Dicle dizi yemeğine katılamayınca geri eve dönmüş, gözyaşları içinde salonda oturuyordu. Hem barışla olan durumu hem de egodan kovulması ona çok ağır gelmişti. Meral ne kadar ona destek olmaya, ayağa kaldırmaya çalışsa da dinlememiş kanepede oturmaya devam etmişti. Telefonu çaldı babası arıyordu.
K: Dicle
D: Efendim
K: E hani hafta sonu gidecektik Büyükada'ya haber vermedin. Yarın seni gelip alayım mı evden
D: Iı ben çok yorgunum aslında sonra başka bir zamanda gitsek olmaz mı
Kıraç Dicle'nin iş yüzünden ne kadar mutsuz olduğunu biliyordu onu yalnız bırakmak istemedi.
K: Aa olmaz ama bak ilk defa birlikte bir şeyler yapacağız kırma beni lütfen
D: Gerçekten ben...
K: İtiraz kabul etmiyorum yarın sabah 10 da kapındayım hazırlan
Dicle yorgundu daha fazla itiraz edemedi.
D: Peki tamam
Dicle zorla da olsa kendini kanepeden kalkmaya ikna edip yarın için hazırlanmaya başladı. Küçük bir sırt çantasına gerekli malzemeleri koydu. Banyoya gidip yüzünü yıkadı. Saçlarını topladı. Toplarken saçlarından bir tutam yüzüne düştü. Eliyle saçlarını doladı. Barış olsa şimdi böyle yapardı diye düşündü. Gözleri doldu.
D: Hayır hayır ağlamak yok ağlamayacaksın
Kendini oyalayacak bir şeyler yapması gerekiyordu. Mutfağa doğru yöneldi. Yarın için kek yapmaya karar verdi. Annesinin yaptığı kekten yapacaktı. Malzemeleri çıkarıp tezgaha koydu ama bir şeyler eksik gibiydi. Annesini aramaya karar verdi.
D: Annecimm
L: Canıım kızım nasılsın
D: İyiyim annem sen
L: Bende iyiyim canım. Sen pek iyi görünmüyorsun ama
D: Önemli bir şey yok ya kek yapıcam da ben şu senin yaptığın fındıklı kekin tarifini verir misin bana
L: Kek mi yapacaksın o nerden çıktı
D: Yarın babamla Büyükada'ya gidicez
L: Babanla?
D: Evet kendisi söyledi birlikte vakit geçirmek için.
L: Emin misin kızım?
D: Evet anne babam gerçekten çok değişti. Bana güveniyor, yanımda duruyor. Belki de birbirimizi baştan tanımamız gerekiyordur.
L: Belki de kızım. Umarım bu sefer de seni kırmaz.
D: Ben inanıyorum anne. Hem belki de babam bize dürüst olmayı seçti. Belki bizimle Antalya'da kalsaydı hiçbir zaman mutlu olamayacaktı. Hep hayallerinin önündeki engel olarak görecekti bizi. En azından dürüst oldu, yalan söylemedi. Başkaları gibi...
L: Başkaları gibi derken
D: Yani... öylesine söyledim işte
L: Sende bi şeyler var ama söylemiyorsun bana
D: Yok bir şey anne
L: Barışla mı ilgili yoksa
D: Tamam annecim ben şimdi kek yapıcam daha işim var sonra konuşalım olur mu
L: Kaç bakalım sen kaç konuşucaz ama sonra
D: Tamam
Leyla Dicle'ye kek tarifini verdi. Kızının yüzündeki mutsuzluğu fark etse de üzerine gitmek istemedi. Biliyordu kızının ne kadar inatçı olduğunu. Nasıl olsa anlatır diye düşündü. Birbirlerine iyi geceler dileyip telefonu kapattılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dicle Barış Aşkı MA
RomanceHayalimdeki dicbar sahnelerini gözlerinizin önüne getiriyorum 😍😍