Eve geldiğimizde arabadan indim. Gökalp'in arabası burada değildi. Oğuzhan'la eve girdiğimizde annem mutfaktaydı. Yanına gidip yanağından öptüm. Beni görünce gülümseyip sarıldı. "Neler yapıyorsun sen?" Diye sordum masadaki yemeklere bakarken.
"Yemek hazırladım, hadi üstünü değiş de gel damadıma da söyle ha" dediğinde koluna hafifçe vurdum. "Anne ne damadı ya?!" Diye sitem ettiğimde Oğuzhan "Olur annecim" dedi ve gülümsedi. Mutfaktan çıkıp Oğuzhan'ın odasına girdim ve dolaptan sabahki kıyafetlerimi alıp duşa girdim. Kısa bir duştan sonra üstümü giyindim ve saçlarımı gelişigüzel kuruttum. Oğuzhan da nemli saçları ve değiştirdiği üstüyle odada duruyordu. Beni görünce gülümsedi.
Bana doğru geldiğinde bende ona doğru gittim. Elini belime atıp gülümsedi ve "Annenin damadı senin de kocanım ben artık" dediğinde güldüm ve gerçek olsa ne kadar güzel olacağını düşündüm. Hayale daldığımda çenemden nazikçe tuttu ve ona bakmamı sağladı. "Hayallerini gerçekleştireceğim güzelim" dedi ve alnımdan öptü.
"Annen damadını bekliyor, gidelim hadi" dedim alayla. Ben önden giderken o arkamdan geldi.
Mutfağa girip masaya oturduk. Yemekleri yerken annem "Eve dönmeliyiz Alev" dediğinde Oğuzhan araya girdi. "O evi biliyorlar, ben yeni evinizi ayarlarım merak etmeyin" dediğinde annem elini Oğuzhan'ın masadaki koluna koydu. "Yeterince uğraştın bizim için oğlum. Mahcup oluyorum" dediğinde Oğuzhan da elini annemin elinin üstüne koydu.
"Ben damadınızım. Siz merak etmeyin, herşeyi ben halledeceğim" dediğinde annem gülümsedi. "Şu kızıma da edebiyatı yaptırsan da hiç fena olmaz oğlum" dedi ve ikisi güldü. "Edebiyatım iyi benim!" Dedim ardından Oğuzhan "Ben çalıştırırım seni" dedi.
Birşey demedim sonuçta ücretsiz ders alacaktım. Yemekten sonra annem ve Oğuzhan arka bahçeye konuşmak için çıkmışlardı. Bugün çok yorulmuştum ve sırtımda tonlarca yük varmış gibi hissediyordum. Merdivenlerden ağır ağır odaya çıktım kapıyı kapatıp yatağa ilerledim ve örtünün altına girmeden kendimi yatağa attım. Aklıma bu gün olanlar geldiğinde istemsizce gülümsedim. Biraz da utandım tabi resmen adama 'sağa çek sevişmemiz gereken konular var' demiştim.
Utanç duygusuyla yatakta bir o tarafa bir diğer tarafa döndüm. En son sırt üstü dönüp tavana bakmaya başladım. Tavana bakmıyordum bu gün olanları düşünüyordum ama bilmeseniz de olurdu.
Tişörtümün yakasından tutup yukarı çektim ve kafamı kapattım. Sessiz bir çığlık atıp üstüme oturan utanç duygusunu def etmeye çalıştım. Odanın kapısı açılınca hızla kafamı tişörtün içinden çıkardım. Oğuzhan gelmişti.
Sessizlik güzeldi ta ki "Bugün çok yoruldun galiba" dediğinde utançla yatakta ona sırtımı döndüm. Alayla güldüğünde hızlı hareketlerle yorganın altına girdim ve dizlerimi kendime çekip yorganı başıma kadar çektim.
Arkamda hareketlilik olurken o da yorganın altına girmişti. "Güzelim" dedi usulca ve elini yavaşça belime koydu. Ayaklarımı uzatıp ona döndüm. Güzel bakan gözlerine gözlerimi sabitledim. "Benden utanma sakın, bugün sen istedin yarın ben" dedi. Yine alay ediyordu. "Yaa!" Dedim ve göğsüne hafifçe vurmaya başladım. O gülünce bende güldüm.
"Benden böyle bir şeyi bekliyor muydun?" Diye sordum. Biraz da gerçekleri konuşmak lazımdı değil mi? "Açıkçası tahmin etmiştim. Sabah seni bir şekilde zor durumda bıraktığımı biliyordum ama tüm gün etkisinde kalacağını bilmiyordum."
"Bende kendimden bunu beklemiyordum. Pişman da değilim ki" dediğimde gülümseyip alnımdan öptü. "Pişman olacaksın diye çok korktum Alev, bir hata veya yanlış olarak göreceksin diye korktum"
"Öyle düşünmedim hiç. Seni sevmek ilk başta yanlış geliyordu bana ama sevdikten sonra ne yapsak en doğrusunu yapıyormuşuz gibi. "
Saçlarımı geriye doğru okşayıp şefkatle baktı. Bu bakışları altında eriyordum resmen. Aşık gibi bakıyordu ve çok hoşuma gidiyordu.
Göğsüne doğru sokulup gözlerimi kapattım. Onun teniyle kokusuyla yatağında rahat bir uyku çekmiştim. Sabah kalktığımda Oğuzhan üstünü giyiniyordu. Bende kalkıp banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Yıkanmış formalarımı Oğuzhan odadan çıktıktan sonra giydim.
Aşağı indiğimde adamlardan biri Oğuzhan'ın beni arabada beklediğini söyledi. Erken olduğu için annem henüz uyanmamıştı ortalıkta görünmüyordu.
Evden çıkıp arabaya ilerledim. Gördüğüm manzara ile endişeyle yutkundum. Emre buradaydı ve Oğuzhan'a doğru geliyordu.