Senin için

18.6K 1.6K 556
                                    

Merhaba ben geldim. Beklenmedik anda geldim.

Hoş geldim.

Sizleri baya özledim. Bende özlendim biliyorum. Yanımda olsaydınız biliyorsunuz kocaman sarılırdık.

Neyse benim perhiz de olup yasak olan aşk turşularım. Bölüm benim uzun süredir tanıdığım fıstığım rojin0202 ‘ e geliyor. Adıyaman ters lalesi seviyorum seni.

Beni takip etmeyenler
                       Şurayı 👉🏻 Jutenya_
                               Tıklayarak takip edin

Hedef 25k ve son 2k

Kocaman bir aile olduk ve büyümeye devam ediyoruz.

Bölüm sınırı

2000 vote

3000 yorum

Keyifli okumalar.

Urfa’da güneş doğmamaya yemin etmiş gibiydi. Geçmeyen bir vaktin ve gecenin zifiri karanlığı..
Genç adam elinde sigara kara kara düşünüyordu. Bir aya yakın bir zamandır onu  göremiyordu.  

Yusuf Mirşah gavur gibi inadıyla görmeyi bırak konuşmak için evine bile kabul etmiyordu.
Artık bir çok şey canına tak etmişti.
Karısını, can yarısını özlemişti, hasreti dayanılmaz olmaya başlamıştı.

Ev taş duvar veya çatısı olan yapı değildi. Ev sevdiğinin olduğu yerdi. Seyit Ali ailesine bağlı biriydi lakin Leyla gittikten sonra bir yere sığamıyordu. Konağa zaten gitmiyor kimin ne olduğunu da, neler döndüğünü de umursamıyordu.

Sanki kapkaranlık bir dünya da tek başına gibiydi. Başını cama dayayıp uykusuz bir gecenin daha bitmesi için umut etti. Uykuları haram olmuştu. Ne yediği yemek ne içtiği suyun bir tadı kalmıştı.

Sevdiği kadın ne haldeydi. Onsuz ne yapıyordu. Tam olduk derken kara bulutlar kara bir kabus gibi üzerlerine çöktü ve onlar aydınlığa çıkamıyorlardı.

Şafak yine sökmeyecekti. Koltuğa bıraktığı ceketini alıp kapıya yöneldi. Sert adımlarla dairesinden çıkıp asansöre ilerledi. Leyla gittiğinden beri konakta değil dairesinde kalıyordu. Konakta o kadar gün geçirmelerine rağmen mutlu oldukları anlar bir elin parmak sayısını geçmiyordu ama sadece ikisinin kaldığı evde hep mutlu olmuşlardı.
Bir gün konağı karısının şerefine ateşe verecek. Karısı ile alevleri izleyecekti. Bunu sevdiğine borçluydu.

Apartmandan çıkıp arabasına bindiğuh inde gittiği yer belliydi. Yola odaklandı lakin aklı Leyla da idi . Genç adamın tekrar hayata dönmesi için karısını ona geri dönmesi şarttı.
Özlem her zamanki gibi burnunun direğini sızlattı , o güzel saçları ilmek ilmek gene boğazında düğüm oldu yutkunamadı adam.
İllaki o kadını tekrar kendisinin yapacaktı ama ondan önce...

Tabi önce Yusuf Mirşah’ı ikna etmeliydi. Bir gerçek vardı ki Leyla’yı Mirşah’lardan almak imkansız gibi bir şeydi.
Karısı söz konusu olduğunda imkansız diye bir şey tanımıyordu adam. İnkar etmiyordu Seyit Ali nin hataları olmuştu ama telafi edecek güzel gözlü kadını tekrar yanına olacaktı.

Kafasında ki düşünceler ile mezarlığa geldi. Kaç gecedir aynı şeyi yapıyor içinden çıkamadığı düşüncelerini alıp burada nefes alıyordu.

Bir gören olsa gecenin bir yarısı burada olduğu için onu deli sanardı. Adımları ezbere bildiği yolu arşınlarken artık eskisi gibi değildi. Kendisi dahil birçok şey değişmişti.

Cihat Eroğlu yazan mezarın önün de durduğun da uzun uzun mezara bakıp ellerini kaldırdı önce duasını okudu daha sonra yanında ki mezarın kenarına oturup
“ yine ben geldim bütün sorularımın cevabı sendeymiş gibi hissediyorum ve her seferinde nefesi burada alıyorum” konuşurken rahattı. Malum içine attığı dertleri dağdı. Bir Allah’ın kulu da senin de derdin var bu dert seni yer bitirir dememişti. Ne ailesi ne de dostum dediklerinden bir yarar görmemişti. Şimdi itiraf ediyordu ki asıl yalnız olan hiçbir zaman Leyla olmamıştı. Annesi babası olduğu halde bir kimsesiz gibi olan kendisiydi.
Bir zamanlar Cihat vardı ona hem anne hem baba hem de abi olan ama kara kader onu da elinden almıştı. Onun kaybı yüzünden değil miydi hırslarına yenik düşüp hata yapan.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Leyla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin