Dicle Barış Aşkı MA

Birlikte Bir Gün (Part 3)

Part 3 bir önceki iki bölümün devamıdır

Sabah ilk uyanan dicle oldu. Gözlerini ovuşturarak açtı. Kendini düne nazaran rahatlamış ve mutlu hissediyordu. Etrafına bakındı. Odanın duvarları ahşaptı. Dün gecen kalan erimiş mumlar duruyordu. Tül bir perdenin arasından gelen yeni doğan güneşin ışıkları odanın içerisine yavaş yavaş sızıyordu. Dicle yanında yüzüstü uzanmış uyuyan sevgilisine baktı bir süre barışı izledi ellerini sırtında gezdirdi. Barış huylansa da uyanmadı yüzünü buruşturarak başını diğer tarafa çevirip uyumaya devam etti. Dicle gülümsedi diğer tarafına baktı. Komodinin üstünde duran telefonunu alıp aramalara bakmaya başladı. Perdenin gerisindeki kapı küçük bir balkona açılıyordu. Dicle yavaşça kalktı üzerinde barışın tişörtü vardı. Koltuğun üzerinde duran barışın ceketini üzerine geçirdikten sonra balkona çıkıp güneşin yavaş yavaş yükselerek ışığını saçmasını seyretti. Güneşe bakan diclenin güzel gözleri güneşin ışığıyla birleşince daha da güzel oluyordu. Bir süre durduktan sonra bacaklarının üşüdüğünü fark ederek tekrar içeriye girdi ve aşağıya salona indi.

💢💢💢💢💢💢

Barış yatakta bir sağa bir sola dönerek uyuyordu. Uyanmaya başladığını hissetse de uykunun kollarından ayrılmak o kadar kolay değildi. Gözleri kapalı halde elleriyle yatağın diğer tarafında dicleyi aradı. Elleri boşluğa düşünce yavaş yavaş gözlerini açtı. Dicleyi yanında göremeyince seslendi ama bir karşılık alamadı. Aşağıdan sesler geliyordu. Barış kalktı pantolonunu giydikten sonra aşağıya indi. Dicle salonda ayakta dikilmiş telefonla konuşuyordu. Barış arkasından yaklaşarak sarıldı. Dicle bir anda irkilerek bağırdı.

D: aaa

Barış geri çekilerek gülmeye başladı. Dicle telefonla konuşmaya devam etti.

D: yok yok size demedim evet evet dinliyorum kusura bakmayın bir anda boş bulundum

Dicle bir yandan karşısındaki kişiyi idare etmeye çalışırken bir yandan barışa kızarak parmağını sallıyordu. Barış gülmeye devam etti ve kendini koltuğa bıraktı. Dicle tekrar konuşmaya devam etti. Barış Dicle'yi kolundan tutup koltuğa çekti. Saçlarıyla oynamaya başladı, yaklaştı en sonunda saçlarını geriye atıp boynuna minik öpücükler kondurdu. Dicle gıdıklanmaya başlamıştı, söyleyeceği şeyleri şaşırmıştı. Dikkati dağılıyordu. Telefonu eliyle kapatıp barışa söylendi.

D: yapmaağğ

Ve yeniden telefona döndü. İki gündür biriken işlerini halletmeye çalışıyordu. Barış en sonunda sıkılıp kendini dışarıya attı. Ormanlık alanda ağaçların etrafında gezinmeye başladı. Eline bir ağaç dalı alıp zıplayıp yapraklara uzanmaya çalıştı, yürümeye devam etti. Derin nefesler alıp vererek temiz havayı içine çekiyordu sonra kalın bir ağaç dalı bulup barfiks çekmeye başladı. Güçlü kollarıyla kendini birkaç kere yukarı çekip bıraktıktan sonra ellerini bırakıp kendini aşağıya bıraktı. Yürürken ilerde bir elma ağacı gördü, uzanıp üzerinden iki elma kopardı tişörtüne silip birini yemeye başladı. Tekrar eve dönerken yolda gördüğü birkaç papatyayı koparıp evin bahçesine doğru yürüdü. İçeri baktı dicle hala telefonuna bakıyordu. Bahçede ilerledi. Göl manzarasını izlemeye başladı. Ördekler gölün kenarından sesler çıkararak geçtiler. Barış doğa manzarasına kendini kaptırdı ve bir süre daha izlemeye devam etti.

💢💢💢💢💢💢

Dicle iki saat sonra yorulmuş bir şekilde dışarıya çıktı. Saat 11 e geliyordu. Barış beklemekten yorulmuştu. Dicle Barışın arkasından yaklaşıp sarıldı. Barış ilk başta irkildi sonra diclenin sarıldığını anlayınca kafasını arkaya atarak gülümsedi ve arkasını döndü.