Karşımda duran Unicorn, kuşkusuz her şeyiyle mükemmelliği ve saflığı temsil ediyordu. O kadar güzel gözüküyordu ki birdenbire ona yaklaşmak isterken buldum kendimi. Aramızda birkaç adım kalınca biraz ürkmüş ve geriye çekilmek istemiş fakat bir şeye takılır gibi olmuş ve hareket edememişti.Bunun nedenini öğrenmek amacıyla yere doğru baktım ve ayağının yaralı olduğunu fark ettim. Gümüşi kanı ayağının etrafını sarmalamıştı. Henüz yavru sayılırdı bu yüzden ne boynuzu çıkmış ne de rengi beyazdı. Onu sakinleştirmek amacıyla elimi hafifçe ona doğru uzattım ve birkaç dakika boyunca hareketsizce bekledim.
"Sakin ol, sana zarar vermeyeceğiz."
Ona bir şey yapmayacağımı anlamış olmalı ki onu sevmeme izin verdi. Onu severken bedenimi kaplayan his o kadar güzeldi ki kendimi büyülenmiş gibi hissediyordum.
"Doğruymuş."
Regulus'un sesiyle başımı ona doğru çevirdim.
"Efendim?"
"Unicornların büyücülerden çok cadılara ilgi gösterdiği söylenir. Aynı şeyi denedim fakat bana bu şekilde davranmadı."
"Bence tekrar deneyebiliriz."
"Önce ayağına bakmalıyız."
O çantasında getirdiği sargı bezlerini çıkarırken ben merakla sorumu yöneltmiştim.
"İyileştirme büyüsü işe yarar mı?"
Regulus bana gülerken ben ona anlamsızca bakıyordum.
"Hannah, kuyruk kılları, boynuzları ve çeşitli uzuvlarının iksirlerde kullanıldığı bir hayvan hatta kanını içenin ömrünün uzadığı bir hayvan. Sence bunun için bir büyüye ihtiyaç var mı? Kendi kendine iyileşecektir. Yalnızca yarasını temizleyip saracağım o kadar böylece onun için her şey daha kolay olur."
Regulus'un sözlerinden sonra ben de gülmeye başlamıştım.
"Teşekkürler Regulus, sen olmasan böyle büyüleyici bir güzelliğe asla bu kadar yaklaşamazdım."
Regulus ile onun ayağını sardıktan sonra bir süre daha yanında bekledik ve ders saatinin çoktan geçtiğini fark edince en azından son dersleri kaçırmamak için Hogwarts'a doğru yola koyulduk. Onunla geçirdiğimiz zaman o kadar hızlı geçiyordu ki.
İksir sınıfına doğru merdivenlerden çıkmamızla bir sonraki koridorda şakalaşan Sirius ve James görüş açımıza girmişti. Regulus tam yön değiştiriyordu ki bir ses duyuldu.
"Kardeşim."
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Son kısmı bir yerde görmüştüm de çok içime dokundu o yüzden bu kitaba eklemek istiyorum:'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Look at the sky| R.A.B.
Fanfictionİkimiz de ölümün çat kapı geleceğinden habersizdik... "If I die, just look at the sky and say goodbye..." Regulus Arcturus Black.