8

225 31 8
                                    


Sabah uyandığımda ilk olarak aynanın karşısına geçerek suratımı incelemiştim. Kaşım ve dudadığımdaki yaralar dışında bir sorun yoktu.

Üzerimi giyinip mutfaktaki sandviçi yedikten sonra okula doğru yürümeye başladım. Geçen günkü hisler geçmişti, şimdi daha rahattım.

Duvara yaslanmış bekleyen Seungmin'i gördüğümde yanına doğru ilerledim.

"Günaydın."

"Günaydın, nasılsın?"

Yan yana yürümeye başladığımızda gözleri yüzümde geziniyordu.

"İyiyim. Sen nasılsın, çok bekledin mi?"

"Hayır, beklemedim."

Konuşa konuşa okula girdiğimizde bazılarının bakışları bize dönmüştü. Normaldi. Sınıfa girdiğimizde Seungmin'in yanına oturarak gözlerimi kapadım. Uykum vardı.

Sınıftaki uğultu kesildiğinde  öğretmenin geldiğini sandığım için başımı kaldırdığımda Hyunjin ile göz göze gelmeyi beklemiyordum.

Hafif eğilerek dikkatli bir şekilde yaralara bakarken ben de onun suratını incelemeye başladım. Bakışlarım gözünün altındaki bene takıldığında sevimli diye geçirdim içimden.

"İyi misin?"

Gelen soruyla başımı sallayarak biraz geri çekildim.

"İyiyim. Teşekkür ederim bu arada."

Neyden bahsettiğimi anlamış olacak ki önemli değil gibi başını sallamıştı. Hyunjin gittikten sonra ders başlamış ve tüm gün sakin geçmişti.

Film çekimlerinin başladığı güne  kadar da bir şey olmadı. Sonunda büyük gün gelmiş, okulun bitmesini bekliyordum.

Jeongin sıkıca elimi tutarken Felix derin derin nefesler almamı söylüyordu.

"Neden Jisung doğuracakmış gibi davranıyorsunuz?"

Changbin hyungun dediği şeyle ona hak vererek başımı salladım. Bakışlarım sabahtan beri sessizce duran Seungmin'e kaydığında yüzünü iki avucumun arasına alarak sıktım.

"Bir şey mi oldu neden durgunsun?"

"Bir şey olmadı sadece çekimler yüzünden aynı şeyin olmasını, sana zarar gelmesini istemiyorum."

Dediği şeylerle birlikte sıkıca sarıldım ona. Seungmin'in kolları da beni sardığında diğerleri da yanımıza geldi.

Changbin hyung Seungmin'in omzunu sıkarak samimi bir şekilde gülümsedi.
Onun yeri geldiğinde çılgın yeri geldiğinde babacan tavırlarını seviyordum.

" Ben buradayken kimse bir şey yapamaz."

Alt dudağımı ısırarak göz yaşlarımı engellemeye çalışsamda başarılı olamadığım için Felix başımı omzuna yaslamıştı.

Şu sıralar fazlasıyla duygusaldım.

" Böyle kötü şeyler düşünmeyelim ve eğlenmeye çalışalım. Özellikle Felix bugün çekimlerde yanımda durmaya ne dersin yani Chan hyungun yanında?"

Hızlıca başını sallayarak beni onayladığında sevimli hallerine gülümseyerek yanağını sıktım. Ama yan tarafımdaki Jeongin oflayarak ayaklarını yere vurmuştu.

" Ben de gelmek istiyorum. "

Felix, Jeongin'e nispet yaparcasına koluma girip dil çıkarınca Jeongin ona tekme atmıştı. Hafif vursa da Felix kendini yere atmış bağırarak bacağını tutuyordu.

Kısa Film / Hyunsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin