1.4

731 71 71
                                    

Felix: saat geç oluyor

Felix: uyandım ama sen gelmemiştin
Bir yere gittiysen söyleye bilirsin değil mi
Burada boşuna endişelenmem
(20:17)

Felix: tamam bak özür dilerim
(20:38)

Felix: ama bu aralar aşırı anlayışsızsın hyunjin
(20:39)

Felix: vay be desene eve gelmeyecek kadar çok kızgınsın bana
(22:59)

Felix baş ağrısından biraz olsun kurtulmuş ve yataktan kalkıp hyunjin'e mesaj atmıştı. Fakat saatler geçmesine rağmen Hyunjin hiç bir mesajına geri dönmemişti.

Felix yaptığından pişmanlık duyup oturma odasında sevgilisini beklerken Hyunjin etrafındaki kızlar ile yakınlaşıyordu. Arkadaşlarının onun önüne koyduğu içkileri içiyor ve kendince eğleniyordu. Yıldızını düşünmeyi çoktan bırakmıştı.

Şuan tek derdi yanında oturan kıızn eteğinin altında ne olduğudu. Elleri kızın bacaklarından yukarı doğru çıkmaya başlamıştı. Karşısında oturan arkadaşları ona bakarak gülüyor ve bazıları fotoğrafını çekiyordu.

Yaşananları kanıtlayacak fotoğrafları.

Sabaha kadar hyunjin eve uğramamıştı. Felix bütün gece uyumamış ve mirafir odasında oturup sevgilisinin gelmesini beklemişti. Sabah güneş doğarken kapı sesi gelmiş ve felix'in bakışları demir kapıya yönelmişti. İçeri giren kişi belliydi zaten. Sevgilisi gelmişti. Üstü başı dağılmış ve buram buram içki kokan bir halde.

Kafasını kaldırıp onu ayakta bekleyen yıldızına baktı. İşte tam o an yandı bütün bedeni. Ayak barmaklarından saçlarının uçlarına kadar sardı o iğrenç duygu.

Yıldızının gözleri hafiften kızardı. Sevgilisi dün gece ondan başka biri ile birlikteydi ve şuan tam karşısında duruyordu. Ağlamamak için zor tuttu kendini. Hafiften gülümsedi fakat yaşlar çoktan damlamaya başlamıştı gözlerinden.

"Hoşgeldin sevgilim." demişti Felix. Kendinin bile duyamayacağı bir tonda. Ama boş odanın içinde sesi hyunjin'in kalbine ve kulaklarına bir mızrak misali saplanmıştı.

Felix yaşlarını tutamıyor ve gülerken ağlıyordu. Bedeni bu sefer onu dinlemiyor hissettiği duyguları dışa vuruyordu. İçine attığı için bu halde değil miydi zaten. Gözlerini kapattı kısa süreliğine. Tansiyonun düştüğünü anlayabiliyordu. Her ağladığında aynısı oluyordu. Biraz baş dönmesi. Ellerinin üşümesi. Dudaklarının morarması ve arsından kararan gözleri.

Felix'in bedeni yerdeki parkeler ile buluşurken hyunjin ne olduğunu anlamanış bir şekilde yıldızını izledi. Gözleri önünde kayan yıldızını. Belkide kabul etmesinin zamanı gelmişti de geçiyordu. Onu iyileştiremiyordu.

...

Atmak istedim sadece.

Epny~°

not EASY~°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin