Sabah uyandığımda kaptandan 2 cevapsız çağrı olduğunu gördüm. Yatağımda doğruldum ve kaptanı geri aradım.
"Kusura bakmayın uyuyakalmıştım. Yeni görevim nedir?"
Yine Shigarakilerin peşine düşme görevi verilmişti. Başkasına verilmediği için mutluydum. Hazırlandım ve kahvaltı yapamadığım için yanıma hazır noodle alıp yolda giderken yemeye başladım. Gizli yerlerine ulaştığımda saklanıp izlemeye başladım.
Shigaraki ve Kurogiri konuşuyorlardı. Toga kenarda bıçağını biliyordu. Dabi'yi görememiştim.
O neredeydi?
Tam bu sırada biri belimden tutup çekti. Az kalsın bağırıyordum ki Dabi ağzımı kapattı.
"Sessiz ol! Seni duymalarını mı istiyorsun?"
Sonra elini ağzımdan yavaşça çekti.
"Yavaş lan birden çekilir mi pat diye. Boşluğuma geldi."
Elimi göğsüme koyup derin nefes verdim. Dabi sessizce güldü.
"Neden buradasın?"
"Görev."
"Anladım... Görevin ne?"
"Sizi yakalamak."
"Yapacak mısın?"
"Evet ama seni dışarı alalım seni de götürmek istemiyorum."
"İyi peki."
"Düzgün saklan konum atacağım."
"Tamam."
Dabi dışarı çıkarken ben de bilekliğimden kaptana konum göndermiştim. Bir kaç dakika sonra burada olacaklardı. Ben de zorluk çıkarmasınlar diye Kurogiri'yi halletmeliydim. Polis sirenleri duyunca aniden saldırıp Kurogiri'yi etkisiz hale getirdim. Artık köşeye sıkışmışlardı. Kaptan yanıma geldi.
"İyi iş Lynx. Aferin."
"Teşekkürler efendim. Sonrasını size bırakıyorum."
Hızlıca dışarı çıkıp Dabi'ye baktım. O da çalıların arasından çıktı. Ve sonra ikimizi de uçurarak evime getirdim. Kapıdan girdiğimizde tehlike yok olmuştu. Dabi'ye içeri geçip oturmasını söyledim. Bir şey demeden koltuklardan birine oturdu. Ben de ikimize kahve yapıp getirdim. Birini Dabi'ye verdim ve karşısına oturdum. İlk o konuştu.
"Bir yer bulana kadar sende kalabilir miyim?"
"Benim için sorun olmaz."
Sessizce Dabi'yi izlemeye başladım. Ona karşı bir şeyler hissettiğim kesindi. O da bana bakmaya başlamıştı ve ben yeni fark ediyordum. Güldü. Ben de güldüm.
"Neden gülüyorsun?" diye sordum. Gözlerime baktı.
"Sanki çok değerliymişim gibi beni izlemen hoşuma gitti."
Hafifçe kaşlarımı çattım.
"Değersiz olduğunu mu söylüyorsun?"
"Bilmem, orasına sen karar ver. Değerli miyim senin için?"
Bir an durup düşünmüştüm. Aslında durup düşünmeme bile gerek yoktu ama karşımdaki Dabi'ydi. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Derin bir nefes aldım.
"Kendini nasıl görüyorsan insanlar da seni öyle görür."
"Biliyorum. Ben bir villain'im ve herkes bunu biliyor. Sen de. Ama benim sorduğum şeyin bununla uzaktan yakından alakası yok."
Ve sonra çok merak ettiğim soruyu sordum.
"Neden evime kadar geldin? Ben bir pro-heroyum."
"Ne olmuş yani?"
"Belki de bu da bir planın parçasıdır. Sana değer veriyormuşum gibi davranıp güvenini kazanacağımdır belki?"
"Eğer amacın bu olsaydı, anlardım. Beni aptal mı sanıyorsun? Şimdi soruma cevap ver."
Kahvemi kenara bıraktım ve ayağa kalkıp ona yaklaştım. Mavi gözlerine baktım.
"Evet değerlisin."
"Peki sen bana neden bu kadar güveniyorsun? Belki amacım seni kandırmak?"
"Eğer amacın beni kandırmak olsaydı, anlardım. Ben de aptal değilim."
Sesli bir şekilde nefes verip ayağa kalktı.
"Nereye?"
"Bilmiyorum gidesim tuttu."
Kapıyı açtığı anda elini tutup kapıyı tekrar kapattım. Onu duvara itip ellerimi kenara koydum ve dudağına kısa bir öpücük bıraktım. Bana sırıtarak baktı ve belimden tutup kendine çekti. Bu sefer o öpüyordu. Kalbim teklerken yavaşca ondan ayrıldım. Zımbalarının birinin altından kan akıyordu. Koltuğa oturmasını söyledim ve peçete aldım. Yanına gelince omuzlarından ittirdim ve uzanmasını sağladım. Sonra karnına oturdum ve kanı silmeye başladım. Beni izliyordu. Gülümsedim ve işim bitince peçeteyi kenara koyup göğsüne uzandım. Onun da elleri sırtımda geziyordu. Bir süre sonra uyuyakalmıştım.~
---------------------------------------------------------------------
Kapının vurulmasıyla kendime geldim. Gözlerimi açtığımda odamdaydım. Yatağımda yatıyordum.
Dabi beni ne zaman odama getirmişti?
Kapı açıldığında en yakın arkadaşımın beni uyandırmaya geldiğini gördüm.
"Günaydın Ryoko. İyi misin? Benim hala başım dönüyor."
Bana doğru yürümeye çalışırken sendeleyip duruyordu. Sonunda yanıma ulaştığında kendini yatağa bıraktı.
"Dabi nerede?"
"Dabi? O kim?"
Kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Dün ne oldu?"
"Kanka içmeye gittik ya Denki'lerle beraber, ohoo senin kafa gitmiş ya."
Yutkundum.
"Gerçek değildi yani öyle mi?"
"Kanka neyden bahsettiğini bilmiyorum ama kafanı topla okula gideceğiz."
"Tamam çık da giyineyim."
Oflayarak çantamı alıp evden çıktım. Sanırım Dabi'yi öpmek sadece hayallerimde kalacaktı..~
---------------------------------------
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi lütfen yorumlara ekleyin. Oy vermeyi de unutmazsanız sevinirim. Sonraki bölümü bekleyin <3

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MHA Characters x Reader (oneshots)
Fanfikceher bölümde mha karakterlerinden herhangi biriyle vakit geçireceksiniz ^^