Bölüm başından beri Leyla için desteklerini hiç eksit etmeyen canım arkadaşım Ayşe bacım @Aysek28 geliyor.
Leyla sessizce arabada dışarıyı izliyordu. Seyit Ali'yi bir türlü anlayamıyordu. Duran araba ile eve geldiğini anladı. Kapıyı açıp hızlıca ilerledi.
İçeri girmek için anahtarının olmadığını farkedince büyük bir nefes aldı. İçeri girmek için mecburen onu bekleyecekti.
Omzunun yanından uzanan elle irkildi. Seyit Ali'nin nefesini ensesinde hisseyordu. Bu durumdan hiç memnun değildi. Gözlerini kapatıp bu anın hemen bitmesini diledi. Seyit Ali'ye kapılmak istemiyordu. Onun kalbinde kendisine asla yer olmayacağının farkındaydı.
O garip bir Leyla'ydı. Seyit ise mecnun olmamaya yeminli bir yabancı. Onları anlatan en doğru cümleler buydu herhalde...
Leyla açılan kapı ile hızlıca içeri girdi. Yukarı çıkmak için hareket edince Seyit Ali tarafından durduruldu. Leyla soran gözlerle Seyit Ali'ye bakıyordu.
Seyit Ali ise karmaşık herhalde onu anlatacak tek şey karmaşaydı.
"Konuşacağız Leyla, bir birimizden nereye kadar kaçabiliriz."
Leyla oflayıp yukarı çıkan merdivenleri es geçip koltuklara ilerledi. Yaşadıkları zaten en çok ona ağır geliyordu. Belki konuşup bir şeyleri halledebilirlerdi.
Koltuğa huzursuzca oturdu. O sadece insan yerine konulup huzur istiyordu.
Seyit Ali ise Leyla'ya dikkatlice bakıyordu. Nereden nasıl başlıyacağını bilmiyordu. Bir yanı Leyla'nın suçsuz olduğunu düşünürken. Diğer yanı o aileden biri diyordu. Ve Seyit Ali o aileden olan herkesten nefret ediyordu.
İkisinin de kafası karışıktı. İkisi de mecbur kalınmış bir hayatı yaşamaya mahkum kalmışlardı.
Ne Leyla ne de Seyit Ali nerden başlayacağını biliyordu.
Seyit Ali için de bulunduğu karmaşaya son vermek için boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
"Bak hayat bize ne getirir hiç bilmiyorum. Şuanda hayatım da olmanı hiç istemiyorum. Açıkca söylemek yanında her dakika bana azap gibi geliyor ama kahretsin ki mecburum! Daha doğrusu mecburuz."
İçinden ise hiç bir mecburiyet bu kadar karmaşık değildi diyordu.
Tabi Leyla'nın beklediği sözler bu değildi. Yanın da bulunması azap ise yanın da durmasın dı diyordu mantığı ama söylediği her kelime kalbine batıyordu. Hayatın da ilk defa biri onu görsün istiyordu. O da ondan nefret ediyordu. O yüzden düşündükleri farklı, dillendirkleri farklıydı.
" Sen benden ne kadar nefret ediyorsan. Ben de senden o kadar nefret ediyorum. Sana benimle geçirdiğin zamanlar nasıl azap gibi geliyorsa bana da o kadar öyle geliyor."
"Ünüme küçücük bir imkan çıksa gitmeye hazırım. Evet mecbur kaldık. Şöyle bir gerçek var ki benim mecburiyetim daha ağır. Hayat şartları benim için daha çekilmez."
" Sen evindesin ailenlesin. Ben tanımadığım insanların için de hiç bilmediğim bir hayata mahkumum. "
" Emin ol eğer bu olaylar yaşanmasaydı. Hiç bir şekilde seçimim olamazdınız."
Seyit Ali sessizce dinledi Leyla'yı, ve söylediği her kelime içine oturuyordu. Evet o da söylüyordu ama Seyit Ali böyle bir şey yaşamasaydı. Leyla ile bir yerde karşılaşıp tanışsaydı. Seçimi Leyla olurdu. Dile getiremiyordu ama Leyla'dan etkilendiğini kabul ediyordu. O yüzden Leyla'nın söyledikleri ona ağır geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leyla
General Fictionİhanet kategorisinde 1. Sırada Adam dehşetler içerisinde karısını izliyordu. Karısı kırdığı aynanın sivri bir parçasını almış. Boğazında tutuyordu... Bir an adam nefesinin kesildiğini zannetti, karşısındaki enkaz ona aitti... "İndir elindek...