Hyunjin gelen mesajla direkt tuvaletten çıkıp seungmin'in odasına koşmuştu.
Odaya geldiğinde seungmin çoktan uyanmıştı ve etrafında doktorlar vardı.
Hyunjin bir süre kapıda bekledi tam bir adım atıyordu ki felix bağırmaya başladı.
"Seni adi herif, şerefsiz, bize vicdan vicdan diyip duruyorsun, vicdan mı sende ne arar senin ki sadece bahane seni öldürücem. Minho bırak beni de ağzından kan gelene kadar yumruklayım şu iti."
Felix hakaretlerini savururken minho onu sakinleştirmek için dışarı çıkardığında ikili tek kalmıştı.
Hyunjin sakince seungmin'in yanına yaklaşırken seungmin tek elini kaldırıp başını çevirmişti.
"Mümkün olduğunca benden uzak dur."
"Seungmin bak bir kere dinle."
"Dinlememe gerek yok hyunjin."
"Seungmin lütfen kendimi açıklamama izin ver seni üzmek istemezdi-"
"Hyunjin sen beni hep üzdün, beni aldatacaksan, beni sevmeyeceksen, bana ilgi göstermeyip saygı duymayacaksan, benimle neden evlendin, neden bana evlenme teklifi edip beni mutlu ettin. Senin yüzünden hayatımın son bir yılında çekmediğim acı kalmadı, sen bana bu hastalıktan daha çok acı veriyorsun."
Seungmin gözyaşlarını dökerken hyunjin başını yere eğip sadece onu dinlemişti.
"Seungmin lütfen bak özür dilerim gerçekten böyle olsun istemezdim. Seni sevmeyi çok denedim ama yapamıyorum. Çok özür dilerim ama olmuyor nasıl öğrendin bilmiyorum ama onu seviyorum çok üzgünüm gerçekten çok üzgünüm."
Seungmin'in ağlaması şiddetlenirken hyunjin'in de göz yaşları artık tutunamamıştı.
İkili birlikte ağlarken felix ve minho tekrardan içeri girmişti.
Felix seungmin'in ağladığını görünce hemen yanına gidip ona sarılıp nasihat etmeye başlamıştı bile.
"Hyunjin sen... artık söyleyecek kelimelerim tükendi tanrım sen, ah gerçekten mi."
Minho seungmin'in gittikçe şiddetlenen ağlaması yüzünden üzülmüş ve hyunjin'i dışarı çıkarıp geri odaya girmişti.
"Seungmin ne söyledi sana."
Seungmin ağlamasının aradında felixten ayrılıp gözyaşlarını silerek konuşmuştu.
"Onu sevdiğini söyledi. Özür diledi, üzgün olduğunu söyledi ama onu sevdiğini söylemesi hyung, benim canım çok acıyor, bilmek ağır gelmiyordu ama onu sevdiğini söylemesi canımı çok yakıyor."
Seungmin ağlamaya devam ederken felix onu tekrar göğsüne çekip sordu.
"Seungmin biz o kadar saklarken sen nerden öğrendin."
Seungmin gözlerini silip bir peçeteyle burnunu sildikten sonra oturduğu yerde daha da dikleşti.
"Normalde birkaç kez hyunjine tanımadığım birinden mesajlar geldiğini gördüm ama mesajları iş arkadaşı diyerek umursamadım, asla da bakmam zaten ama bir gün felix'in telefonudan kendime resim atacakken yanlışlıkla hyunjin ile olan mesajlarına girdim aslında bakmazdım ama küfür görünce merak ettim ve mesajlarda 3.bir kişiden bahsettiğinizi anladım, önemsememeye çalıştım ama akşam eve geldiğimizde banyodan çıkmadan öne size yazdıktan sonra işte yine mesaj geldi bu sefer ben de dayanamadım ve baktım mesajda 'sevgilim marketin ordaki köşede seni bekliyorum' yazıyordu."
Seungmin tek tek akan gözyaşları arasında zoraki anlatırken hyunjin kapıda onları dinliyordu.
Kendine lanetler ederken tekrar sandalyeye oturduğunda seungmin'in odasına doktorların girdiğini görünce hemen arkasından o da girdi.
Doktor yanınadaki asistanla birkaç kağıda baktıktan sonra konuşmaya başladı.
"Evet hwang seu-"
"Kim! Kim seungmin efendim."
Hyunjin seungmin'in ani çıkışıyla biraz üzülüp şaşırsa da tepki vermemişti ama yanındaki felix seungmin bu çıkışından çok hoşlanmışa benziyordu.
"Soyadınız hwang diye biliyorum."
"Siz Kim diyin lütfen."
"Pekala Kim Seungmin bey 2 hafta sonra tedaviye gelecektiniz ama gerek kalmadı ben şimdi yaptım tüm testlerinizi sadece beyin tomografiniz çekilecek sonra sizi eve göndericem ama tahlillerinize bakılırsa durumunuz git gide iyiye gidiyor."
Odadaki herkes bu duruma ne kadar sevinse de belli edememişti.
Doktor çıkarken hyunjin'e seslenmişti.
"Hyunjin bey biraz gelir misiniz lütfen."
Hyunjin doktorla birlikte çıkmıştı doktorun az önceki güler yüzünü birden ciddi bir tavır almıştı.
Yanındaki asistana seslenmişti önce.
"Seungmin'in beyin tomografisini çektirin en acilinden sonuçları istiyorum. Hyunjin bey sizinle de odama kadar geçelim lütfen."
Hyunjin başıyla onaylayıp doktorun her zaman uğradıkları odasına geçmişlerdi.
"Şimdi hyunjin bey kısaca anlatmaya çalışıcam dükkatli dinleyin lütfen."
Doktor derin bir nefes alıp kollarını masada birleştirip hyunjin'in yüzüne direkt olarak bakmıştı.
"Seungmin beyin tüm tahlil sonuçları iyi ama strese bağlı değişen beyaz kan değeri yerlerde. Onun stres olmaması gerekiyor ve onu stresten uzak tutacak kişi sizsiniz özel hayata karışmak gibi durmasın ama seungmin beyi ve sizi ağlarken görmek beni biraz endişenlendirdi. Sizin yerinize olsaydım eşimin sağlığı için etrafımda strese yol açan şeyleri çıkarırdım."
Hyunjin yüzünü avuçları arasına alarak biraz anlını ovuşturdu.
"Hyunjin bey, seungmin'in çok tehlikeli bir bölgesinde tümör var farkındasınızdır umarım çünkü yaklaşık 3 yıldır bu hastalıkla uğraşıyor ve 1 yıldır her randevusunda siz de geliyorsunuz.
Ben bir doktor olarak 25 yaşında geç bir hastamın ölmesine asla izin vermem ve istemem, yani durum iyiye gidiyor olabilir ama stres onun için her şeyi kötüleştirir iki tane tahlilin iyi çıkması onun iyi olduğu anlamına gelmiyor."Üff uzun oldu kesiyorum burda devamı diğer bölüm
shadowfor28 🥺 şu emojiye dayanamıyorum resmen bugünün son bölümü ama daha atmıycam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I can't/hyunmin
FanfictionHyunjin hasta olduğu için evlenmek zorunda kaldığı seungmin'i sevmiyordu. Texting + düz yazı Başlangıç: 05/06/21 Bitiş:-- not: okuyan herkesten özür dilerim