20

3.5K 245 246
                                    

2k olmuşuz okuyan herkese teşekkürlerrr

Biz revirde yarama baktırırken dışarıda olaylar oldukça hızlı gelişiyordu.

Rod Reiss kızına ulaşamadığı ve ele geçirilmiş olduğunu gördüğü saray üzerine yazdığı bir mektupla sırra kadem basmıştı.

Herkes için endişe verici bu duruma en çok kayıtsız kalan yeni ismi ile Historia olmuştu.

Okumuş olduğu mektup ve geçirdiği tören onu gözle görülür bir biçimde yormuştu.

Ancak yanı başında onu ilk gün ki gibi korumaya ve ilgilenmeye and içmiş bir Ymir olduktan sonra onu burada bırakıp dönmekte sakınca görmüyordum.

Çalan kapı ile düşüncelerimden arındığımda içeri uzamış saçları eşliğinde garip bir yüz ifadesi ile Eren girdi.

Yanlış hatırlamıyorsam bugün bir toplantı yapılmıştı ve Hange onun aniden sandalyeden fırladığını söylemişti.

"Dinliyorum Jeager."

Önce odaya bir göz gezdirdi.Bakışları sargıdan bir tık dar duran bacağımdan başlayıp yüzümde durdu.

Ancak o saniye dolu gözlerine şahitlik edebildim.

Telaşımı gizlemeden kaşlarımı çattım.

Önce bir adım atmaya yeltendi ama kendini tuttu.Tıpkı gözyaşlarını tuttuğu gibi.

Sonraysa tek manzaram başı bacaklarıma dayanmış yerde oturarak ağlayan bir Eren'di.

"Eren hey bana bak."

Kafasını kaldırmaya çalışsam da neredeyse bağırarak ağlıyordu ve bu kesinlikle odaya ilgi çekiyordu.

"Y-yüzbaşım ben ne yapacağımı bilmiyorum."

Yüzüme bir köpek yavrusundan hâllice bakan çocukla benim de gözlerim doldu.

"Anlatacaksın asker."

Kafasını olumsuz anlamda salladığında iç çektim.Demek öyle ha?

"Bir şeyler öğrendin değil mi?Ve bunun ağırlığını tek başına sırtlanıyorsun."

Yüzüme inanmazca bakarken saçını karıştırdım.

"Eminim bunları bana da anlatamazsın Eren.Ama bilesin ki yapacağın şeyler bizleri tehlikeye sokarsa,askerlerimi kaybetmeme neden olursa ya da bu gözlerdeki hevesleri söndürürse.."

Elim şakaklarında sert bir ifadeyle konuşuyordum.

"Titan formunda da olsan insan da olsan seni öldürürüm."

Cümlem kapıda dikilen Levi tarafından tamamlandığında hafifçe sırıttım.

Şefkatli bir ses tonuyla devam ettim.

"Gördün değil mi ben olmasam yine yapacak biri var."

"Sizi...Sizi hayal kırıklığına uğratmamak için her şeyi yapacağım yüzbaşım."

Ona gülümsediğimde ikimize de selam verip odadan çıktı.

Yüzünde garip bir ifade ile beni izleyen Levi'a baktım.

"Sorun ne?"

"Bilmem belki ne zaman seni yalnız bıraksam dibinde biten bu veled sinirimi bozuyordur?"

Gözü Eren'in gözyaşları ile ıslanan pantolonumdaydı.

Küçük bir 'hah' sesiyle ayaklandım.

LevixReader |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin