la di die ✓

normal birinin, etkileyici şeyler yapması kabul edilemez bir olaydır.

felix, pasif agresif bir kişi.

felix, dengesiz davranışlara sahip.

felix, bir iş beklemediği gibi gittiğinde delirecek bir yapıya sahip. öyle de oluyor.

ona saydırmıyorum farkındaysanız, kişiliğini anlatıyorum iyi yönlerini yok sayarak.

siktiğimin felix'i.

biz pazartesi günü o kavgayı ettikten sonra salı akşamı, itiraf sayfasına şok edici bir gönderi atıldı.

gönderide yazılan şu;

'çarşamba, son sınıf olan seo changbin. gizleyecek bir şeyim yok, açık at.'

lee felix atmış.

sayfa sahibinin açıklaması da şu, 'asla beklemezdim, asla...'

artık herkes çarşamba'nın kim olduğunu biliyor.

yorumlar da şöyle;

-seo changbin?
-o ne alaka lan?
-şaka mı bu...
-bel bağladığımız kişinin felix olması pek güven verici değil ama yalan söylemesini gerektirecek bir sebep de yok.
-çarşamba, felix'e aşk şiiri yazıyor, changbin ve felix'in geçen günlerde fotoğrafı buraya atılıyor... hadi bunlar güzel bir çift diyelim, niye felix açıkladı bunu? burnuma kötü kokular geldi açıkçası.
-changbin'in bir şey yazmasını bekleyelim bence.
-tamam öğrenmemiz iyi oldu, deli gibi şaşkınım ama felix neden açıkladın bunu?
-şaşkınım... aşırı...
-beklemezdim.

yorumların bir kısmı bu kadar.

hani çevrenizde biri olur ya, hayatında hiçbir sorun yoktur ve onun iyi yerlere geleceğinden eminsinizdir. ona bakıp dersiniz ki, 'ne güzel hayat yaşıyor ya, şuna bak! dert tasa yok, mis gibi hayat.'

insanların gözünde, bu kişi bendim işte.

insanların gözündeki seo changbin profili; pek kişiyle konuşmayan, sakin bir yaşamı olan, başarılı, iyi yerlere geleceği şüphesiz ve acı ne bilmeyen biri.

işte bu yüzden, çarşamba olmam bu kadar etkiledi herkesi. ben normal biriyim çünkü. normal birinin, etkileyici şeyler yapması kabul edilemez bir olaydır. eğer çarşamba; edebiyat kulübü başkanı, okul temsilcisi ya da ne bileyim, benim dışımda herhangi biri olsa gerçekten ses getirirdi ve herkes delirirdi.

ama çarşamba, seo changbin'miş işte. hm, öyle miymiş? peki. anladım.

peki. anladım.

anlamadım.

felix'in, konuşmama iki saniye izin vermeyip salı gününün akşamına bunu, itiraf sayfasına yazmasını anlamadım. göğsümde bir sıkışma hissediyorum, bana resmen bunları yaşayacağını bilse ölmek isteyeceğini söyledi. ki ortada ölü biri olmasına rağmen.

bilmiyorum, ben yanlış kelimeler mi kullandım açıklamak için?

felix, neden bir anda böyle anladı?

itiraf sayfasının son gönderisini içimde büyümeyi durduramayan ağrılar ile, amaçsızca yenileyip dururken ne beklediğimi bilmiorum ve alt dudağımdan bir kan tadı geliyor artık.

biri kendisini gizli tutmak istiyorsa, herhangi bir şeyden korktuğu için değildir. gizli kalmak istemesi tamamen rahat hissetme ile alakalıdır. ne sanki? insanlar yazdığım şeyleri zaten seviyordu. ha çarşamba yazmışım, ha seo changbin yazmışım. önemli olan bu değil.