Merhabalar nasılsınız?
Ben iyiyim
Yine bol kaoslu bir bölümle geldimmm
bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfeen
iyi okumalar, sizi seviyorumm
---
Binbaşı Kim şaşkın bir şekilde bir Hoseok a bir de arkasındaki askerlere bakarken ne diyeceğini şaşırmış gibiydi. Ondan asla böyle bir şey beklemiyor olsa gerek hem şaşkınlık hem de bir hayal kırıklığı vardı gözlerinde.
Fakat birden gözlerindeki ifade değişmiş, dudaklarında bir gülüş belirmişti. Elleriyle alkış tutmaya başladığında Jungkook silahını beline sokup kaşlarını çatarak ona bakmıştı.
"Bravo, kusursuz bir plan. Rolünüzü çok iyi oynadınız." derken sinirleri bozulmuş gibi gülüyordu.
Hoseok un Jungkook a ihanet etmesi kendi aralarında planlaşıp yaptıkları bir oyundu büyük ihtimalle. Ona ithafen konuşmuştu.
"Bana ihanet etmeni asla beklemiyordum Hoseok. Sen benim en güvenilir askerlerimden biriydin." Dediğinde Hoseok çok da onun dediklerini umursamıyor gibiydi.
"O bize yalan söylemeden önceydi Binbaşı."
Hoseok hiç istifini bozmadan konuştuğunda Binbaşı başını iki yana sallayıp ona silah doğrultan diğer askerlere bakmıştı.
"Peki siz? Siz neden onların tarafındasınız?" diye sorduğunda hiçbirinden ses çıkmamıştı. Onların yerine Jungkook konuşmuştu.
"Senin aksine sevilen bir komutanım diyelim." dedikten hemen sonra tam tekrar konuşacağı sırada kazağını hafifçe çekiştirmiştim.
Bakışları omuzunun üstünden bana döndüğünde cılız bir sesle, "Gidelim artık." demiştim. Burada daha fazla durmak istemiyordum.
Bunun üzerine Jungkook tekrar Binbaşı Kim e dönüp iç çekmişti.
"Adamlarına söyle çıkış kapısını açsınlar. Bir şey çaktırmamaya çalış."
Çıkış kapısı diye bahsettiği araştırma merkezinin kapısı değildi. Duvarların oradaki, dış dünyaya açılan kapıdan bahsediyordu.
Jungkook un bu dediğiyle Binbaşı Kim in dudağının bir kenarı kıvrılmıştı.
"Beni burada öldürsen de o kapıyı açtırmayacağım. Buradan çıkamayacaksınız." dediğinde ben gerilsem de diğerleri bir gram bile gerilmemişti.
Aksine, Binbaşı Kim gibi Jungkook un da dudağının kenarı alayla kıvrılmıştı.
"İşte bunu bildiğim için hazırlıklı geldim." dedikten hemen sonra sağ tarafına bakmış ve başıyla bir hareket yaptığında askerlerden biri hızlıca o tarafa gidip bir odanın kapısını açmış ve elleri bağlı olan Doktor Park ı çekiştirerek bize doğru yürütmeye başlamıştı.
"Bırak beni! Dokunma, bırak!"
Doktor Park bağıra çağıra askerin tutuşundan kurtulmaya çalışsa da başaramıyordu.
Gözlerim kocaman açılırken tekrar Binbaşı Kim e baktığımda adeta donduğunu, hareket dahi edemediğini görmüştüm. Ardından hızla bakışlarını Jungkook a çevirmiş ve sinirle kaşlarını çatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
20 DAYS / TAEKOOK
Fantasía"Pekala öyleyse iyi haber, bağışıklık taşıyan biri var. Kanında bu lanet virüse karşı antivirüs taşıyan biri." Binbaşı Kim konuşurken hepimiz pür dikkat onu dinliyorduk. "Kötü haber ise onu bulmak için siz görevlendirildiniz." Tüm dünya bir virüs...