LevixReader |+18|

24

Bölüme geçmeden önce okuyan yorum ve beğenilerle destek olan herkese çok teşekkür ederim.Hatta taglerde birinci bile olmuşuzzz.Ama hayalet okuyucu o kadar fazla ki bölümler 20 beğeni anca alıyor.Lütfen en azından beğeninizi esirgemeyin.

Ayrıca bir dahaki bölüm büyük ihtimalle final olacak...

"Hange?"

Octavia masada kendini toparlarken aynı şekilde saçı başı dağılmış Hange eli ensesinde sırıtıyordu.

"Oh pardon."

Odadan fırladığımda cidden şoka girmiştim.

Açıkçası Hange'nin hep ikimizin samimiyetinden rahatsız olduğunu düşünüyordum aynı şekilde Octavia'da mesafeliydi.

Düşman aşkı ha?

Kendi kendime gülümserken aslında oldukça mutluydum.

İkisi de birbirinden değerliydi sonuçta.

Elimdeki kağıdı Erwin'in odasına götürdüğümde içimde bir burukluk oluştu.

Historia'yadan gelen bir mektupla bir hafta önce saraya gitmişti.

Eğer şu an burada olsaydı elbet bana bir akıl verirdi ancak Eren'in son dönemki tutumları ve yeni misafirlerimiz yüzünden ciddi önlemler alınması gerekiyordu.

İç çekerek odadan çıktığımda öğle yemeği saati gelmişti.

İçeri girdiğimde herkes çoktan yemeğe başlamıştı.

Gözüme takılan uzun sarışınla yüzümdeki sırıtışı gizleyememiştim.

Aldığım yemekle Hange'nin yanına ve en son odamda bıraktığım Levi'ın karşısına oturdum.

Masanın devamında Yelena,Onyankopon ve Mike vardı.

"(Y/n) seni bayadır göremiyordum."

"Cidden uzun zaman oldu ha?"

Mike ile selamlaşıp yemeğime başladığımda yalnızca çayını yudumlayarak bana bakan Levi'a döndürdüm bakışlarımı.

İki inat birbirimizi iyi bulmuştuk.

Gözüm parmağımdaki yüzüğe kaydığında içimde garip bir hüzün oluştu.

Bu yüzüme yansımış olacak ki Levi neredeyse saniyelik endişeli bir bakış atmıştı.Ama hemen geri toparladı.

Onun bu hâlleri içten içe sırıtmama neden olduğunda keyfimi kaçıran cümleleri işittim.

"Nasıl olduğumu sormayacak mısınız Bayan Ivanov?"

"Bu denli konuşabildiğinize göre iyisiniz varsayıyorum."

Çene kasları gerilirken bir anda Levi'a döndü.

"En azından biriniz kibar ve insancıl."

Bakışlarım alayla Levi'a döndüğünde 'Sahiden mi?' bakışları attım.

Levi ve kibarlık?

Yüzüme bir tebessüm kondurarak Yelena'ya vücudumu çevirdiğimde bir ayağımı çoktan botlardan kurtarmıştım.

Ayağım Levi'ın bacak arasındayken fal taşı gibi açılmış gözlerini bakmadan görebiliyordum.

"Öyle mi?Ee başka nasılmış aramızdaki farklar?"

Yelena aptalca şeyler zırvalamaya başladığında her karşılaştırmasında ayağımı daha sert ve hızlı hareket ettiriyordum.

Levi iyice büküldüğünde Hange endişeyle soru sordu.