Suçlular Okulu

Mezuniyet

Suçlular Okulu'ndaki son senelerini de bitirmişlerdi.En son lisenin ikinci sınıfına geçiyorlardı fakat şimdi bu okuldan gitmeleri gerekiyordu.İkinci sınıfa geçtiklerinden beri başlarına kötü bir şeyler gelmemişti.

Bir sürü çok güzel anıları olmuştu,bir sürü fotoğraf,bir sürü video... Ve şimdi herkesin merakla beklediği üç yıl sonra olacak olan mezuniyet günlerindelerdi.Üç yıl sanki üç dakika gibi gelmişti onlara.Okuldan ayrılacakları için üzgünlerdi ama sürekli olarak iletişimde olacak olmaları onları mutlu ediyordu.

İkinci sınıfa geçtiklerinden mezuniyet günlerine kadar olan zamanda bir sürü güzel şey yaşandı.Tuğba Hoca birçok gezi düzenledi,partiler oldu,öğrencilerin yeteneklerinin ve yatkınlıklarının keşfedilmesi için hocalar geldi ve öğrencilere rehberlik ettiler.Cansu zorbalık yapmaya devam etti tabii ama aynı zamanda Adalet Birliği ile arası daha iyi oldu. Eski müdürün olduğu dönemdeki öğrencilerin sabıkaları Tuğba Hoca sayesinde en şüphe çekmeyecek şekilde temizlendi.Üniversite için sınava girdiler,sanki normal lisedelermiş gibi.

Mezuniyet günlerinin sabahında Açelya,Meran ve İrem Dilay odalarında ailelerinin mezuniyetlerinde giymeleri için gönderdikleri elbiseleri giyiyorlardı.

Açelya'nınelbisesi lacivert uzun,askılı ve saten,kabarık olmayan bir elbiseydi.Gümüş ayakkabılar ve kolyesiyle elbisesini tamamlamıştı.

Meran'ın elbisesi bordo renginde,kısa,omuzları açık bir elbiseydi. Aaykkabıları ve bilekliği krem rengindeydi.

İrem'in elbisesi ise beyaz,askılı,uzun,kabarık olmayan,yırtmaçlı bir elbiseydi.Kolyesi Eren'in ona verdiği,ucunda ay olan kolyeydi. Ayakkabıları da elbisesi gibi beyazdı.

Meran "Elbise kötü durmadı değil mi?"

Açelya "Saçmalama gayet iyi."

İrem "Sonunda istediğim topuklu ayakkabıyı göndermişler."

Meran "Takı kutumdan istediğiniz takı varsa alın."

Açelya "Dolabımda lise birde olan maskeli baloda taktığım maskeyi buldum."

İrem güldü "Yıllar oldu neden hala orada?"

Kızlar hazırlanırken içeri dıştan siyah korseli,siyah kabarık ve uzun straplez elbisesiyle Cansu girdi.Siyah zincirli ve taşlı kolyesi ve siyah ayakkabıları vardı ve tabii ki koyu yeşil camlı gözlüğü elindeydi.

İrem "Ailenin siyah camlı gözlük gönderdiğini sanıyordum."

Cansu "Gönderdiler ama yeşil gözlüğümle geldim buraya,dört yılım bu gözlükle geçti ve bu gözlükle gideceğim buradan."

Meran "Sen bilirsin."

Cansu "Şu korseyi bağlayamadım Açelya yardım eder misin?"

Açelya "Dön arkanı bağlıyayım."

Yarım saat sonra Cansu yeşil gözlüğünü kaybetmişti ve koridorlarda arıyordu.Karşısına biri dikildi.

"Selam,ben Yiğit.Galiba bunu arıyorsun."

Cansu kafasını kaldırıp Yiğit adındaki kişiye baktı siyah takım elbise giymişti.Kumral saçlı ve yeşil gözlüydü Cansu'dan da uzundu.Gözlüğü Yiğit'in elindeydi.

Cansu "Evet."

Yiğit "Sağ gözünü saklamak için takıyorsun galiba,bu gözlüğe gerek yok gözlerin zaten çok güzel."

Cansu elinde olmayan bir şekilde tebessüm etti "Teşekkürler ama öyle rahat ediyorum."

Yiğit "Öyle rahat ediyorsan bir şey diyemem,al bakalım gözlüğünü."