"Sevgilim..."
"Efendim hayatım?"
"Biz hani dünyadakiler le bir antlaşma yapmaya hazırlanıyoruz ya..."
"Evet balım hatta antlaşma maddelerini ben hazırladım."
Genç kız sanki hiçbir sorun yokmus gibi gülümsemeye çalıştı tam konuşucaktı ki nişanlısı boynundaki tılsıma dikkat kesildi.
"Sen denen endişelisin? Maddeleri kabul etmiyolar mı? Sana mı bişey oldu,iyi misin?"
"Hayır,hayır! Telaş yapma ben iyiyim. Sadece... Merak ediyodum anne olmak ister miydin? Yani biliyosun biz nişanlıyız ve yakında halkımızla yaptığımız şenlikler eşliğinde evlenicez. Acaba bu konuyu artık konuşsak mı?.."
Her ne kadar ilk başta söylediği şeyle alakası olmasada bunu boş vermiş onun yerine kalbinde bir heyecanın ateşlenmesine izin vermişti kızcağız.
Nişanlısı ise yalan söylemesinin verdiği ağırlığı taşıyordu. Ne kadar yalan söylesede yin'in iplerinde en ufak bir değişim yoktu. Çünkü yin,yang'ı üzücek her türlü gerçekten sakınırdı onu ve sahibini. Bunun için yalana başvursa bile. Tıpkı şuanda,o kalpleri karanlığa bulanmış yöneticilerle evlenmek zorunda oldukalrını söylemek isteyip söyliyememesi gibi. Bazen söylemek istediğiniz şeyi söyliyemezsiniz ve o zamanda başka birşeyi bahene edersiniz. Bahaneler aslında yalandır zaten,sadece insanlar masum göstermek için ismini değiştirmiştir.
Her ne kadar bahane ile söylemiş olsada cidden istiyordu çocukları olmasını. Sevmediği ve kalbi kirlenmiş birinin genlerini taşıyan bir çocuğu olsun istemiyordu. Herşeyiyle sevdiği iyi kalpli eşinden iki tane çocuğu olsun istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑌𝑎𝑟𝑑𝚤𝑚 𝐸𝑡
FanfictionOn tılsımdan sadece üçünün sahipleri belliydi. Önemli tılsımı ele geçirmek için uğraşan mafyalar'a yardım ediyordu Namjoon. Babasına ihanet ediyor olsada babasının iyi şeyler yapmadığını biliyordu. Mafyalara yardım ederken ordaki bir ajanın çocuk...