Uzun salık saçımı sağ omzumda toplayıp sınıfa girdim. Matematik dersi vardı. Hocanın tahtaya yazdığı soruları çözmek için dün gece çok uğraşmıştım. Ödev vermişti. Bugün tahtada çözecektik. Bakalım...
Sınıfa girdiğimde birkaç kişi başını kaldırdı. Memnun hâlde konuştum.
"Günaydın..."
Sırama geçerken kulağıma gelen seslerle gülümsedim. Çoğunlukla sınıftaki erkekler cevap veriyordu. Anlamıyorum, kızlar bana bir duvar örmüştü sanki. Herkesin kendi düşüncesi, umrumda değil. Konuşmayanla bende konuşmam.
En arkadaki yerime oturdum. Çantamdan defterim ve kalemliğimi çıkardım. Matematik kitabını da çıkartıp sıramın altına koydum. Fazla kullanmıyorduk. Sırada kalabalık yapmasın.
Defterimden dün çözdüğüm ödev sorularını incelemeye başladım. İnşallah doğrudur.
"Cennet, şu soruya bi baksana..."
Kulağıma dolan sesle başımı kaldırdım. Arda gülümseyerek bana bakıyordu. Elindeki defteri sırama koyduğunda gülümseyerek başımı çevirdim ondan. Ödev sorularından gösteriyordu. Dışarıya sıkıntılı nefes verip konuştum.
"Valla ben çözdüm de emin değilim. Şimdi seni yanlış yönlendirirsem..."
Başımı kaldırıp ona baktığımda elini sorun yok dermiş gibi salladı. Bu hâline gülerek yan tarafa kaydım. Hemen sırama oturmuştu. Yaptığım kadarıyla çözümü anlattım. Mantıklı geliyordu ama emin olamıyordum.
Başımı ona çevirdiğimde başını sallayıp eliyle doğru olduğunu belli eden bir işaret yaptı. Gözlerimi devirdim.
"Ne deviriyon gözlerini?"
Omuz silkip konuştum.
"Emin değilim işte. Tahtaya falan kalkıyım deme. Yani çözebilirsin de yanlış olabilir, tamam mı?"
Ayağa kalkıp konuşarak sırasına geçti.
"Tamam teşekkür ederim. Tahtaya kalkarım."
"Arda!"
Gülerek önüne döndüğünde başımı iki yana salladım. Önüme döneceğim vakit Berfin'in çatılmış kaşlarıyla bana baktığını gördüm. Ne olduğunu anlamazken hemen önüne dönmüştü. Tuhaf...
Hocanın sınıfa girmesiyle birlikte rutin şeyleri yapmıştık. Sınıf defterini doldurduktan sonra ayağa kalktı Hatice hocam. Hatice hocamı çok severim.
"Soruları çözdünüz mü gençler?"
Sınıftan gelen uğultularla başımı kaldırdım. Hocamız memnun hâlde gözlerini sınıftan gezdirdiğinde gözlerini bende sabitledi. Gülümsedim. Yanıma gelip gözlerini defterime çevirdiğinde heyecanlanmıştım. Hocaya bakarken memnun hâlde bana bakıp tahtaya doğru ilerledi.
"İlk soruyu kim çözmek ister?"
Gözlerimi soruya çevirdiğimde Berfin'in sesini duydum.
"Hocam ben çözebilir miyim?"
Rahatlamış halde yüzümde gülümseme belirirken başımı kaldırdım.
"Amine sen çözmek ister misin?"
İsmimi duymamla yutkundum. Adım Amine Cennet. Hatice hoca Amine diye seslenir bana. Yüzündeki gülümsemesi ile bana bakarken başımı hafifçe sallayıp ayağa kalktım. Tahtaya geçtiğimde tahta kalemini elime alıp bildiğim kadarıyla soruyu anlatıp çözdüm. Gözlerim hocaya giderken elini uzatmıştı. Tahta kalemini vermemi beklerken kocaman gülümsedim. Oldu yani...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennet
Spiritual"Neden bana soğuk davranıyorsun? Bilmiyorum, aklında ne var ama kırıcı oluyor. Benimle yan yana olmaktan hoşlanmıyor gibisin. Ben sadece güzelce şiiri okumak için arkadaşça anlaşmak istiyorum seninle. Kimseyi ayrıştırmam. Nuri hocanın şiir okumamızı...