1. Bölüm

1.6K 75 49
                                    

Merhaba arkadaşlar bu benim yeni kurgum.

İlk defa fantastik bir kurgu yazıyorum. Hatalarım olursa affola.

Ben bu kitaptan çok ümitliyim ve açıkçası konusunu beğeneceğinizi düşünüyorum.

Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin, bu benim için çok önemli.

iyi okumalar diliyorum.



---



Jeon Jungkook

"Evet beyler ve bayanlar. Bir iyi bir de kötü haberim var." Binbaşı Kim Namjoon konuşurken hepimiz dikkat kesilerek onu dinliyorduk. Hepimiz dediğim, biz askerler.

"Önce iyiyi mi duymak istersiniz yoksa kötüyü mü?" Kollarını göğsünde birleştirip tek kaşını kaldırdığında Eponin, "İyiyi duymak isteriz Efendim." Demişti.

"Pekala öyleyse iyi haber, bağışıklık taşıyan biri var. Kanında bu lanet virüse karşı antivirüs taşıyan biri." Derken yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. Aşırı heyecanlı görünüyordu. Binbaşı Kim Namjoon aynı zamanda bir bilim insanıydı. Ve bu virüsü yok etmek için her yolu denemişti fakat hiçbiri işe yaramamıştı. Bu da onu umutsuzluğa sürükleyip depresyona sokmuştu.

Fakat şu an ise son 2 aydır depresif adam gitmiş, yerine heyecanla konuşan biri gelmişti. "Ne kadar doğru bilmiyoruz fakat aldığım duyumlar bu yönde. Birkaç kişi onu görmüş. Fakat yüzünü tam görememişler çünkü maske gibi bir şey takıyormuş."

Binbaşı Kim heyecanla bir o yana bir bu yana yürürken Yoongi nin yanında duran Mark konuşmuştu, "Peki, kötü haber nedir?"

Onun sorusuyla binbaşı adımlamayı kesip derin bir nefes çekmişti ciğerlerine ve karşısında duran ben de dahil beş kişiye bakmıştı. "Kötü haber ise onu bulmak için siz görevlendirildiniz. Biliyorum daha yeni bir görevden döndünüz ama elimizdeki bu işi yapabilecek en cesur ve güçlü askerlerimiz sizsiniz."

"Ah, bizim de dinlenmeye ihtiyacımız var ama değil mi?" Hoseok ukala bir tavırla konuşmuştu. Aslında bir asker komutanına böyle konuşamazdı. Fakat Binbaşı Kim için biz aile gibiydik. Diğerleri yanımızda değilse resmiyeti bir kenara bırakıp sohbet ederdik.

"Elbette Hoseok, ama bu bizim son ümidimiz. Bağışıklık taşıyan kişi kadın mı erkek mi onu bile bilmiyoruz. Onun hakkında bu kadar bilgisizken diğerleri değil, sizin gibi başarılı askerler gitmeli."

"Cidden..." Hoseok mırıldanıp siyah saçlarını geriye atmış ve arkasındaki sandalyeye oturmuştu. "Size yemin ederim, bu görevi başarılı bir şekilde tamamlayıp döndüğünüzde en iyi şekilde dinlemenizi sağlayacağım."
Namjoon mahçupça konuştuğunda Eponin gülümsemişti.

"Dert etme Binbaşı, onu bulacağız." Eponin gülümsemeye devam ettiğinde Binbaşı Kim de gülümsemiş ve iç çekmişti.

"Pekala... o halde planı anlatıyorum." Dediğinde ise hepimiz ona dikkat kesilmiştik. "20 gününüz var. 20 gün içinde onu bulup getirmeniz gerekiyor. Bağışıklık taşıyan kişiyi tanımanızı sağlayacak tek bir şey var ve bu da omzundaki ısırık izi. Bulduğunuz her sağlıklı bireyin omuzunu kontrol edin. Bulamazsanız da geri döneceksiniz. Çünkü yiyecek ve içecekleriniz tam 20 günlük. Yani o yaratıklardan ölmezseniz bile açlıktan ve susuzluktan ölme ihtimaliniz var." Boğazını temizleyip devam etmişti.

20 DAYS / TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin