mirrorball ~ jjk

6

"Piyano ittirmek senin neyine?! Neden bize seslenmedin?"

"Bağırma bana ağzına sıçarım senin, piyanoyu ittiğim için düşmedim, ayağım takıldı! Bir de sana hesap mı vereceğim?"

Sung-ho ile bağrışmalarımız hastane odasında da son bulmuyordu elbette, ne yani piyanoyu kendi başıma ittiremez miydim?

"Uğraşmasan takılmayacaktın, bak şimdi ne oldu!"

"Niye uğraşmayacağım, kız olduğum için mi? Kızlar kas gücü gerektiren şeyleri yapamaz mı?"

Derince oflayıp burun kemerini sıktı, "Konuyu saçma sapan yerlere çekme, sonunu düşünmeden hareket ediyorsun."

"Sonu düşünülecek bir şey yoktu, kazaydı oldu bitti."

"Daha kötü şekilde de sonuçlanabilirdi, derdin ne senin?!"

Yattığım yerde diklenip elimle onu işaret ettim, "Sen... Sen elinde olsa beni bir kaşık suda boğarsın, asıl senin derdin ne?"

"Abartıyorsun."
Kafamı iki yana salladım, "Yüzmekten hoşlanmadığımı söylediğim gün bilerek beni havuza ittin!"

"Sonra peşinden atlayıp çıkardım ama! Hatta sana dokunduğum için yumruk attın bana!"

"Yüzmeyi biliyordum zaten atlaman gereksizdi gerizekalı, senin yüzünden hasta olmuştum!"

"Ben de olmuştum ne olmuş yani? Anı oldu işte."

"Bekle sen sana unutamayacağın anılar kazandıracağım, hepsinin acısı çıkacak." dedim geriye yaslanırken, utanmaz bir de kendini savunuyordu.

Bana cevap vermedi, Jungkook ise geldiğimizden beri sessizdi zaten. "Aç mısın?"

"Sanane? Evine gitsene sen görevli olmadığın halde kaldın zaten."

"Yoora beni deli etme, düzgünce soru sordum cevap ver!"
Sung-ho'nun sabrı taşmış olacaktı ki ses tonunu yükseltti, neyse ki Jungkook olaya el attı da kendimi yormak zorunda kalmadım.

"Sesini yükseltme."

"Sana ne oluyor? Neden buradasın ki zaten Yoora ile ben kalırım sen gidebilirsin."

"Seninle tartışacak değilim ama devam edersen sakin kalmayacağım, kes sesini de kız dinlensin."

Sung-ho tam cevap verecekken kapının açılmasıyla oraya döndük, Bayan Jeon neden buradaydı, doktor muydu?

"Omo, Yoora-shi ne olmuş sana böyle, annenlere haber verdiniz mi?"

Kafamı iki yana salladım, "Vermedim efendim, önemli bir şey değil."

Beni baştan aşağıya süzdü, "Belli önemli bir şey olmadığı." dedi alayla, "Şimdi ben seni kontrol ederken olayı baştan anlatın bakalım."

Boynunda asılı olan steteskopu eline alıp bana doğru gelirken eliyle gömleğimi işaret etmişti, Jungkook'a kısa bir bakış atmamla ne dediğimi anlamış, Sung-ho'yu zorla dışarı çıkarmıştı.

Düğmelerimi çözerken konuşmaya başladım, "Ayağım takıldı ve sahneden düştüm."

"Başına darbe almadın değil mi?"

"Hayır, fazla yüksek değildi. Dizlerim ve dirseklerim kötü oldu sadece."

Yakasının cebindeki fener tarzındaki şeyi çıkartıp gözlerime tuttuktan sonra "Bir şeyin yok gibi görünüyor, ama annenlere haber vermek zorundayım."

"Akşam söylerim ben, çıkış işlemlerini abim halleder merak etmeyin." dedim.

"Pekala, birkaç krem yazacağım, dizlerini fazla zorlamamaya çalış. Nasıl olduğunu da bana haber etmeyi unutma tamam mı?" deyip cebindeki deftere bir şeyler karalayıp yan tarafımdaki konsola koydu.