242 24 5
                                    

Bir oyunda olduğumda ya da bir film izlediğimde kendimi gerçek dünyadan ayırt etmekte zorlanıyordum. Kendi dünyama dönmek zorlayıcı olmaya başlıyordu. Acıyı en içimde hissediyor gerçekle hayali olanı ayırt etmekte zorluk çekiyordum. 

İçimde taşıdığım tüm karakterlerimin ayrı ayrı özellikleri vardı. Her birinden kendime bir şeyler ayırmış beynimin en derin noktalarında kalmalarına izin vermiştim. Fakat bu sanki gün geçtikçe bana zarar vermeye başlamış ve dengesizliğime yol açmıştı. Ya da belki deliriyor gibi hissettiriyordu. Ya da öyleydim. 

Gözlerimi kırpıştırırken değişen göz rengime baktım.

Ardından gözlerimi kısarak, bana bakan yansımama yaklaştım. "Bugün kimin kontrolü altında yaşıyorum? Senin mi?" Güldüm.

Chloe; "Kiminle konuşuyorsun?" diyerek odaya girdiğinde olduğu yere döndüm ve omuz silkip arkamı işaret ettim. "Onunla."

"Kendi kendinle yani." dedi ve gülümseyerek yanıma yaklaştı. Kaşlarımı kaldırdım ve mırıldandım. "Öyle olsa, öyle derdim." Kaşlarını hafifçe çatarak alayla güldü. "İnsanlar senin cümlelerini öyle kolay kolay anlayamaz biliyorsun değil mi?" Gözlerini kıstı. "Belki de anlaşılmak istemiyorsundur." Dudaklarını büzdü. "Benziyoruz aslında."  Ardından bir adım atıp aramızdaki mesafeyi kısalttı. "Bir o kadar da farklıyız." Ve ekledi; "Bu yüzden birbirimizden öğrenmemiz gereken şeyler var." 

Suratımdan hislerimi anlıyor mu bilemiyordum. "Ne gibi?" Başını sağ omzuna doğru hafifçe eğdi. "İkimizde alanımızda çok başarılıyız, ama ikimizin de yansıtmakta zorlandığı duygular var."

"İkimizde kusursuz olabiliriz." dediğinde hafifçe güldüm. "Fakat kusursuz olmak en iyisi olmak değildir." Gözlerimi gözlerinden ayırmadım. Başını salladı. "Biliyorum, ben zaten en iyisiyim. Ama herhangi bir kusur görmek istemiyorum."

Derin bir nefes aldım. "Çelişkili..." Ardından ekledim. "Nasıl yardımcı olabiliriz peki birbirimize? Gülerek yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Merak ettiğini biliyordum." Kaşımı kaldırdığımda konuştu. "Şeytani duyguları yansıtamıyor gibi hissediyorum, sanki daha iyisi olabilirmiş gibi. Senin gibi... Bu duyguları hissetmek istiyorum."

"Bunu en iyi senin yaptığını biliyorum." Ardından elini saçıma doğru uzatıp bir tutamını hafifçe kıvırdı. "Fakat senin de aşk ve masumiyet içeren duygularını yansıtamadığını görüyorum. Belki de hiç masum bir şey yaşamadın. Ya da aşık olmadın. Ama hakkında hiçbir şey bilmiyor gibisin."

Telefonumun zil sesi duyulduğunda hafifçe ekranına baktım. Sofia'nın aramasını görmezden gelip ona döndüm. Hiçbir şey duymamış gibi devam etti.

"Her zaman her role biçilmiş kaftan olamıyoruz. Ama birbirimize yardımcı olursak, en iyisi olabiliriz. Sen ve ben."

Ardından tekrarladım. "Sen ve ben?" Başını salladı ve konuştu. "Biz."


αίμα gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin