Kişilik

20 5 0
                                    

Kapıdan içeri önde Alperen,Gaye ve Ateş olmak üzere arkada birkaç polis memuru ile girdiler.Ağızlarındaki bantları çıkarttılar ve iplerini çözüp onları serbest bıraktılar.Sonrasında ise yerde yatan maskeli kişinin yanına gittiler.Diğerleri de onların peşinden.

Gaye maskeyi yavaşça açtı.Maskenin ardındaki sima o kadar tanıdıktı ki.Hepsi şok geçirdiler.

Cansu ne kadar güçsüz görüneceğini bilse de yere çöküp ağladı, yerdeki bedene sarılmak istedi fakat Ilgaz onu engelledi.

Ateş ceplerini karıştırdı ve bir not buldu,sesli bir şekilde okumaya başladı:

"Bu benim,bilinmeyen numaranın,intihar mektubudur.Eğer bugün kendimi öldüremesem bile polisler beni öldürecek,dün ve bugün yaptıklarımla her türlü kendi ölümümü hazırladım zaten,bunun farkındayım ama bu bedende daha fazla yapamam.Birinci kişiliğim,bu bedene ait olan,çok iyi ve Cansu'yu cidden seviyor.Onunla bir geleceği olsun istiyor fakat Cansu'nun da bunu istediğinden emin değil.Diğer kişiliğim,bu satırları yazan ve iki kez bilinmeyen numaralık yapan, diğerinden çok farklı.Diğer kişiliğimi seviyorum evet ama bu bedene ait olan benim,o kişiliğim değil.Bu mektubu kesinlikle okuyorsunuz,açık konuşacağım.Ben iki kişiliğimi de çok sevdim.Yıllardır psikoloğa gidiyorum ama iki kişiliğim de beni bırakmıyor.Öldüğümü sandınız,en başta ben de öyle sandım ama iç kanama geçirmemiştim,beni hastanede kurtardılar ve hastaneden kaçtım.Cansu,ne kadar belli etmesen de bana karşı neler hissettiğini biliyorum eğer kötü kişiliğim beni bıraksaydı emin ol sana karşı dürüst olarak bizim için bir gelecek isterdim senden.Diğerleri için ise söyleyecek çok bir şeyim yok.Onlar bu okula bile benim sayemde geldiler,onları ben seçtim ve bu zamana kadar bu oyunu sürdürdüm.Aslında hepiniz çok iyi arkadaşlardınız, kendimi sürekli bu oyunu sonlandırmaya ikna etmeye çalıştım fakat başarılı olamadım.Özür dilerim..."

Maskenin altındaki tanıdık surata tekrar baktılar,Tolga'nın ölü suratına.

Alperen "Çoklu kişilik bozukluğuna sahip biri için normal bir son."

Özgür "Ne?"

Alperen "Haberiniz yok muydu?Tolga yıllardır buna sahip."

Cansu hayatı boyunca insanların önünde ağlamanın zayıflık,güçsüzlük olduğunu düşünmüştü ama şimdi onların önünde dizlerinin önüne çökmüş,Ilgaz'a sarılarak ağlıyordu.

Alperen Ilgaz'a işaret etti ve Ilgaz ayağa kalktı Alperen ise Ilgaz'ın yerine geçerek Cansu'ya sarıldı.

Açelya "Daha ne kadar burada duracağız?"

Gaye "Polislerin biraz araştırma yapması lazım."

Herkes bulundukları binada bir yere dağıldı.

Eren İrem Dilay'ın yanına giderek yaklaştı.

Eren "Sağ gözünün altındaki çizik..."

İrem "Odaya geldiğinde kavga ederken oldu."

Eren "Acıyor mu?"

İrem "Hayır,aslında güzel duruyor gibi."

İrem güldü,İrem gülünce Eren de tebessüm etti.

Açelya "Cansu için endişelenme,bunu aşacaktır."

Ilgaz "Cansu'yu ilk defa böyle gördüm,aşıp aşamayacağını bilmiyorum."

Açelya "Aşamazsa yardım ederiz."

Ilgaz "Cansu'ya rağmen benimle sevgili oldun ve ona yardım etmeye hazırsın,bu ilk defa başıma geliyor."

Meran ve Özgür cam kenarında konuşuyorlardı.

Özgür "Orada söylediklerimin yalan olduğunu tekrar hatırlatmak isterim majesteleri."

Meran "Yalan olduğunu biliyorum zaten şövalyem."

Özgür Meran'a sarıldı "Çoğu gizem çözüldüğüne göre okulda daha fazla zaman geçirebiliriz."

Meran "Bende öyle düşünmüştüm."

Alperen Cansu'yu sakinleştirmeyi başarabilmişti.

Alperen "Numarama zaten sahipsin,ne zaman istersen ara."

Cansu "Teşekkürler..."

