"Hoseok... Bay ve Bayan Jung'a sorsan... Burada kalmana izin verirler mi?" Yan yana armut koltuklarda oturuyorduk.
"Vermezler büyük ihtimalle..."
"Ama neden ya? Ne güzel bir arkadaşında kalırsın işte..."
"Arkadaş? Yoongi neredeyse öpüşüyorduk! Bu sadece arkadaş mı?" dediğinde kahkaha atmıştım.
"Hadi o zaman gitte Bay ve Bayan Jung'a 'Biz Yoongi'yle sevgiliyiz de bugün onlarda kalabilir miyim?' diye sor Hobi."
"Bir de o vardı değil mi-" Tekrar güldüm.
"Sen her zaman gül Suga. Hemde her zaman."
"Sen yanımdayken gülmemem mümkün mü sence?"
"Değil."
"Gel soralım hadi. Lütfen Hobi. Hem ben iyi arkafaş testini geçtiğimden eminim." Gülümseyerek bana baktı.
"Geçmişsindir değil mi?" Ben de gülümsedim.
"Geçmişimdir." Kafasını omzuma yasladı.
"Eee şimdi gidip senin burada kalıp kalmaman hakkında minik bir soru soruyor muyuz ailene?"
"Soralım bakalım." Hemen kalktım, arkamdan o da kalktı ve içeriye gittik.
"Çocuklar, bir şey mi vardı?" Bayan Min'in sorusuyla ona döndüm.
"Hayır anne bir şey yoktu. Sadece Bay ve Bayan Jung'tan bir şey isteyecektim." Sözlerimin üzerine Bay Min ve Bay Jung 5 saniye kadar bakışmışlardı daha sonra da bize bakmışlardı.
"Eğer yardımcı olabileceğimiz bir şeyse isteyebilirsin, Yoongi." Bayan Jung'a gülümsemiştim.
"Eğer izin verirseniz Hobi- şey yani Hoseok bu gece veya yarın gece bizde kalabilir mi?" Bir süre düşündüler. Daha sonra ise Bay Jung bir bana bir de Hobi'ye baktı. İkimizde heyecanla cevaplarını bekliyorduk. Ve bunun görüntümüze yansıdığını da biliyordum.
"Eğer bir planınız yoksa benim için Hoseok'un burada kalmasında bir sıkıntı yok. Zaten genellikle erkek kardeşimde kalıyor, eve fazla gelmiyor. Jeongguk ile fazla içli dışlılar." Bayan Jung'tan gelen cevapla birlikte kocaman gülümsemiştim. Bayan Min yüzüme şefkatle bakıyordu o sırada, hissediyordum.
"Yoongi ile bir planımız yoktu. İş yemeklerine geliyor ve bundan fazlasıyla bunaldı. Yarın da bir iş yemeği var. Acaba evde tek başına ne yapar, diye düşünüyorduk biz de." Bay Min'den Bayan Jung'a hızla gelen cevap üzerine Hoseok'a sarılmamak için zor duruyordum.
"O zaman bugün hazırlanıp yarın gelsin." Bay Jung'un sözlerine karşı Bayan Min konuşmaya başlamıştı.
"Bu gece de kalabilir eğer izin verirseniz. Yoongi'nin kıyafetleri ona olur." Daha sonra ikimize dönüp ikimizi de süzdü. "Her ne kadar Yoongi Hoseok'tan biraz kısa olsa da..."
"Anne abartma o kadar da kısa değilim Hoseok'tan." dedim isyan eder gibi.
"Şaka yapıyorum merak etme. O kadar kısa değilsin. Benden uzunsun mesela." Bayan Min'i biraz da bu yüzden seviyordum. Sanki gerçekten onun çocuğuymuşum gibi davranıyordu bana her zaman.
"Aslında olabilir. Yıllardır görüşemiyorlar. Normalde olsa izin vermezdim iki gece kalmasına ama Hoseok isterse burada 1 hafta bile kalabilir. Çok iyi bir arkadaşlıkları var çünkü... Başka kişiler olsa bu kadar uzun sürede unuturlardı birbirlerini. Ama onlar unutmadılar hatta tanıdılar da birbirlerini. Saf sevgi diye buna deniyor demek ki." Bayan Jung'un bize bakarak söylediklerini aklıma kazımıştım. Neden bilmiyorum, aklıma kazınmıştı bu cümleler. Sanki ileri de bir gün çok gerekecekmiş gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMÜŞ MELEKLER//SOPE//
FantasyYoongi ve Hoseok cennete çok iyi anlaşan iki küçük melekti. Ama bir gün ikiside cennetten dünyaya, ayrı yerlere, düştüler. Yoongi, Min ailesinin; Hoseok, Jung ailesinin yanında büyüdü. Ama üniversitede tekrar karşılaşacaklarını kim bilebilirdi ki?