Herkese tekrardan merhaba.
Uzun zaman oldu biliyorum fakat yks ye hazırlanıyordum ve bu süreçte kurgularımla çok fazla ilgilenemedim.
Ama artık buradayım, elimden geldiğince bölüm yazmaya çalışacağım.
Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar.
---
"Apartmanın kapısını kırmışlar Jungkook, buraya geliyorlar." Eponin in telaşla söylediği şeyle korkuyla başımı çevirip Jungkook a bakmıştım. O ise hızlıca banyodan çıkıp içeri girmiş, ben ve Eponin de onun peşinden gitmiştik.
Apartmanın aşağı katındaki merdivenlerden gelen ayak sesleri ve bağırışlarla hızla bizim olduğumuz kata çıktıklarını anlayıp korkudan hızlanan kalbimle yanımdaki Eponin in kolunu tutmuştum.
"Hemen buradan çıkmamız gerekiyor. Grup halinde, kimse ayrılmayacak, anlaşıldı mı?" Jungkook hızlıca planı anlattığında herkes başını olumlu anlamda sallamış ve o sırada Jungkook ben ve Seokjin e dönmüştü.
"Mark, onlara silah ver." Jungkook un emriyle Mark hızlıca hareketlenip kendi tabancasını bana, Yoongi nin tabancasını da Seokjin e vermişti.
"Ama ben silah kullanmayı bilmiyorum." Tedirginlikle konuşup başımı kaldırarak Jungkook a baktığımda kaşlarını çatmıştı. "Bilmene gerek yok." Yanımda adımlayıp hızlıca silahın teteiğini indirmişti. "Biz hariç önüne ne geliyorsa sık." Ardındansa yanımdan ayrılıp silahını çıkararak hızlı adımlarla kapıya gitmişti.
Aşağıdan gelen sesler artmaya ve yakınlaşmaya başladıkça korkum iki katına çıkmış, ne yapacağımı bilemez bir halde diğerlerinin arkasından kapıya doğru adımlamıştım.
"Kapıyı açtığım gibi sağ tarafa, yangın merdivenine doğru koşuyoruz, anlaşıldı mı?" Jungkook konuşup arkasını dönerek bize göz gezdirmişti. "Anlaşıldı." Herkes hep bir ağızdan onayladığında ben korkudan titreyen dudaklarım sebebiyle cevap verememiştim. O da bunu fark etmemişti zaten ki bu durumda umrunda olacağı en son şeyin bu olacağına emindim.
"Hazır mısınız, üç, iki..." Jungkook bir demesiyle kapıyı açmış ve önce sol tarafına bakıp daha bu kata ulaşmadıklarını görmüş olacak ki bize dönmüştü. "Hızlı olun." Jungkook önden koşarak sol tarafa doğru gitmeye başladığında Mark, "Hadi, çabuk." Diyerek hepimizin daireden çıkartarak Jungkook un arkadından gitmemizi sağlamıştı. Ardındansa o da peşimizden çıkıp benim arkamdan koşmaya arada bir de arkasını kontrol etmeye başlamıştı.
Fakat birden çok yakından gelmeye başlayan seslerle Mark ın, "Siktir." Dediğini duymuş ve koşarken arkamı dönüp baktığımda bir grup zombinin peşimizden geldiğini görmüştüm.
O an vücudum gerilmiş, kan beynime sıçramıştı sanki. Hızla diğerleriyle birlikte koşmaya devam ederken Jungkook un sağ tarafa dönmesiyle hepimiz onunla birlikte dönmüş ve onu takip etmeye devam etmiştik.
"Jungkook." Mark en öndeki Jungkook a seslendiğinde Jungkook duymamış olacak ki bu sefer bağırmıştı. "Jungkook! Jungkook bu sefer duyup başını çevirerek Mark a baktığında Mark ileride duvara asılı olan apartmanın krokisini göstermişti.
"Ben onları oyalarım. Sen yangın merdivenlerini bul." Konuşup birden bizimle koşmayı kesmiş ve arkasını dönerek silahıyla zombilere hedef almıştı. Onun yaptığı şeyi gören Hoseok, Eponin ve Yoongi de onun yanına gelip aynı şekilde büyük silahlarını kaldırdıklarında Jungkook da krokinin önünde durmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
20 DAYS / TAEKOOK
Fantasy"Pekala öyleyse iyi haber, bağışıklık taşıyan biri var. Kanında bu lanet virüse karşı antivirüs taşıyan biri." Binbaşı Kim konuşurken hepimiz pür dikkat onu dinliyorduk. "Kötü haber ise onu bulmak için siz görevlendirildiniz." Tüm dünya bir virüs...