Düz yazı//
Felix elindeki valizi ile joo teyzenin evinin önünde duruyordu. Girip girmemek arasında gidip geliyor kendini strese sokuyordu.
O kapının önünde öylece düşünürken kapı bir anda dışarı doğru açılmış ve joo teyze ile göz göze gelmişti. Felix sebepsiz yere gergin ve yabancı hissediyordu kendini. Oysa bir kaç yıl önceye kadar bu evde büyümemişmiydi. Kaderi bir anda değişip çocukluğunu bu evde yaşamamışmıydı.
Gergindi çünkü joo teyze ile son konuşması hiç iyi geçmemişti. Ondan gitmesini istemişti değilmi. Yaptığı ne kadar doğruydu. Ona git diyen birinin kapısına zor anında sığınmak.
Elini valizden çekip önünde birleştirdi ve teyzesinin önünde selamla eğildi. Kafasını geri kaldırmaya korktu. Bakışları nasıl olurdu felix'e karşı. Ona gitmesini söyler miydi? Teyzesi için bir şeyler ifade ediyor muydu hala?
Teyzesinin afımları felix'e dopru yaklaştı. Bu arada felix'in kalbi hiç olmadığı kadar hızlı attı. İyi değildi. Zaten nefes almak onun için zordu.
Ardından teyzesinin eli felix'in omuzlarına doğru gitti ve onu doğrulttu. Felix neredeyse ağlayacaktı. Bu aralar o kadar çok şey olmuştu ki içine atmaktan dolmuştu. Sevgilisi ile tartışmaları, hastalığı garip rüyalar, herşeyi sırtlanma. Bunların hepsini tek başına yapmaya çalışıyordu çünkü kimseye yük olmak istemiyordu artık.
Hiç bir zaman anne sevgisini tam olarak alamamıştı felix. Annesini küçük yaşta kaybetmesi bütün çocukluğunu yıkmıştı. Zaten ilk 4 yıl bir yalan üstüne kurulmuştu.
Polis karakolunun önünde öylece oturmuş küçük çocuktu ilk başlarda. Polislerin bazen konuşmalarına kulak misafiri olurdu. Onun hakkında konuşurlar 'çocuğu ne yapıcaz?' diye sorarlardı birbirlerine.
Bir gün bir jafın polis karakolundan içeri girdi. Elini tutan bir çocuk ile. Ardından felix'e yaklaştı ve dizleri üsyüne çöküp aynı hizaya geldi.
Annesinin arkadaşıymış, annesi bir iş gezisine gitmiş. Kadının söyledikelri buydu. Ardından felix'i evine götürüp bakmaya başladı. İlk başlardan çok sessiz bir çocuktu felix o kadının evinde. Sonra yaşıtı bir çocuk olduğundan dolayı olsa açılmaya başlamıştı. Annesinin yokluğu o kadar zor gelmiyordu. Ama bazı geceler herşeyden daha zor oluyordu. En büyük korkusu rüyasına girerdi. Çaresizce anne diye bağırmadan edemezdi.
O daha çocuktu korktuğu zaman annesine seslenecekti. Doğal bir tepkiydi bu. Ama şimdi tam onbir yıl sonra anne diye ağlamayacaktı. Annesinin gelmeyeceğini anlayalım çok oluyordu. Artık teyzesinin ismini söyleyerek göz yaşı dökecekti. Çünkü yapacak başka bir şeyi yoktu.
...
Bakın şimdi siz ne kadar çok yorum yaparsanız ben o kadar çok bölüm atarım bunda bir anlaşalım.
30 yorum 15 oy sınır. gelirse cumaya bir bölüm daha. Artı cumaya fets ferits'e de bölüm atarım hadi bakam.
Epny~°
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not EASY~°
FanfictionHyunjin: gözyaşlarını silmeye uğraşma ben silerim Texting//Angst @eupharity kitabım ve kalbim tamamen sana ait.