Her gün aynada gördüğü yansımasından kaçmaya çalıştı. Ama biri vardı gözlerinde kendi yansımasını görmekten hoşlandığı.
...
"Kendinde nefret ettiğin her şeyinle seviyorum."
For Mark Lee
•by bluendrain
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
●
Kaplancık: Naya bir şey demeyecek misin?
(Görüldü) 07.23
Naya: Ne diyebilirim ki Mark?
Olanla ölmüşe çare yok sonuçta.
Kaplancık: Gerçekten çok üzgünüz. Instagram keşfetime düşünce kimin doğum günü olduğunu çözmek için bakarken odaya bir anda menajer hyung girdi. Ben de o panikle telefonu kapatayım derken beğenmiş olmalıyım. Fark edince hemen geri çektim ama bu tür asılsız haberlerin çıkmasına engel olmadı işte. Aptallığım yüzünden senin de başın ağrıdı.
Naya: :)
Kaplancık: Ne demek bu?
Naya: Adı üstünde asılsız şeyler. Şirket haberi yalanlar.
Kaplancık: Naya?
(İletildi)07.34
Nereye kayboldun birden?
(İletildi) 07.36
Hey??
(İletildi) 07.38
Siktir
(Bu mesaj silindi)
Ben cidden cidden geri zekalının önde gideniyim.
(Bu mesaj silindi)
Özür dilerim.
(İletildi) 07.56
Sabah menajerin bizi şoför ile birlikte alması ile şirkete geçmiştik. Uzun bir süre gündemde kalacakmış gibi görünen ve şimdiden Kore medyası başta olmak için uluslararası bazı sitelerde de üst sıralarda yer alan haberin ağır nemli hissi üstümüze çökmüştü. Kimseden çıt çıkmıyordu. Herkesin aklını kurcalayan başka bir soru işareti vardı. Mia, telefonuna gömülmüş tüm internet sitelerini çatık kaşlarla ve ekşimiş bir suratla gezip kötü yorumları şikayet edip duruyordu.
Sebin'in dünden beri üstümde dolaşan kuşkulu bakışları daha da artmış. Sorularına cevap arayan gözleri sık sık bana dönerken Seowoo sessizliğe gömülmeyi tercih etmişti. İstediğinde varla yok arasında bir hale gelebiliyordu.
