18

900 114 98
                                    

canım, bana güven ve gidelim

çünkü bu dünyadan midemiz bulanıyor

18

18

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


içinde bulundukları odaya sessiz bir gerginlik hakimdi.

taehyung, büyük camların önünde dikilmiş karanlığa bürünen şehri izliyor; diğerleri de genç deltanın herhangi bir şey söylemesini, en azından bir tepki vermesini bekliyordu - ancak delta sessizdi. o kadar sessizdi ki, hepsi arkasından kopacak olan bir fırtınadan korkuyordu.

jimin'se bir tarafında oturan yoongi'nin yumuşak dokunuşları altında sakinleşmişti ancak korku hala derinlerde bir yerde onunla beraberdi. hoseok ve seokjin de onun oturduğu koltuğun etrafında koruyucu bir tavırla dolanıyor, bazı zamanlar omegaların ayaklarının ucuna yere oturuyorlardı. 

iki iri alfanın da engel olamadıkları koruyucu içgüdüleri, özellikle hamile olan omega üzerine yoğunlaşmış ve onun saatler önce felaketle sonuçlanacak bir saldırıya uğradığı düşüncesi karanlık gözlerini kan kırmızısı bir ışıkla aydınlatıyordu.

jimin'se tüm bu ortamın içerinde, evinin salonunda otururken jungkook'un kendisine uzattığı ılık sütü titreyen ellerle aldı. hala üzerinde yaşadığı anların korkusu dolanıyordu; duyduğu cızırtılı metalik ses, kapılarındaki kanlı hayvan... hepsi ufak omegayı çok korkutuyordu. bebeğini koruyamayacak olacağının düşüncesi bile çiçek kokusunu ekşiterek solduruyor ve herkesin endişeyle ona doğru yönelmesine neden oluyordu.

"güvenlik şirketiyle konuştum." dedi odaya giren namjoon, bir yandan gömleğinin sıkıca kapatılmış bir iki düğmesini açtı gerginlikle. "jimin için korumalar gelecek ama benim şahsi fikrim, senin de korumalarla olman gerektiği taehyung."

delta camdan dışarı bakarken arkadaşının söyledikleriyle irkildi, "önemli olan ben değilim."

"tae..." jimin'in sızlanarak konuşması, deltanın yüzündeki sert ifadeyi yumuşatırken eşine doğru yürüyerek eğildi ve omeganın alnını öptü yumuşakça.

"sütünü iç meleğim, sonra da jungkook'la beraber uyumaya çıkın."

"sen?" dedi jimin masumca, "sen neden benimle gelmiyorsun?"

"geleceğim." diyerek güven verici bir şekilde gülümsemeye çalıştı taehyung ancak başarılı olamadı, genç deltanın hala yaşananlardan dolayı kendini suçladığı belliydi.

eşini gücendirmemeye çalışarak yavaşça konuştu jimin, "bu senin suçun değil. her kimse... o benim peşimde."

"sen kimseye bir şey yapmadın ki." diyerek kestirip attı taehyung, "babanla da görüştüm. bilindik hiçbir düşmanınız yok. benim yüzümden senin peşine düşüyor olmalılar."

gönülçelen; vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin