28 Final

629 34 18
                                    

İnsanlar başka insanların hayatlarını dinlerken pek de önemsemezler. O günleri yaşayan kendileri olmadıkları için anlayamazlar.

Önündeki herhangi bir eşyaya bakıp dakikalarca ağlayan birini görünce ben de olsam anlayamazdım. Tabi bu ekside kaldı. İnsanları kaybetmek ne demek bunu öğrenmeden önce...

O gün orada ben kendi çocukluğumu toprağa verdim. 17 yaşımda ilk defa büyüdüğümü hissettim. İlk defa acının boğazıma bir düğüm olup yapıştığını hissettim. Çığlıklarım boğazımı yakarken kurtulamadım bu histen. İlk defa başkası yerine benim canım yansın istedim. İlk defa ölmek istedim.

Olmadı.

Geride kalan, yetim kalan ben oldum.

Ne acı bir sıfatmış meğer bu kelime.

Yetim Zeynep...

Evet, limansız kaldı bu gemi. Sığınağını o gün o kazada kaybetti. Geriye de bir enkazdan başka bir şey kalmadı.

Annem, yüzünü bile bilemediğim ablamdan sonra babamın da acısıyla iyice sindi gölgelere. Ama vazgeçmedi, gayret etti bizim için.

Meğer ne zor şeymiş gülmek. Ne yürek yakan can acıtan bir eylemmiş.

Büyümek güzel bir şey olsa da büyümenin getirdiği sorumluluklar çok külfetliymiş.

Her ne olursa olsun sevgi, yaralı yürekleri iyileştiren görünmez bir merhemmiş.

Acı da olsa tatlı da olsa mutlaka her bitişler hikâyedeki yerini hep bulurmuş.

Kapanırmış kalın perdeler.

Ve bitermiş.

Züheyra'dan devam...

Son satırlarını da yazdığım kitabımın ekranını kapatıp ıslanan gözyaşlarımı kolumun tersiyle silip bilgisayarı kapattım. Bitmişti.

Bazı zamanlar bittiğini sandığımız ama ucu her daim açık kalan hikayeler olur hayatımızda. Okumaya başlayınca zihnimizin kurguladığı finale uymayan bazı karmaşık hikayeler.

Oysa karmaşık olan şey bizim bir şeyleri belli kalıplara sokmamız ve o kalıplar şeklinde devam etsin istememizden kaynaklanıyor olması. Sonunda hüsrana uğramamız da bundan zaten.

Kalıplara sığmayan bir hikâye yazmak değildi asla amacım. Tek amacım, kendimi yani Züheyra'yı anlatmaktı.

Kendi hikayemi yazdım.

Züheyra da benim.

Hümeyra da benim. (Kurgu kısmı)

Hikayeyi yazarken her şeyi olduğu şekliyle yazmaya gayret ettim. Ta ki o trafik kazasını geçirene kadar. Düğün öncesi trafik kazası geçirmemin sonrasında hayatta hikayelerin olağan şekliyle devam etmediğini ve her şeyin ani bir şeylerle değişebileceğini anlatmak istedim hikayemde.

Züheyra'dan Hümeyra'ya geçişte epey bir zorlandım. Çünkü gerçek hayatımda da bir dönüm noktası olmuştu. Kaza sonrası iki bacağım da işlevini yitirmişti. Yazdığım bu kitabımda da Sa'd'ın çabaları, benim çabalarım, hüzünlerimiz hepsi benim hikayem etrafında dönen olumsuzluklar, umutlar çerçevesindeydi.

Yani kaza sonrası kitapta kurguyla beslenmiş yaşanmışlıklardan ibaretti.

Evet, şuan belki bana çok kızdın. Hatta fazlaca öfkeli olabilirsin.

Haklısın da.

Kazanın ardından uzunca süre fizik tedavi sonrasında bacaklarımı yeniden kazandım. Çok şükür. Kitapta Sa'd'ın beni sevmeye başladığı dönemler de o zamanlara ait bir kurguydu.

Sonrasında gerçekleşen her şeyi de olduğu gibi tekrar aktarmaya devam ettim.

İçinizde minik de olsa bir umut yeşerdiyse eğer özür dilerim. Çünkü hikayenin sonu gerçekte de yaşandı. Maalesef ki yıllardır sevdiğim adamı kaybettim.

Bu hikayeyi Sa'd ile tanıştığım yıllarda yazmaya başlamıştım ama sonu gelmedi. O dönüm noktamdan sonra yazmayı bıraktım. Ta ki ikinci bir dönüm noktam olan o malum kayıp gerçekleşene kadar.

Gerçi üzerinden iki koca yıl geçti. Ölmüş biriyle olan anılarınızı yazmak fazlasıyla acı verici bir şeymiş meğer. Defalarca vazgeçmek istedim. Ama kızım ve oğlum başta olmak üzere etrafımdakiler buna izin vermedi. Şükür ki yazmayı bitirdim.

Ben Züheyra Alpay.

İnsanları okurken hüzünlendiren satırları birer birer kendi hayatında yaşayıp üstesinden gelen biriyim.

Önemli olan yıkılmak değilmiş. Önemli olan yıkıldığın yerden yılmadan her defasında kalkmaya gayret etmekmiş.

Düşmek hayatın bir kuralı olsa da kalkmak insanın gayretine bağlı bir şeymiş.

Allah sabreden, dua eden ve gayret eden kullarını hiçbir zaman kendi umutsuzluklarıyla yalnız bırakmazmış.

Ve her hikaye bir gün gerçekten son bulurmuş.

Sonsuzlukta son olmak değişik bir şey olsa gerek.

Selâm olsun.

..................

Merhaba okur.

Kitabımız artık " gerçekten " bitti.

Herkesi mutlu edecek bir kitap olsun isterdim lakin öyle bir kitap dünyada henüz var olmuş değil.

Okuyan, oy veren, yorum yapan herkese kalpten teşekkürlerimi iletiyorum. İyi ki vardınız.

Yeni yarınlarda buluşmak duasıyla...
















Züheyra Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin