2. Bölüm: Seni Bir Arkadaşıma Çok Benzettim

170 28 82
                                    

"Merhaba... Ben de Yoongi..." dedim birkaç saniye sonra gözlerimi gözlerinden çekip.

"Cam kenarının en arka sırası boş. Oraya geçebilirsin." Sadece başımı sallayıp cam kenarındaki sıraların en arkasına geçtim.

Çantamdan bölmeli defterimi ve kalemlerimi çıkarttım ve genellikle çizim yaptığım kısmının boş bir sayfasını açıp çizmeye başladım.

Genellikle melek resimleri çizerdim. Hatırladığım kadarıyla... Bu sefer de kraliçeyi çiziyordum. Çizimim az çok iyiydi.

"Çok güzel çiziyorsun." Aniden yanımdan gelen sesle sıçradım ve sesin sahibine baktım. Hoseok'tan başkası değildi.

"Teşekkür ederim." İstemsizce gülümsemiştim. Aslında sadece taslak gibi hiçbir ayrıntısı olmadan çizmiştim.

"Ne çiziyorsun ki?" Yanıma oturduğunda sormaya devam etmişti. Normalde sorgulanmak hoşuma gitmezdi. Ya da bana çok soru sorulması.

"Bir melek çiziyorum." deyiverdim bir anda. Daha sonra devam ettirdim. "Yani hayal ettiğim kadarıyla çizmeye çalışıyorum."

"Zaten meleklerin neye benzediğini bilemezsin. Değil mi?" Merakla sormuştu bunu. Evet galiba oydu. İlk ve tek gerçek arkadaşım Hobi...

"Evet bilemem..." Hayır neye benzediklerinş unutmamak için çiziyorum.

"Keşke bilebilsek değil mi?" Evet keşke hatırlayabilsem. Daha güzel çizebilirdim.

"Keşke bilebilsek..." Bir yandan onunla konuşup diğer yandan da ders öğretmeninin gelmesini bekliyorduk. Ben de bir yandan resmimi yapıyordum. Daha zil çalmamıştı ve bu yüzden rahattık.

"Seni bir arkadaşıma çok benzettim." Laf arasında söylediği bu şeyle ona döndüm.

"Ben de seni bir arkadaşıma çok benzettim aslında." Sözüme karşılık olarak gülümsemişti ki zaten her zaman gülümsüyordu.

"Ama sadece görüntü olarak değil. İsminiz de aynı. İkinizin ismi de Yoongi." Artık tamamen emindim. Bu oydu.

"Ne kadar garip... Ben de öyle diyecektim. Hem ismin hem görünüşün hem de kişiliğin arkadaşımla aynı Hoseok... Yoksa J-Hope mu demeliyim, ha?" dedim gülümseyerek. J-Hope ismini ona ben takmıştım.

Ona bakarak resim çizdiğim sayfadan bir önceki sayfayı açtım. Dün gece onu çizmiştim. İçimden bir anda gelmişti. Gözleri oraya döndü hemen. Hatırladığım kadarıyla en ince ayrıntısına kadar çizmiştim onu.

"Çok güzel olmuş..." dedi fısıldarcasına. Şaşkınlıkla bakıyordu sayfaya.

Defteri aramıza getirdim ve o sayfayı tutup defterden koparttım.

"Al senin olsun bu resim. Çok beğendin kendini." diyerek ona uzattım kağıdı. Çok tatlı bir şekilde gülümsedi bu sefer. Diğer gülümsemelerinden farklıydı. Tatlı olmaya çalışmıyordu ama tatlı gülüyordu. Tam olarak gülümsemesinin anlamını tam olarak anlamamıştım.

"Teşekkürler Suga. Bunu hep saklayacağım." Gülümsedim. Gülümsemesi resmen bulaşıcıydı. Ve Suga... Bu ismi bana o takmıştı.

"Bir de gülerken ki halinin resmini çizsen çok iyi olur. Ya da gülerken kendini gör. Çok tatlı oluyorsun." diyerek yanaklarımı sıkmaya başladı.

"Yanakların da hâlâ çok yumuşak." dedi büyülenmiş gibi. Tüm sınıfın bize bakması dışında benim için bir problem yoktu. Bize bakarak konuşuyorlardı. Sanki garip bir şey varmış gibi bakıyorlardı.

"Hoseok herkes bize bakıyor bırakır mısın artık yanaklarımı? Lütfen." Hoseok yanaklarımı çekiştirdiği için sesim garip ve biraz anlaşılmaz çıkıyordu.

"Hayır bırakmak istemiyorum." dediği sırada zil çaldı. Zil çaldıktan 10-15 saniye sonra ders öğretmenimiz içeriye girdi. Hoseok'ta bu yüzden yanaklarımı bırakmıştı. Kızardıklarına emindim.

"Aramızda yeni birini görüyorum." demişti ders öğretmeni bana bakarak. Daha doğrusu yanaklarıma bakarak. Evet demek ki kızarmışlardı.

"Kendini tanıt bakalım." dedi gülümseyerek bana bakarak. Ayağa kalktım ve kendimi çok kısa bir şekilde tanıttım.

"Adım Min Yoongi. 20 yaşındayım. Resim çizmeyi ve yalnız takılmayı severim." dedikten sonra yerime oturdum. Hoseok bana döndü ve fısıldayarak konuşmaya başladı.

"Merhaba Min Yoongi. Ben de Jung Hoseok. Ama siz bana eskisi gibi Hobi ya da J-Hope diyebilirsiniz." Sözlerine karşı gülümsedim ve ben de fısıldayarak konuşmaya başladım.

"Merhaba Jung Hoseok. Memnun oldum. Siz de bana eskisi gibi Suga diyebilirsiniz." İkimizde sözlerimize karşı gülümsedik ve dersi dinlemeye döndük.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Merhaba!

Nasılsınız?

Bölüm nasıldı?

Çok mu hızlı oldu acaba? Çok mu hızlı gelişti her şey? Amaaaaaaaan boşverin!

Ve Suga'nın anlamını yeni öğrendim şeker demekmiş vkdlfjdlfmsç (bundan sonra da neden Suga olduğunu da öğrenmiştim jgşsmgösng)

Ama Yoongi'ye çok uyuyor ya. Çok şeker bir şey. Yiyesim geliyor baze- Ehem neyse ciddiyeti koruyalım.

Evet biliyorum aslında Yoongi'nin çizimle alakası yok fazla, Jungkook'un var ama burada böyle olsun dedim. Yazmak gibi çizime karşıda ayrı bir sevgim var. Bu yüzden de eğer kitapta Yoongi'nin bu özelliği olmasa rahat edemeyecektim gldjfljcşskckxkd

DÜZENLENDİ

DÜŞMÜŞ MELEKLER//SOPE//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin