Eren "Ne karar verdin?Söyle artık."
Ayça derin bir nefes aldı "Buradan gitmeye karar verdim."
Açelya "Nasıl vardın bu karara?"
Ayça "Bu sabah Alperen'e seslendim,beni sol gözümün kenarındaki izden tanıyacağını umdum ama tanımadı,lens takıp gözlerimin rengini bu yüzden değiştirmemiştim,beni daha iyi tanısın diye ama olmadı. Alperen beni unutmuş,burada istediğim başka şey kalmadı,istediğimi de alamadım zaten."
İrem "Caner?"
Ayça "O cidden bir hırsız,o yüzden bu okulda öğrenci olarak kalmak zorunda ama ben onunla konuşacağım,Caner beni dinler."
Meran "Buradan gitmen akıllıca olur."
Özgür "Caner'in seni dinleyeceğine emin misin?"
Ayça "Numaramı birinize veririm.Ajan olduğum için buna izin verirler. Eğer Caner bir şey yaparsa beni ararsınız."
Ayça numarasının yazdığı kağıdı masaya bıraktı ve direkt olarak odadan çıktı.Bu konuyu daha fazla konuşmak istemediği belliydi.
Meran "Bu iyi bir şey mi,hemen vaz geçmesi?"
Açelya "Umarım iyi bir şeydir."
Özgür "Caner tekrar sorun çıkarabilir ama dediği gibi,ablasının sözünü dinleyen biri Caner,o yandan sorunumuz kalmadı gibi."
Eren "Sevgilisi onu gözünün kenarındaki izinden bile tanımadı,daha da tanımayacağını anlamıştır bence."
İrem "Cansu rahatlayacak bunu duyunca."
Ilgaz "Birazdan söylerim Cansu'ya."
Anlaşma odasından çıktılar.Ilgaz Cansu'yu kulede buldu.
Ilgaz "Ayça,pardon Ceyda gidiyor."
Cansu "Ne?"
Ilgaz "Duydun,bu sabah Alperen'e seslendiğinde sol gözünün kenarındaki izi fark etmesini beklemiş ama fark etmeyince daha net anlamış,gidecek."
Cansu "Bu kadar çabuk pes edeceğini beklemezdim."
Ilgaz "Bu konuda sana katılıyorum."
Cansu "Peki ya Caner?"
Ilgaz "O cidden hırsızmış,yani bu okulda olmaya devam edecek;Ceyda konuşacak Caner ile,bize bulaşmamasını sağlayacak."
Cansu gülümsedi.
Ilgaz "Senin bildiğini hala bilmiyor."
Cansu "Güzel,söylemediğiniz için teşekkürler."
Cansu kuleden ayrıldı ve Açelya girdi.
Ilgaz "Deminden beri orada mıydın?"
Açelya "Yalan yok,evet."
Ilgaz "Neden gelmedin?"
Açelya "Ortamınızı bozmak istemedim hem zaten sabah Cansu ile fazlasıyla konuştum."
Güldüler.
Özgür ve Meran kütüphanedeydi.
Meran "Bir şeyden daha kurtulduk,artık rahatlayabiliriz demek istiyorum ama mümkün gibi gözükmüyor."
Özgür "Mösyö Poirot olsa çok geç olmadan her şeyi çözerdi."
Meran "Agatha Christie kitapları demek,güzel bir yazar,severim."
Özgür "Bir ortak noktamız daha çıktı,ne güzel."
Eren ve İrem ise bahçedelerdi.Eren hala İrem Dilay'ın saçıyla oynuyordu.
Eren "Cidden beklediğimden daha mükemmel."
İrem gülümsedi "Bunu duyduğuma sevindim."
Eren "Ceyda'dan da kurtulduk,sırada ne var acaba?"
İrem "Bunu en az senin kadar merak ediyorum."
Cansu'nun telefonu çaldı,arayan Alperen'di.
Alperen "Ayça sizin okuldan gitmiş,daha yeni gelmemiş miydi?"
Cansu "Haberler ajanlar ve dedektiflere bu kadar çabuk mu gidiyor?"
Alperen "Evet,soruma cevap alayım."
Cansu "Suçsuzluğu kanıtlanmış,o yüzden gitti işte."
Alperen "Yine bir oda arkadaşın gitti demek."
Cansu "Böyle daha iyiyim,merak etme."
Alperen "Güzel o zaman,neyse kapatmam lazım,görüşürüz."
Cansu "Görüşürüz."
Cansu telefonu kapattı.
Eren onu ziyaret eden biri olduğunu öğrendi ve Tuğba Hoca'nın odasına gitti.Eren odaya girince Tuğba Hoca "Ben sizi yalnız bırakayım." diyerek odadan çıktı.Eren kendisini ziyaret eden adamı tanımadığına emindi.Ziyarete gelen adam söze girdi:
"Babana hiç benzemiyorsun."
Eren "Ne?"
"İnan bana ne yaşadığını anlıyorum,ikimiz de o adamın kurbanlarıydık."
Eren "Benim babam mı?Ne demeye çalışıyorsun?Kimsin sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçlular Okulu
Teen FictionMasumlar gerçekten masum mu? Ya da suçlular gerçekten suçlu mu? Masumlar ne kadar masum kalabilir?