8| Jeon Kurabiye

24 6 0
                                    

Düzenlenmiştir🌸

...

Peluşa sarılmış ve düşünüyordu Namjoon. Acaba hala yaşıyor muydu kardeşi?

"Hyung... kalbinin acısı ne zaman geçti?"

"Neyden bahsettiğini anlamadın Namjoon-shi?"

"Taehyung... onun canı acıdığı için kalbin acıyordu..."

Duyduğu şeyle yüzü düşmüştü Jin'in. Bu konudan bahsetmeyi sevmiyordu. Hem kendi canı acıyordu hemde kardeşinin... Üstelik kardeşi inatla kabul etmiyordu ağbisinin söylediklerini.

"Galiba gittiklerinden iki hafta sonra..."

"O zaman kesin iyileşmiştir dimi? Acı çekmiyorsa artık iyidir dimi hyung?"

"Belkide iyileştiği için geçmemiştir kalbimdeki acı..."

Hyungunun neyden kastedettiğini anlayınca sinirlenmişti küçük olan. Nasıl bunu düşünebilirdi hyungu? Kardeşleri bırakmıyacağına dair söz vermişti! Gelicem demişti! Niye inanmıyordu büyük olan?

"İyileştiği için geçti acın hyung! Taehyung gitmedi... birbirimizi bulucaz eminim!"

"İyileşseydi bize haber verirdi değil mi bebeğim? Lütfen kandırma artık kendini..."

"Ölseydi de haber verirlerdi hyung! Hatta annesi arayıp ağlardı saatlerce! Duygularını paylaşmazsa nasıl yaşar Eun teyzem? Kandırmıyorum kendimi!"

Kapının dışında bekliyen çocuk üzülüyordu Namjoon bu kadar üzüldüğü için. Hoseok kapıdaki çocuğun kulağına eğilip gitmesini söyledi daha sonrada Namjoon'a seslendi. Oda üzülüyodu onu bu halde görmeye...

"Namjoon dışarı çıkalım mı? Biraz nefes al istersen canım?"

Kapıdaki Hoseok'a bakıp kafasını salladı ve birlikte dışarı çıktılar.

"Geçen gittiğimiz ormana gidelim mi?.."

Konuşmayı tekrar reddetmiş ve kafasını sallamakla yetinmişti. Hoseok üzülüyordu Namjoon'u böyle gördüğü için. Neşesine hayran olduğu çocuğu üzmüşlerdi ve bu yüzden Taehyung'a, Namjoon'un babasına ve gelmemek üzere gittiği için Namjoon'un annesine sinirliydi. Arabaya bindiklerinde tek odağını ellerine veren ve yüzünde hiçbir ifade olmadan öylece oturan çocuk, boğazına yumru oturmasına, içinin yanmasına yetiyordu.

"Müzik açayım mı? Belki biraz neşelenirsin?.."

"Olur..."

Radyoda neşeli bir şarkı aramaya başladı. Şarkı ararken üstlerine gelen aracı fark etmemişti.

"Hoseok dikkat et!" Yola dikkat etmediği için neredeyse kaza yapacaklardı. Namjoon'un bağırmasıyla hemen yola dönüp direksiyonu sağa kırdı.

"Müziğe gerek yok sen önüne bak. Tılsımları kurtarmadan ölmek,istediğim son şey dahi olamaz."

"Haklısın. Eğer istersen bişeyler aç."

"Gerek yok."

Kafasını sallayıp tüm odağını tekrar yola verdi. Sessiz geçen yolculuktan sonra tekrar o ormana gelmişlerdi. Namjoon arabadan inip ormanın içine doğru yürümeye başladı. Hoseok'da arkasından geliyordu.

"Biliyo musun burda bağırdığın zaman dışarıdaki kimse seni duyamaz. Ben bazen bunaldığımda buraya gelip beni bunaltan herşeyi bağırarak dile getiririm. Genelde işe yarar. Bazen dinliyecek biri olmadığında, beni mutlu eden şeyleride burada bağırarak söylerim. Sende dene,istersen uzaklaşabilirim."

𝑌𝑎𝑟𝑑𝚤𝑚 𝐸𝑡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin