Hande koluma girip "Kızım her şeyi anlatacaksın ya en başından" dediğinde "Anlatırım tamam. Gidelim hadi ders başlayacak" dedim. Oğuzhan önden çıkıp öğretmenler odasına giderken üçümüz sınıfa çıktık. Sınıfta Hande kolumdan çıkıp Gökalp'in kolunu tuttu. Gökalp ona dönünce "Sen çok kızdın bana, affetmedin sanki. Çok özür dilerim" dediğinde Gökalp "Affettim Hande." Dedi ve Hande'nin kolundan tutup kendine çekip sarıldı.
Mutlulukla gülümseyip yerime oturdum. Hande de arka sırama oturduğunda Gökalp de yanıma oturdu. İlk ders edebiyattı.
Uzun zaman sonra rahat dertsiz tasasız bir şekilde edebiyat dersine giriyordum. Emre belası bitmişti Hande geri dönmüştü ve Oğuzhan'la aramız annemin arası iyiydi.
Oğuzhan derse girince her zaman olduğu gibi heyecanlandım. Onu görünce içimde oluşan heyecan hiçbir zaman bitmeyecekti.
Dersi anlatmaya başladığında üçümüzde dikkatle dinlemiştik. Ders sırasında yağan yağmurla gülümsedim. Yağmuru çok severdim ve şimdi mis gibi kokacaktı etraf.
Ders bitiminde Gökalp ve Hande'yi de aldım ve bahçeye inmek için ayaklandım. Oğuzhan yanımıza gelip sessizce "Yağmura çıkma sakın" dediğinde ona baktım. "Birazcık" dediğimde başıyla onayladı ve sınıftan çıktı. Ben önde Gökalp ve Hande geriden gelirken okul binasından bahçeye çıktım. Çok fazla ıslanmama gerek yoktu biraz dursam yeterdi. Hande ve Gökalp konuşurken okulun kapısından bir hoca bana seslendi.
Hocanın yanına gittiğimde "Spor öğretmenin Gökhan hocayı müdürün odasına çağırdığımızı söyler misin?" Dediğine başımla onayladım ve hızlı adımlarla spor salonuna ilerledim. İçeri girip spor hocasının odasına girdim. Gökhan hoca telefonuyla uğraşıyordu ki ben gelince bana baktı. "Müdürün odasına bekleniyorsunuz hocam" dediğimde başıyla onaylayıp odadan çıktı. Odaya göz gezdirdikten sonra ders zili çalmasıyla kapıya döndüm ki onu görünce tüm bedenimi saran korkuyla kaskatı kesildim.
Emre gülümseyip içeri girdi ve kapıyı kapattı. "Burada bitmez dedim biliyorsun değil mi?" Dediğinde birkaç adım geri gittim. Arkamda masa olduğunu görünce masanın üstündeki makası gizlice elime aldım. "Rahat bırak beni!"
Üstüme geldiğinde erkekliğine tekme attım ve o iki büklüm olunca makası sırtına birkaç kere sapladım. Bedeni yere yığıldığında tüm bedenim titriyordu. Öylece yerde yatıyordu ve ölmüş olabilirdi. Koşarak odadan çıktım ve kapıyı kapattım. Salondan bahçeye çıktığımda kimse yoktu herkes derse girmişti.
Sağanak yağmur başlamıştı ve korkuyla karışık koşmaya çalıştım. Sırılsıklam olmuştum ve okul binasına girdim. Bana yardım edebilecek tek kişi Oğuzhan'dı.
İkinci kata güçlükle çıkıp öğretmenler odasının kapısını açtım. İçeride tek başına odadan çıkmak için hazırlanıyordu. Dizlerimin üstüne düşüp ağlamaya başladığımda kitaplarını yere düşürdü ve yanıma gelip çöktü.
Bileklerini tutup ona baktım. "B-ben Emre. Buradaydı. Ben öldürdüm onu. B-ben v-vurdum onu ben" dediğimde ayağa kaldırdı. "Nerede şimdi?" Diye sorduğunda koşmaya başladım. Peşimden gelip benimle bahçeye çıktı. Yağmur aynı şiddette devam ediyordu ve Oğuzhan da ıslanmaya başlamıştı.
Spor salonuna girdiğimde spor hocanın odasının önüne geldim ve kapıyı açıp içeri girdim. Emre hala yerde yatarken hıçkırıklarla ağlamaya başladım. Katil olmuştum ben birini öldürmüştüm.
Korkuyla titriyordum Oğuzhan telefonunu çıkarıp birini aradı. Ayaklarım beni tutmadığında dizlerimin üstüne düştüm. Yere oturup ağlamaya devam ettim.
Oğuzhan "Üç dakika içinde okulun spor salonunda öğretmen odasında, gelin alın kimse görmeden! Çabuk olun" deyip telefonu kapattı. Kapıyı kapatıp kilitledi ve beni kucağına aldı. Başım omzuna yaslanırken elimle yüzümü kapattım.
"Oğuz ben katil oldum. Ne yapacağım?" Hapise mi gireceğim?" Diye sorduğumda bir yere oturdu bende kucağında oturuyordum. Saçlarımı geriye atıp "Saçmalama, ölmez bu şekilde merak etme. Bayılmış sadece. Adamlar geliyor bunu götürecekler kimse de bunu görmedi tamam mı?" Dediğinde yüzümü silip başımı olumlu anlamda salladım. Emre'nin yerde yatan bedenine bakıp "Çok korktum" dedim ve Oğuzhan'a sarıldım.
"Ben buradayım korkma güzelim."
Sinirliydi ama beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Biraz sonra adamlar geldiğinde Oğuzhan'ın kucağından inip kapının kilidini açtım. Adamlar anında içeri girip Emre'yi alıp çıktılar. Oğuzhan kolumdan tutup beni odadan çıkardı ve spor salonuna getirdi. İkimiz de ıslaktık ve bu halde sınıfa gidersek illa ki yanlış anlaşılma olurdu. Oğuzhan "Sen önden git sınıfa, ben derse gelmeyeceğim, zil çalınca eve gideceğiz tamam mı?"
Başımı olumlu anlamda salladım ve spor salonundan çıkıp hafifleyen yağmurdan koşarak kaçtım. Okula girip sınıfa çıktım. İçeri girdiğimde herkes bana bakıyordu ben yerime oturdum. Gökalp ve Hande sormadan her şeyi anlattığımda Gökalp yüzümü elleri arasına aldı ve "En iyisini yaptın tamam mı? Ölmez merak etme" dediğinde başımla onayladım. Hande elimi tutup okşadı. "Yanında olsaydım da ağzına ben de sıçsaydım" dedi.