XIV

152 17 2
                                    

"Ne zamandan beri sırlarımızı bilmemesi gereken kişilere söylüyoruz?" Fısıltısı kulağıma geldiğinde bulunduğum yatağın süzülüp gittiği suya baktım. "İsteyerek yapmıyorum, içimde bir yanım istemsizce kontrolü ele alıyor." dediğimde güldü.

"Sana kimsenin sahip olamayacağı bir hediye verdim. Annenin verdiği bu hediyenin kıymetini bilmen gerekmiyor mu?"

"Peki ya artık bu hediyeyi istemiyorsam?" dediğimde altımda akan suyun daha şiddetle akmaya başladı.

"Cheryl'den vazgeçtiğin gün, sana bunun dönüşü olmadığını söyledim."

"Sırrını korumayı bilmemenin sana ne gibi sonuçlar doğurabileceğini biliyor musun?" Başımı iki yanımda salladım. "Varlığının, onu senin elinden alabileceğinin farkına var."

"Senin hayatında aşk diye bir gerçek yok Aima."

"Aşk dediğin şey gerçek değil. Seni manipüle etmelerine izin verme."

"Bu dünyada en çok istediğin şey intikam almak. Bunu unutma." Altımda akan su durulduğunda fısıltısı uzaklaşırken son bir cümle kurdu. "Eğer birini seversen sonucunda hem hediyeni hem de onu kaybedersin."

Yatakta hızla doğrulduğumda ter içindeki saçlarımı geriye attım. "Bu da neydi?" dediğimde kapının kenarında durmuş bana bakan gözleriyle karşılaştım. "Burada ne işin var?" Yavaşça odaya girip yanıma oturdu. "Uyuyamadım, ve sesini duyduğumda yanına gelmek istedim." Kendini geriye bırakıp yatağa uzandı. "Kendin delirdiğin yetmiyormuş gibi bir de beni delirttiğine inanamıyorum." dediğinde kaşlarımı çattım. "Buna izin vermeyeceğim." Bana baktı. "Nasıl?"

"İlaçlarımı düzenli içeceğim." dediğimde doğruldu. "Peki ya gördüklerim?" dediğinde gözlerimi kırpıştırdım. "Bunların benimle alakası yok. Sadece etkilendiğin için inanmak istedin." Güldüm. "Sence Medusa'nın kızı olmam imkanı olan bir durum mu?"

Gözlerini kırpmadan bana baktı. "İlaçlarını almayı hiç bırakmadın." dediğinde kaşlarımı kaldırdım.

"İçmeyeceğini biliyordum, bu yüzden içeceklerine ya da yiyeceklerine karıştırdım."

Elini boynuma doğru getirip havada bekledi. Elimle elini tutup boynuma yerleştirdim.

"Lütfen beni kandırmaya çalışma." dediğinde gözlerimi kapadım. "Yaptığım en büyük hata kendimi ona bırakmaktı." Gözlerimden yaşlar süzüldü. "Biliyorum o Medusa değil, şeytanın ta kendisi." Gözlerimi kapadım.

"Ve şimdi geri dönemiyorum." dedikten sonra yavaşça gözlerimi araladım ve ona baktım. Yüzüme dokunmak için elini kaldırdı ve bekledi. Elini alıp hafifçe yüzüme bıraktım. Yüzümden süzülen gözyaşlarımı hafifçe silip derin bir nefes aldı. Dudaklarını dudaklarımın önüne getirdi. Başımı hafifçe geri çektiğimde gözlerini kapadı. "Bırak sadece öpeyim ve kurtul bundan." Geri çekilip uzaklaştım. "Öleceğinin farkında değil misin?"

"Farkındayım. Umrumda değil Cheryl." dediğinde bağırdım. "Sence senin ölmene izin verir miyim?"

Derin bir nefes aldı. "Sadece bir kez seni doyasıya öpmek ve seni tüm bu her şeyden kurtarmak istiyorum."

Sessizce sordum. "Neden?"

"Çünkü senin gözümün önünde delirip gidişini izlemektense bunu yapmayı tercih ederim."

Bana doğru bir adım attı. "Sen de benim kadar istemiyor musun bunu?" dediğinde gözlerimi yumdum. "İstediğim şey seni öpmek, ölmen değil." Tam yüzümün önünde durdu ve elini kaldırıp boynuma sardı. "Hani demiştin ya bana aşkı öğret diye, " başımı salladım. "O zaman sana seni anlatamam demiştim." dedi ve devam etti. "Ama artık sana nasıl göstereceğimi biliyorum." Ardından dudaklarını dudaklarımın üzerine yavaşça bıraktı. Gözlerimi yumup her şeyin bir hayal olmasını diledim. Koca bir hayal. Ama güzel dudaklarının dudaklarıma değdiği andan itibaren soğumaya başladığını hissettim.

αίμα gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin