15

784 72 9
                                    

"Ömer diyorum ki düğünü hemen yapalım. Çok bekletmeyelim."

"Bir sakin ol hanım. Nişanı sözü bitti de düğünü kaldı sanki. Ama haklısın gelinimizi hemen alsak iyi olacak. Demi Züheyra?"

"Hı?"

Züheyra daldığı çatalından adının söylenmesiyle başını kaldırdı.

"Düğün diyorum. Ne zaman yapalım?"

"Büyükler sizsiniz Ömer amca. Siz dururken karar vermek bize düşmez."

İşte bu annem için kilit cümleydi. Siz daha iyi bilirsiniz. Annem önce bana sonra Züheyra'ya baktı.

"Tamam öyleyse yarın hazır ol seni istemeye geliyoruz."

Ve işte benim annem. Canım annem.

O günün üstünden yaklaşık bir hafta geçmişti. Züheyra bize gelince aksam yemeğine kalmış olan biteni konuşmuştuk. Babam da haberdar olunca sonrası malum. Kendimizi bir hafta sonra düğünü konuşurken yine aynı masada bulduk. Tabiki de bundan en mutlu olan benim.

....

Elimde çiçeğim çikolatamla artık tamam olmuştum. Derin bir nefes alıp anne babamla kapıyı çaldığımızda saniyeler sonra kapı açıldı. Züheyra karşımdaydı. Gözlerine bakmamaya çalışsam da olmuyordu. Gözlerimi ondan alamıyordum. Çok güzel olmuştu. Her zaman güzeldi ama bugün bir başka güzeldi.

"Züheyra ileri geç de bizim oğlan önünü görsün kızım."

Babamın cümlesiyle dakikalardır Züheyra'ya baktığımı farkedip içeri geçtim. Elimdekileri verdiğimde teşekkür etti. Sonra da hoşgeldiniz faslından sonra içeri geçip oturduk.
Züheyra'yı babasının bir arkadaşından isteyecektik. Züheyra öyle istemişti.
O kadar heyecanlıydım ki anlatamam. Sonunda bu an yaşanıyordu. Evliliğimizin ilk aşaması.
Züheyra elinde kahvelerle gelip kahveleri servis ettikten sonra karşıma oturdu.
Herkes bana bakarken kahveyi dudaklarıma götürdüm. Fazla şekerli. Gülümsedim. Hepsini bitirip masaya bıraktım. Suyu da başıma diktiğimde tamamdı. Ama bir sorun vardı ki su tuzluydu. Sağ gösterip sol vurmak mı deniyordu buna?
Yüzümü buruşturunca annem kendi suyunu uzattı.

"Sebebi ziyaretimiz malum Hasan bey. Allah'ın emri peygamberin kavliyle Züheyra kızımızı Sa'd oğluma istiyorum."

"Sormak adettendir. Sen ne dersin kızım?"

Züheyra'ya baktığımda Hasan amcaya bakıp bir şey demeden kafasını salladı. Bu evet demekti.

"Kızımızla oğlumuz tanışıp anlaşmış e madem bize de vermek düşer. Verdim gitti."

Allah'ım çok şükür çok şükür.

Züheyra.

Bu anı size nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Ama çok mutluyum. Fazlasıyla.
Hasan amca kız isteme yüzük takma faslı bittikten sonra eşini da alıp gitmişti. Şimdi de oturmuş muhabbet ediyorduk.
Çalan kapı ile Sa'd ayağa kalktı.

"Ben bakarım sen otur."

Bir şey dememe izin vermeden kalkıp kapıyı açmaya gitti. Hatice teyzeye döndüm.

"Birini mi bekliyorduk anne?"

"Yok kızım haberim yok"

10 dakika sonra...
Şimdi size içinde bulunduğum durumu hemen anlatayım. Gelen adam koltuğa oturmuş bize bakıyordu. Ben anneme annem babama -evet artık ona da baba diyordum- babam da Sa'd'a bakıyordu. Kimse ne olduğunu bilmiyor ve gelenin kim olduğunu anlamaya çalışıyorduk.

Züheyra Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin