21|hoşça kal...

13 6 12
                                    

"Hayatım beni dinler misin?"

Sabahtan beri peşinde dolanan çocuğa bıkkınlıkla baktı ve yüzünü sıvazladı. Derin bir nefes almaya çalıştı sakinleşmek için. Ama o nefes ne sakinleştirdi,nede zamanı geri sardı. Elinden geldiğince sakin bir ses tonuyla konuşmaya çalıştı fakat sesinin yükselmesini engelliyemedi.

"Bırak yüzünü görmeyi sesini duymak dahi istemiyorum Jeon. Benim neler çektiğimi bildiğin halde nasıl öyle sözler söyledin ağbime? Babası kim olursa olsun ağbim o benim! Nasıl onları istemediğimi söylersin? Namjoon ondan uzak dursun ne demek? Ağbim onlar benim ağbim! Beni doğduğum günden beri koruyup kollayan kişiler onlar! O ikisi olmasaydı ben senin tanıdığın Taehyung olmazdım! Beni yetiştirip benim için herşeyi yapmaya hazır olan iki insanı nasıl önemsemediğimi söylersin? Jungkook sen kimsin?! Hm? Kimsinde ağbilerimle arama giriyosun?!"

"Sevgilim bi dinle benide anlatayım niye öyle söylediğimi-"

"Bana sevgilim deme! Ve sadece sorduğum sorulara cevap ver! Sen kimsinde ağbilerimle arama giriyosun? Kimsinde kim kardeşleri birbirinden uzaklaştırmaya kalkışıyosun?"

Öfkeyle bakan gözlere bişey diyemiyordu Jungkook. Taehyung'un tılsımı her yerinden lavlar çıkartıyordu,neyseki lavlar sahibine zarar vermiyordu. Normal zamanda neredeyse hiç sinirlenmesede ağbileri hassas noktasıydı. Oda ağbisi gibi sinirlenmişti bir cevap alamayınca. Niye bu kadar zordu bir cevap vermek? Basit bir soruydu işte. Ağlaması gereken bir konu yoktu Jungkook'un,gayette cevap verebilirdi.

"Cevap veremedin mi paşam? Cevap veremiyceğin şeyleri neden yapıyosun o zaman?! Bak inan bana ağbimleri sevip sevmemen gram umrumda değil tamam mı? Ama bizi birbirimizden uzaklaştırmaya çalışman beni sinirlendirir! Ben senin her istediğini yapmam Jungkook. Ben kendimi üzecek hiçbirşey yapmam. Ben ağbilerimden bunu öğrendim tamam mı? Eğer birşey beni mutsuz ediyosa ona şiddetle karşı çıkarım. Ve sana şiddetle karşı çıkıyorum,ağbilerimle arama girme! Bu bir istek değil,emir. Ağbilerim ve benim arama girme!"

Dolabından kıyafetlerini toparlayıp valize koydu düzgünce. Jungkook ise ancak izliyebiliyordu. Haklıydı. Onu büyüten kişilere saygı duyması gerekirken bu şekilde davranması hataydı. Ama istemiyordu o ikisini sevgilisinin yanında.

"Tılsımın dediği gram umrumda değil. Birbirimiz için yaratılmış olmamız umrumda değil,ağbilerimi istemeyen biriyle işim yok. Ayrılalım olur mu? Geri ver kalbimi. Bende senin kalbini vericem. Evindende gidiyorum birdaha birbirimizi görmiyelim."

"Taehyung beni bununla sınama! Ne olursun beni bununla sınama... Ben senden ayrı kalamam,yapma!"

Yüzüne kısa bir bakış atıp valizi eline aldı. Girişe ilerledi ve portmantodan montunu aldı. Peşinden ağlayarak koşan Jungkook ne kadar içini yaksada ağbileriyle arasına girmeye çalışamazdı. Onu yetiştiren koruyucu meleklere önemsenmediklerini söyliyemezdi.

Bahçe kapısındanda çıkacaktı ki evin önünde duran araba ve içinden inen Namjoon hyung'u onu durdurdu.

"Hyung? Burda ne işin var,birşey mi oldu? Betin benzin atmış iyi misin?!"

"Beni boş ver,o bavul ne,nereye gidiyosun sen? O ağlayarak gelen Jungkook mu?"

"Taehyung lütfen dur bi açıklayım! Ne olursun sevgilim,bir izin ver!.."

"Hyung lütfen beni uzaklaştır burdan ve biyerde konuşalım."

Kardeşinin Jungkook'u duymamazlıktan gelmesine şaşırarak ne olduğunu anlamaya çalışmıştı. Bir ihtimal vardı aklında ama o olmamasını umuyordu.

"Hiçbir yere gitme Taehyung. Senin için en güvenli yer şimdilik burası kardeşim. Bunun için gelmiştim aslında buraya. Aranızda ne oldu bilmiyorum ama sonucu tahmin ediyorum aşağı yukarı. Taehyung barışıcaksıniz bu tartışmaya bir son ver ve Jungkook göz yaşlarıni sil sinirleneceğin bir haberim var sana."

𝑌𝑎𝑟𝑑𝚤𝑚 𝐸𝑡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin