Leyla

Aşk'a yarım kala

Merhaba yeni bölümle aranızdayım.

Vote ve yorumun az olması gerçekten çok üzücü.

Bu bölüm 400 vote 1500 yorum istiyorum.

Sınır konuşmadığı zaman yorum hiç yapılmıyor.

Keyifli okumalar...

Leyla...

Saçları ismi gibi , kapta bir gece de açan nadide çiçek...

Hayalin de hiç bir zaman Mecnunu olmayan , hayatın da onu aramayan Leyla...
Arsız zaman ne yaşarsa yaşansın mahlukat, geçiyordu.

Leyla'da geçen zamanla için de bulunduğu yaşama alışmaya çalışıyordu.

Urfa şehriydi.

Şehrini severdi de için de yaşanan hayatları sevmezdi.
Hepsinin hüzünlü hikayesini sanki bilirdi Leyla..

Amcasından döndükten sonra Neriman Hanım ve Seyit Ali büyük bir kavga etmişlerdi.

O günden sonra Seyit Ali yine kendisine soğuk ve kayıtsızdı.

Her zaman ki gibi görmezden geliyordu karısını...

Leyla kafasında ki olumsuz düşünceleri boş verip ayağa kalktı şimdiye kadar Seyit Ali yoktu bundan sonra da olmazsa da olurdu.

Büyük bir nefes çekip ayağa kalktı. Aynada son defa kendisine bakıp parmakları ile saçlarını üstün körü düzelterek odasından çıktı.

Akşam yemeği için hazırlık yapılmalıydı daha..

Adımlarını mutfağa yönlendirip içeri girdi. Çalışanlarla merhabalaşıp kollarını sıvazlayıp yemek yapanlara yardım etmeye başladı.

Kısa bir süre sonra mutfağa gelen Ayşe ve Aslı'yla beraber işleri kısa süre için de bitirdiler.

Leyla artık hiçbir şeyi kafaya takmamaya karar vermişti. Her şeyi oluruna bırakacaktı.

Akşam yemeğine doğru evin erkekleri de gelmeye başladılar.

Önce Mirza bey ve Fırat sonrada Baran geldi.

Leyla Baran'ı gülümseyerek karşıladı. Bu çocuğun deli dolu hallerine bayılıyordu.

Onlar avluda konuşurken Seyit Ali konağa girdi.

İkisi konuşmaya o kadar dalmışlardı ki Seyit Ali'nin geldiğini bile görmemişlerdi.
Baran genç kadına başından geçen elem dolu olayı ballandıra ballandıra anlatıyordu o ara.
Coşkuyla Leyla'ya bakıp "ya bana kro dedi. " diye yakındı.

Kaşlarını çatıp eliyle kendisini gösterip "bana Baran Eroğlu'na sonradan görme dedi"

Leyla en güzel gülümsemesi ile "o ne öyle Adnan Ziyagil'le Bihter gibi "deyip kıkırtısına devam etti.

Baran yüzünü somurtup "bu durum da ben hangisi oluyorum. Adnan'mı yoksa Bihter'mi söyle de öyle davranayım."

Büyük sesli bir nefes aldı"malûm biri kro der diğeri Bihter der"deyip alınmış bir şekilde ellerini göğsünün altın da birleştirip alınmış bir şekilde Leyla'ya baktı.

Leyla onun bu haliyle gözlerini irice açıp "aaa ben ne yaptım kız seni terslemiş tribini niye bana atıyorsun "dedi.

Baran ona cevap vereceği sırada Seyit Ali'nin Leyla diyen sesiyle ikisi ona döndü.

Seyit Ali kaşlarını çatmış bir şekilde "Leyla yukarı "deyip merdivenleri çıktı.

Leyla onun niye bu kadar kızdığını anlamıyordu.