Polisler araştırmalarını yapıp 2'si Berat ve Nil,1'i ise Tolga için olmak üzere 3 ambulans çağırdı ve diğerlerini polis arabasına bindirerek oradan uzaklaştılar.

Bir süre daha karakolda oyalandıktan sonra okulun tamamen düzenlenip toparlandığını öğrendiler ve okula bırakıldılar.

Yedisi de eski haline dönmüş okullarına ana kapıdan bakıyordu. Sonra içeri girmeye karar verdiler ve onlar içeriye adımlarını attıklarında okuldaki herkes sevinçle karşıladı onları,özellikle panzehir ile yardım ettikleri öğrenciler.Karşılaştıkları bu sevinç gösterisi onları mutlu etmeye yetmişti.Kalabalığın arasından bir kadın geldi ve karşılarında güler yüzle durdu ve konuşmaya başladı;

"Ben Tuğba Akın,Atakan Aksu hocanız yerine gelen müdüreniz. Polisler size karakolda bahsettiler biliyorum,sizinle tanışmak büyük bir zevkti. Av dersinizle beraber bu okulda tehlikeli olabilecek her şey kaldırıldı. Yatakhaneleriniz ise yine önceki odalarınız,herkesin çoğu eşyası kurtarıldı ve kullanılabilecek durumda,merak etmeyin.Haberlerde kaçırıldığınızı duyunca tüm okul olarak çok endişelendik ama buradasınız,şimdi gidin istediğiniz gibi dinlenin bugün derslere girmek zorunda değilsiniz,yarın başlarsınız,kendinizi toparlamanız lazım."

Yedisi de teşekkürlerini sunup birkaç cümle daha ekleyerek tanıştıklarına memnun olduklarını söylediler ve yatakhanelerine gittiler.

Daha öğlen saatlerinde olduklarından uyumadılar.Kurtarılan eşyalarına baktılar.Birkaç eşyaları dışında hepsi kurtarılmıştı.

Akşam yemeği saatinde tüm okul yemekhanede yemeğini yiyordu, Cansu dışında.Açelya,Ilgaz,Meran,Özgür,Eren ve İrem her zamanki gibi aynı masada sohbet ederek yemeklerinin tadını çıkarıyorlardı.Tüm okulda sebebi bilinen gerginlik ve kasvetli hava gitmiş,yerini eğlenceye bırakmıştı.Öğretmenler bile buna mutluydu.

Yemekhanedeki televizyonda Tolga'nın öldüğü ve yedi öğrencinin kurtarıldığı haberi verilince herkes tekrar onlara döndü.

Eren "Ünlü olmak istiyordum ama bu şekilde değil."

Özgür "O kadar kötü değil bence,kahramanlar olarak anıyorlar bizi."

İrem "Bu çevrede ünlü olmak en çok Cansu'nun işine gelecek."

Ilgaz "Bayılır böyle şeylere."

Meran "Bundan sonra bu okulda dönen şeyler olmayacak,değil mi?"

Açelya "Olmayacak,en azından şu anlık."

Rahatlamışçasına nefeslerini verdiler ve yemeklerine devam ettiler.

Bir süre sonra yemekhanenin kapıları açıldı ve içeri Cansu girdi. Masaların önünde duran kürsüye çıktı ve gözlüğünü düzelterek konuşmaya başladı:

"Bu konuşmadan müdürümüzün haberi var ve bu konuşmayı yapabilmem için beni cesaretlendirdi çünkü nasıl biri olduğumu biliyordu. Biliyorsunuz ki ben ölene kadar Berat ile sevgiliydim ve aşı yüzünden kontrol edilince kendimde olmadan öldürdüm.Tolga hep yanımdaydı o gün bile binada yangın olmasına rağmen beni engellemeye çalıştı,Tolga ile okulun başından bu sabaha kadar geldiğimiz noktada dağlar kadar fark var,bunun hepimiz farkındayız. Ben kendime yediremesem de onu sevdiğimi fark ettim. Onu yargılamayın,zaten kendine ne olacağını biliyordu.İkinci kişiliği onu ele geçirmişti ve bırakmıyordu.Bu okulun zorbası bendim ve bundan saçma bir şekilde memnunum en azından bu okulda tanınıyorum, sıradan biri değilim.İkizim Ilgaz ve arkadaşlarına da teşekkür ederim beni böyle kabul ettiler."dedikten sonra duraksadı ve Ilgaz "Galiba tahmin ettiğimi yapacak." diye düşündü.

Altısı birden birbirine baktı ve Cansu'ya geri döndüler.

Cansu ellerini yavaşça yüzüne yaklaştırdı ve koyu yeşil,yuvarlak camlı gözlüğünü yavaşça çıkardı "Umarım siz de beni böyle bile kabul edersiniz."

Suçlular OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin