Yazar'ın ağzından:
Bölüm şarkısı David Guetta-Dangerous. Bölümü okurken kesinlikle dinlemelisiniz.
Adam sis perdesinden onları izlerken içinde müthiş bir kıskançlık olduğunu hissetti. Nyx'in bu şekilde kahkahalar atması onu sevindirirken, bu kahkahaların sebebinin kendisi değil de bir başkası olması onu çıldırtıyordu. Apollon'un onu bu kadar kolay güldürebilmesi ve eğlendirebilmesine deli oluyordu. Kahkahasının diğer sebebi Afrodit bile olsa kıskanıyordu. Ona değilde bir başkasına gülmesi çok sinir bozucuydu. Kendisine karşı soğuk ve ciddiyken tanrılara karşı çok sıcak ve sevecen davranıyordu. Adam pis pis sırıtıp kendi kendine konuşmaya başladı.
"Az kaldı meleğim. Yakında benim yanımda da kahkahalar atacaksın, atmalısın. İster zorla ister güzellikle."
***
Bu sabah bütün Olimpos güneşli bir güne uyanmıştı. Kimisi sohpet ederken kimisi de bir yerlere yetişmeye çalışıyordu. Tanrılar her an bir olay olacakmışcasına hazır bir şekilde ana salondaydılar. Nyx ise kahkahalarla geçen dün geceyi düşündükce daha çok gülmek istiyordu. Diğer günlerin aksine bugün Nyx bir değişiklik yapıp elbise giymişti. Çok da derin olmayan göğüs dekoltesi ve etkileyici yırtmaç ile kusursuz görünüyordu. Herkesin ana salonda toplandığını tahmin ederek oraya doğru yürümeye başladı. İçeri girdiğinde herkese selam verdi ve terasa doğru yürürken Apollon'un sesi ile durmak zorunda kaldı.
"Nyx bu böyle olmaz. Biz tahtımıza oturuyoruz sen ayakta duruyorsun."
Apollon'un dediği şey aslında birkaç gündür herkesin aklındaydı.Nyx, tanrıların böyle düşünmesine içinden gözlerini devirdi ve konuşmaya başladı.
"Bakın, ben burada olmayı reddetmiştim. Ayrıca ben burada olursam birinizi şutlamamız gerek - ki ben bu hiç istemiyorum-."
Herkes Nyx'in haklı olduğunu cok iyi biliyordu. Olimpos'ta 12 tanrı olmak zorundaydı. Çünkü 13 onlar için uğursuz sayıydı. Eğer 13 tanrı olursa bütün Olimpos'un sonu geldi demektir. Herkesin aklına Nyx'e taht teklif ettikleri gün geldi. O gün, Nyx burada olmak istemediğini belirtip reddetmişti. Nyx kimsenin konuşmasına izin vermeden terasa doğru yürüdü. Bütün tanrılar birbirlerine kısa bir bakış attı ve sesli bir şekilde nefes verdiler. Afrodit aklına gelen şey ile cırlamaya başladı:
"Ares! Ne kadar da odunsun! Hemen Nyx'in yanına gidiyorsun."
Ares tam onayladığını belirtmek için konuşacakken bütün tanrılar Afrodit'e katıldığını belli eden mırıltılar çıkardılar. Ares gözlerini devirdi ve ayağa kalktı. Terasın kapısına geldiğinde Nyx'in korkuluklara yaslanarak aşağıyi izlediğini gördü. Bir süre aşkla sevdiği kadını izledi. Rüzgar yüzünden geriye doğru uçuşan saçalarının kokusu muhteşemdi. Yavaş adımlarla yanına gitti ve arkasından sarıldı. Nyx'in kendisini Ares' e yaslaması genç adamın içini huzurla doldururken içtenlikle sevdiği kadının başına küçük bir öpücük kondurdu.
Nyx vücudunu Ares'e çevirerek sevdiği adamın gözünün içine bakıyordu. Aşk dolu iki kişinin sevgileri gözle görülür cinstendi. Diller lal olmuştu o sırada. İki aşık kalpleriyle, gözleriyle konuşuyordu sanki bundan önce yarımdılar ve şimdi bir bütün olmuşlar gibiydi. O sırada Afrodit'in vücudunu bir titreme esir aldı. Aşk tanrıçası hissediyordu bu ikilinin sevgisini ve bağlılığını. Sanki tüm Olimpos bu aşkı hissetmiş gibi canlanmıştı birden. Savaş ve karanlık... iki mükemmel unsurun beden bulmuş halleri muhteşem bir sanatçının elinden çıkmış bir tablo gibiydi. Kimsenin bilmediği şey ise bu iki unsurun hem savaşa hem de ölüme sebep olacağıydı fakat herkes bu aşkın mutlu son ile biteceğinden emindi.
Ya mutlu son sadece masallarda oluyorsa. Ya mutlu olamazlarsa. Neler olacağını kimse bilemez. Eğer olacakların önüne geçilmezse bu hikayenin sonu hiçte iyi bitmeyecek. Beraber olup zorlukların üstesinden gelirlerse bu aşk mutlu biter ama olamazlarsa...
Sonu hiçkimse için iyi bitmeyecek.
Eveeetttt. Kısa olduğunu farkındayım fakat çok hastayım ve bu bölümü bile zor bitirdim. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Esen Kalın. :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olimposun Ruhu
FantasyO bir tanrıça, Karanlığın tanrıçası... Tanrıların bile korkulu rüyası olabilecek olan bir kişi. Düşmanlarının kabusu. Ondan kaçabilirler mi? Asla! Peki o, onların kaçmasına izin verir mi? Asla! Çünkü o, karanlık tanrıça ve onlar asla ondan kaçamazla...