Yavaş adımlarla Mikasa'nın odasına doğru ilerliyordum. Altımdaki tahtaların gıcırdama sesi gelmesin diye parmak ucu yürüyordum. Neyse ki odası hemen yanımdaydı.
Kapısı yaslıydı. Çok ses çıkarmayacak şekilde kapıyı açtım. Yatağının başına gittim. Şuna bak. Resmen yatağıyla savaş halinde. Battaniye resmen iki bacağı ve ona sıkıca sarılan kolları arasında can çekişiyor. Kısa siyah saçları birbirine karışmış bir biçimde karşımda yatıyordu.
"(Fısıldayarak) Mikasa..."
"(Fısıldayarak) Mikasa...!"
En az 10 kere seslendim ama sonunda uzun uğraşlar sonunda beni duymayı başarmıştı.
"Hm... Eren?..."
Uykulu uykulu yatağında doğrulmuş arkasına yaslanmış, açtığım koridorun ışığı kapı arasından sızıp gözlerimi rahatsız etmiş ve gözlerini ovuşturup kendine gelmesiniz sağlamıştı.
"Mikasa! Sana... acil bişey sormam lazım."
"İyi misin sen Eren? Korkmuş gözüküyorsun."
"Mikasa... Levi-san'ı hatırlıyor musun?
"Şu gecelerin adamı, kızların hayranı, egosu boyundan büyük olan bücür Levi-san mı?"
"Sen nasıl hatırlamak istersen."
Mikasa benim konuşmamı bekliyordu.
"Ihm... Mikasa!... Levi-san 3 yıl önce öldü değil mi?! Yani sen de vardın cenazesinde sen de vardın! Hatta öldüğüne sen bile üzülmüştün. Sen de diğerleri gibi şaka yapm-"
"...Eren..."
Korkudan yere bakan yüzümü kaldırıp Mikasa'ya çevirdim.
Korkunç...
Yemin ederim korku filmlerindeki yaratıklardan bin kat daha korkunç!...!!"Eren... Ben... onun için üzülmem duydun mu lanet olası!"
Kafama yediğim yastıkla yeri boylamıştım. Cidden Mikasa'yı kaba kuvvetten uzak tutmam gerek yoksa işim yaş.
"Ugh!... Yha acıttın ama şurda ciddi bişey soruyorum."
"Tch... O 3 yıl önce taşınmıştı sanki öldüğünü hatırlamıyorum. Nereye gittiğine dair hiçbir fikrim yok. Ama gittiği yerde hakkın rahmetine kavuşmuşsa bilmiyorum. Ölse de umrumda değ-"
Mikasa şaka yapmaz...
Hayatında bana bir kere bile yalan söylemedi...
Bu da yalan olamaz yani...
Neden kimse onun ölmediğimi söyleyip duruyor..."E-Eren..."
"...İnanmıyorum..."
"E-Eren... K-Kolumu bırak acıtıyorsun!"
Mikasa'nın kolunu sıktığımın farkında bile değildim. Hızla elimi çektim. Bileğine bakmak için eğildim.
Kızarmış...
Neyse ki ciddi bişey yok.
Neden yaptım ki bunu durduk yere?! Bu sefer kaçışı yok inkar etmiyorum.
Ben...
Çok korkuyorum..."Ben... Çok üzgünüm Mikasa. Bilerek olmadı..."
"Eren...
Sorun değil..."
![](https://img.wattpad.com/cover/270294486-288-k339095.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「The resurreceted」
Roman d'amour"Seni burda öldürebilirim. Nefesin kesilebilir. Bilincini kaybedebilirsin Eren. Ama şunu bil ki bir ölü asla boğularak ölemez" Seme: Levi Uke: Eren