3. Bölüm: Toz Pembe

140 18 25
                                    

Ders bitmiş teneffüs vakti gelmişti. Şuansa Hobi kolumdan tutmuş beni sürüklüyordu. Daha doğrusu ben arkasından gidiyordum.

"Hobi bari nereye gittiğimizi söylesen. Olmaz mı?" dedim sızlanarak. Zemin kata inmiş hızla bodrum kata doğru yürüyorduk çünkü.

"Bizimkilerin yanına." dediği şeyle gözlerimi devirmiş ve durmuştum.

"Bizimkiler değiller. Senin arkadaşların. Benim değil." Bana döndüğünde yüzünde biraz endişeli bir ifade vardı.

"Onlarla tanışmayı istemiyor musun?" Arkadaşlarıyla tanışmak istemememden korkuyordu. Onlar ve benim aramda seçim yapmak istemediği belliydi. Ben olsam ben de böyle olurdum aslında.

"İnsanlarla tanışmayı sevmiyorum Hoseok. Çok acımasızlar. Karşılarındaki kişinin duygularını önemsemiyorlar. Hem de hiç. Sadece bazı ince düşünceliler var ama onlar karşıma hiç çıkmadı. Çoğu kişi çıkarları için arkadaş kalıyor. Birini gerçekten sevdiği için arkadaş olanların sayısı gittikçe azalıyor. Hayatımda senden başka kimseyle arkadaş olamadım. Benimle arkadaş olmak isteyenler hep çıkarları için arkadaş oldu benimle. Senden ve dünyada beni büyüten aileden başkasına güvenim kalmadı artık. Herkes beni kullanacakmış gibi geliyor. Şüpheye düşmeden duramıyorum." Yüzüme üzüntüyle bakıyordu. Beni tanıştıracağı kişilerle uzun zamandır arkadaş olmalıydı.

Yine de fazla güvenemezdim onlara. Belki onlarda benimle çıkarları için arkadaş olanlar gibidir? Bilemezdim ki. Hep ince düşünceli, böyle söylesem yanlış anlar mı diye düşünen biriydim. Ama artık fazla düşünemiyordum. Dünyayı hep merak etmiştim dünyaya düşmeden önce.

Toz pembe hayallerdi hepsi.

Ama gerçekler içimdeki toz pembe hayalleri hızla soldurmuştu.

"Belki seninle sadece çıkarları için arkadaş oldu herkes ama inan bana benim arkadaşlarım öyle değil. Bazılarını dünyaya düştüğümden beri tanıyorum. İnce düşünen sayılı kişilerden onlarda. Beni yalnız bırakmadılar. Keşke sen de yalnız olmasaymışsın..." dedikleri yüzümde minik bir tebessüm oluşturmuştu. Eğer arkadaşları söylediği gibiyse çok iyi anlaşacaktık onlarla.

"Tamam... Neredeler?" Söylediğim iki kelime karşısında gülümsemişti.

"Bodrum kattalar. Okuldayken genelde orada takılırız. Kimse gelmez." Yavaşça kalan merdivenleri indik. Sağa doğru gitmeye başladığında onu takip ettim. En köşede sabah gördüğüm kısa boylu renkli saçlı çocuk ve birkaç kişi daha vardı. Oraya vardığımızda gözler bana döndü.

"Arkadaşın kim Hobi?" Soru mor ve biraz uzun saçları olan çocuktan gelmişti ve herkes ona dönmüştü.

"Arkadaşım Yoongi. Okula bugün geldi ve zaten biliyorsunuz size ondan bahsetmiştim." Hoseok'un sözleri üzerine mavi saçlı çocuk bana baktı.

"Hobi senden çok bahsetmişti Yoongi. Ben Taehyung."

"Namjoon."

"Jungkook."

"Jimin."

Hepsi kendini çok kısa bir şekilde tanıtmıştı. Beni zaten tanıyorlardı. Yine de söyledim.

"Yoongi." Kahverengi saçlı olan, yani Namjoon bana bir şeyi merak edercesine bakıyordu.

"Hoseok senden çok bahsetti ama soyadını hiç söylemedi."

"Söylememesi normal çünkü küçük yaşta tanıştığımız için soyadlarımıza fazla takılmadık. Ben de onun soyadını yeni öğrendim. Ve soyadım Min." dediğimde kaşlarını kaldırdı ve anladığını belirten bir şekilde gülümsedi. Yalan konusunda iyi miydim? Evet. Az çok iyiydim.

Bir melek olabilirdim ama dünyada melek olduğumu gizlemek için yalan söylemem gerekiyordu. Min ailesi beni yetiştirme yurdundan yanına alacağı zaman onlara da birkaçyalan söylemiştim. 13-14 yaşında falandım o zaman. Çok yanlış gelmişti.

Ama daha sonra farkettim ki mecburdum.

"Cidden yeni mi öğrendin Hoseok'un soyadını? Üniversitede bilmeyen yok." Yeni öğrendim çünkü soyadı yoktu eskiden. En azından 12 yaşında.

"Evet cidden yeni öğrendim Hobi'nin soyadını." Şaşırmış gibi bakıyordu hepsi. Ne olduğunu anlamamıştım. Bir dakika.

Jung?

Aman tanrım! Yoksa... O mu?

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Merhaba!

Nasılsınız?

Bölüm nasıldı?

Ben şahsen bölümü çok beğendim. Ben de eskiden Yoongi gibiydim.

Dünyayı toz pembe bir yer sanardım ama değilmiş. Çok çok ama çok kötüymüş. İnsanların küs olmadığını düşünürken savaşları öğrendim.

5. sınıftan bu yana, dünyanın nasıl bir çöplük olduğunu öğrendiğimden beri, dizgünce uyuyamıyorum geceleri. Hatta dünyanın gerçeklerini öğrendikten sonra baya hayal kırıklığına uğradığım söylenebilir yani.

Bu satırları da 23.05.21 tarihinde 02.47'de yazıyorum. Uyku tutmadı ben de dedim bölüm yazayım xksljfdlkflj (ve 10.03.22'de de düzenliyorum gerçi şuan saat 14.30 jgşskfks)

Dünya çöpleşirken ben burada bölüm yazıyorum öyle. Dünyadan soyutlanmak için.

Neyse evet şuan Seokjin'imiz, aşkımız, canımız, Worldwide Handsome'ımız yok. Acaba nerede? Acaba kimlerle?

Bunları sadece ben biliyorum ama fikirlerinizi alırım →

DÜZENLENDİ

DÜŞMÜŞ MELEKLER//SOPE//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin