Leyla

Kara Leyl

Merhaba, evet ben bu kitaba Mardin'e Tutsak bittikten sonra devam edeceğim ama arada bölümde atacağım.

Wattpad hesabımı takip etmeyen arkadaşlar lütfen şurayı Jutenya_ tıklayarak takip edin. Ailemizin 15k olmasına az kaldı ve senide Wattpad ailemde görmeyi çok istiyorum.

İnstagram hesabım jutenya82 lütfen takip edin.

Unutmadan,Tiktok ve instagramda fan hesap olarak bize edit hazırlayıp destek olacak herkese ihtiyacımız var. Yanımızda olup bize destek veren tüm okuyucu fanlarımıza teşekkür ederim.

Bölüm tatlı okuyucum rojin0202' e geliyor. ♥️

Unutmayın hepiniz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız ve hepinizi çok seviyorum.

Keyifli okumalar.

Ve ruh bedene üflendi. Tertemiz doğan insanoğlu günaha bulandı.

Bencillik, kibir, haset , ego hepsi bir zehir gibi insanın damarlarında sinsice dolaşıp zihnine ulaştı.

Seyit Ali ilk defa bencil olup hayatında ki kadını ve aşkını istiyordu.

O Leyla'ydı.!

Kara Leyl'di!

Leyla kötü kaderine inat gülümsüyor ve etrafına gülücükler dağıtıyordu.
Konak halkı güzel bir bağ kurduğundan emin bir şekilde rahat hareket ediyordu.

Seyit Ali'nin bakışları sürekli karısının üzerindeydi. Ona kapıldığını kendiside kabul ediyordu. Hiç aşık olmamış bir adamdı ve ilk defa bu duyguları yaşıyordu.

Leyla...

Aşkından deli olacağı tek kadındı. Seyit Ali elini uzatıp yanında uyuyan kadının yüzüne dağılan saçlarına uzattı ve parmakları ile yüzüne düşen saçları kenara verdi. Bir şeyleri aşmak için aynı yatakta uyumak istediğini söylemişti lakin Leyla isyan edip kabul etmemişti.

Leyla inatçı olduğu kadar Seyit Ali'ye inatçıydı. Kürt damarı tutmuştu ve sonunda istediğini almıştı. Leyla her gece yer yatağında uyuyor ama her sabah yatakta Seyit Ali’nin yanında kollarının arasın da uyanıyordu.

Sesiz bir gülüş ve hayran bakışlarla yatakta uyuyan karısını izlemeye devam etti. Karısı inkar edemeyeceği kadar çok güzeldi. Kendiyle verdiği savaşa son vermişti. Ne Cihat'ın aşkı ne arada yaşananlar sadece Leyla ve onunla bir hayat istiyordu. . Geri kalan herşey o kadar önemsiz o kadar bu kadına baktıkça anlamsızdı ki. Hatalar yapmıştı lakin hepsini telafi edecekti.

Bir Melek kadar güzeldi.
Karısının kokusuna bulanan bu oda bu yatak adam için cenneti. Dayanamadı, gene elinin tersini uzatıp Leyla’nın yanağında gezdirdi. Dudaklarını kenara kıvrıldı. Bir meleğin naifliğine sahip olan kadın , onu büyülenmiş , üstüne yetmezmiş gibi aşık etmişti.

Leyla yüzünde hissettiği dokunuşlarla gözlerini yavaşca açtı. Seyit Ali'nin bakışlarıyla kesişen gözleriyle gülümsedi.

"günaydın" bakışlarını çekti yataktan kalkmak için doğrulup hareket etmeye çalıştı. Seyit Ali bir kaç gündür Leyla'nın kendisinden kaçmaya çalıştığının farkındaydı. Onu kolundan tutup kalkmasına izin vermedi. Leyla'nın ona dönen bakışlarıyla "ben kendimle savaşmayı bıraktım sende benden kaçmaktan vazgeç"

Leyla ona verecek cevap bulamıyordu. Ne diye bilirdi ki yarın verdiğin karardan pişman olmandan korkuyorum yada annen beni hiçbir zaman kabul etmeyecek mi? Kafasında o kadar çok soru işareti vardı ki? Hangisiyle başlayacağını hiç bilmiyordu.