Sona özel bol bol yorum lütfen
Bazı zamanlar olur ya hani. Kendimizi en dipte hissederiz. Kimsenim bizi oradan çıkaramayacağına ve o iğrenç delikte sıkışıp kaldığımızı düşünürüz. Neden?
Hayat bu kadar güzelken neden düşünürüz ki bunları. Her mevsimin ayrı bir güzelliği varken. Kış olunca cam önüne oturup yağan karı izlemenin verdiği sebepsiz mutluluk ve istemsizce oluşan gülümseme.
İlk bahar dönemlerinde hafif sıcak esen rüzgarın yüzünüze çarpması ve içinizin huzurla dolanması.
Yazın çok sıcak olmasına rağmen güneş ışığınız sizi rahatlattığı o saniyeler. Güzel kıyafeyler giyip gidilen yerler. Tatiller. Deniz kenarları.
Son bahar ayında yapların dökülüşünü izleyip etrafta dolaşmak kahverenginin en çok yakıştığı ortamlar.
Dünyanın bu kadar güzel yanları varken neden insanlar mutsuz. Kaybettikleri bir şeyler mi var?
...
Eylül ayı hava biraz esintili. Deniz kenarları daha çok esiyor. Kumlar hala sıcak. Dalgaların kıyaya doğru gelip kumların üstünde durmasına bayılıyorum.
Akşam olmaya başladıkça hava daha çok soğuyor. Yıldızlar erkenden kendini gösteriyor.
Teşekkür ederim yıldızım
Elimdeki telefonu ve bir kaç parça kapıdı kumların üstüne yanıma bırakıyorum. Derin bir nefes alıyorum. Denizin o muhteşem kokusu bütün damarlarımda içeri giriyor.
Kokuyu alabiliyor musun sevgilin
Ortam sebepsiz yere gergin ve duygusal. Elbette beni de etkiliyor.
Ne çok isterdim yıldızım. Bir kere daha şu kumların üstünde el ele tutuşmayı. Kaç gün oldu bilmiyorum. Saymak istemiyorum. Canım daha çok acıyor.
Gözümün önünden gitmiyor yıldızım. Bana son bakışın. Canın yanmasına rağmen bana gülümsemen. Neden yapıyorsun? Seni seviyorum yıdızım.
Hala anlamış değilim aslında. Neden burası? Neden sahili seviyorsun? Yazın asla gelmezsin fakat sonbahar oldupunda buradan çıkmazsın. Hala bilmediğim bir sürü soru oldupunu fark ettim yıldızım.
Sol tarafımda duran çömleği elime alıyorum. Ne kadar yapmak istemesem bile bunu senin için yapıyorum.
Göz yaşlarımın ne zaman akmaya başladığını bilmiyorum. Nefes almak hep bu kadar zormuydu.
"felix bir daha elini tutamayacağın."
Bağormak bir işe yarıyor mu bilmiyorum. Sesimi duyuyor musun? Çillerindne öpemeyeceğim yıldızım. Dudaklarının dokusunu hissedemeyeceğim. Sıcak tenini unuttum sayılır. Neden yapıyorlar bunu. Biz mutlu olmayı hak etmiyor muyuz?
" görüyor musun beni? "
Bu sefer sesim daha kısık çıkıyor. Göz yaşlarım bir bir damlarken söyleyeceğim herşeyi unutuyorum.
Kavanozun kapağını açıyorum. Sanki hep bu anı beklemiş gibi küllerin hemen dışarı çıkıyor.
"artık özgürsün yıldızım."
Biliyordum ama hazırlamadım kendini. O gece gülümsedin bana. Biliyordun çünkü. Değil mi? Son olduğunu. Sonkez elimi tutuşun oluşunu. Son kez gözlerimin içine bakıyor oluşunu. Son kez kokumu içine çekiyor oluşumu. Peki neden?
Senden gizlediğim için mi? Ölüyorum ya. Sensizlik diye bir şey var lanet olsun ki ve bu çok can yakıcı.
Yapacak hiç bir şeyim yokmuş gibi hissediyorum. Sen yoksun. Bu gece yatağım boş. Yaklaşık bir aydır boş yıldızım.
"YILDIZIM, SEVGİLİM SENİ HEP SEVDİ VE SEVECEK." boğazlarım patlayacakmış gibi hissediyordum.
"güle güle sevgilim."
Kafamı kaldırıp gökyüzüne son bir kez baktım. O an fark ettim. Saniyelik olan bir şeydi zaten. Bir yıldız kaydı...
Son.
Bol bol yorum istiyorum bu son bölümdü çünkü.
Şu an hepinizden daha çok ağlıyorum. Aylar önxesinden spnu belliydi ama yazması çok zor oldu.
Konuşmayacağım daha fazla. Umarım beğenmişsinizdir. Bol bol yorum yapın lütfen. Sizi seviyorum umarım sizde beni seviyorsunuzdur.
Bu kitap dılında bir hyunlix daha yazmayı düşünüyorum. Ama duygusal değil... Haber veririm ben size.
Epny ~°
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not EASY~°
FanfictionHyunjin: gözyaşlarını silmeye uğraşma ben silerim Texting//Angst @eupharity kitabım ve kalbim tamamen sana ait.