Dicle Barış Aşkı MA

Aşkın Ateşi Yakar

40. bölüm önizlemeden sonra

D: o zaman şöyle yapalım. İkisinden birini seçelim barış. Kimse üzülmesin.

Barış kafasını salladı. Dicle'nin aşklarını bir seçim haline getirmesi çok ağırına gitmişti.

B: Peki sen bilirsin

Dicle'nin bu sözlerinden sonra bu evde daha fazla kalmaması gerektiğini hissetti. Kapıya doğru yöneldi.

Madem istemiyor o zaman birini seçsin. Dicle söylediği şeyin anlamının ne demek olduğunu yeni idrak etmeye başlıyordu. Barışın ikinci kez işini düzgün yapmıyorsun imasına dayanamayıp böyle bir şey söylemişti ama barışın yüzündeki hayal kırıklığını görünce kendini yanlış ifade ettiğinin farkına vardı. Barış bir adım atmışken dicle kolundan tutup durdurdu.

D: Nereye gidiyorsun

B: Nasıl istiyorsan öyle olsun

D: Barış

Barış kolunu çekip diclenin elinden kurtulduktan sonra yürümeye devam etti.

D: Barış durur musun

Barış dış kapıya kadar gitmişti. Dicle sesini duyurmak için bağırmaya başladı.

D: İyi git. Git. Kaç zaten kaçmak senin en iyi yaptığın şey

Barış bu lafları duyunca iyice sinirlendi. Artık susmak, alttan almak istemiyordu. Dicleye hep destek olmaya çalışırken karşısında böyle bir tavır görmek kalbini çok kırmıştı. İnceldiği yerden kopsun o zaman diye düşündü. Ceketini yere atıp hızla geri döndü.

B: Noldu? Geçmişe geri mi döndük şimdi yaptığım hataları mı yüzüme vuracaksın?

D: Yalan mı kaçıp gitmiyor musun hep

B: Aşkımızı bir seçenek haline getiren sensin dicle

D: Benden hemen vazgeçen de sensin

B: Ben mi senden vazgeçiyorum

D: Evet yine gidiyorsun

B: Napayım bana başka çare bıraktın mı

D: Ben kimse üzülmesin diye söyledim barış daha fazla sorun yaşamamak için

B: Bir seçim yaptığımızda üzülmeyecektin yani öyle mi

D: Barış ne istiyorsun ne yapmamı bekliyorsun

B: Yanımda olmanı istiyorum dicle. Arkamda durmanı istiyorum. Sen napıyorsun beni yalnız bırakıyorsun her zamanki gibi

D: her zamanki gibi mi ne demek şimdi bu

Barış arkasını döndü. Elleriyle yüzünü kapattı. Kafası allak bullak olmuştu. Bu zamana kadar konuşmadığı, içinde tuttuğu belki de kendisine bile itiraf edemediği düşüncelerini bir anda söyleyivermişti artık içindeki her şeyi ortaya dökmek istiyordu. Barış arkasını dönünce dicle kolundan tutup kendisine çevirdi. Barışın söylediği şeyi anlamamış ve sözlerinin devamını getirmemesi sinirini bozmuştu. Sesini yükseltti.

D: Ne demek istiyorsun söylesene

Barış cevap veremedi. Dicle artık çıldırmıştı. Bu zamana kadar barışın her yaptığı şeyde arkasında durmuş kaçıp gittiğinde bile peşini bırakmamıştı. Şimdi barışın beni yalnız bırakıyorsun demesi ona çok ağır gelmişti. Artık sinirlerine daha fazla hakim olamıyordu. Sinirden gözleri doldu. Ellerini başının arasına aldı, ağlamak istemiyordu. Ağlayarak ya da görmezden gelerek konuşulmayan şeylerin üstünün kapanmasını da istemiyordu. Barış hala bir cevap vermemişti. Bu sessizlik artık son noktaya kadar gelmesine sebep oldu. Etrafına baktı. Masanın üzerinde duran vazoyu alıp yere fırlattı. Vazo ufacık parçalara ayrılarak kırıldı. Dicle daha fazla bağırdı.