17

2.3K 196 296
                                    

(Hyunjin ve jeongin birlikteyken)

Hyunjin jeongin'i kucağına almış ve odasına doğru ilerlemişti.

Jeongin sırtı yatağa değdiğinde bir hafifleme hissetmişti ama hyunjin üzerine çıkınca hissettiği baskı ve rahatsızlıkla bir süre sonra hyunjin'i kendinden ayırmıştı.

Hyunjin bir süre yüzünü inceledikten sonra tekrar dudaklarına yönelecekken jeongin başını çevirmişti ve altından sıyrılmayı başarmıştı.

"Ne oldu şimdi?"

"Dokunma bana hyunjin."

Hyunjin dizlerinin üzerinde ona bakarken jeongin ayakta onu izliyordu.

"Hyunjin bitti anlıyorsun değil mi bitti bundan sonra hiçbir şekilde benimle olamazsın, se-sen evlisin ve bu sanki daha yeni öğrenmişim gibi kendimi iğrenç hissediyorum, aynı senin dediğin gibi. Yanlış!"

"Jeongin!" Hyunjin bir şey söyleyememişti. Çünkü o haklıydı.

"Senin yapman gereken tek şey seungmin iyileşene kadar onun yanında olman eğer iyileştikten sonra sevmiyorsan hala boşan, hyunjin zor değil boşan gitsin ama bundan sonra ben asla ama asla olmuyacağım çünkü ben sana asla güvenmem."

Jeongin tüm kelimeleri iğneleyici bir şekilde vurgulayarak kullanmıştı.

Hyunjin gerçekten canını fazlasıyla acıtıyordu ama haklıydı hyunjine göre onun dışında herkes haklıydı.

O da kabul ediyordu bu durumu, fazlasıyla. Ayağa kalkıp kapıya doğru yönelmişti.

"Özür dilerim jeongin, senden ve yaptıklarımdan dolayı kırdığım kalbimden ve şimdiye kadar yanımda olduğun için teşekkür ederim. Kendine iyi bak emin ol benden daha iyilerini hak ediyorsun."

Birbirleri ile son konuşmaları da bu olmuştu hyunjin ise o anki düşünceleri ve jeonjin'in söyledikleri düşünerek hastanenin yolunu tutmuştu.

(Felix ve hyunjin konuştuktan sonra)

Hyunjin seungmin'in ondan ayrılma düşüncesini bir türlü kabullenememişti ve tüm siniri ile hastaneye girmişti.

Odaya geldiğinde seungmin yatakta oturmuş boşluğa bakıyordu. Hyunjin onu gördüğünde öfkesini dindirmeye çalışmıştı ama pek de başardığı söylenemezdi.

Koltukta oturan minho ya bakarak konuşmuştu.

"Hyung bize biraz müsade verir misin?"

Minho başını sallayarak odadan çıktığında hyunjin de arkasından giderek kimsenin girmemesi için kapıyı kitlenişti.

Neyi neden yaptığı konusunda hiçbir fikri yoktu doğrusu ama o an zihni bunu yapmasını söylüyordu.

"Hey neden kitledin kapıyı?"

"Hah, seungmin?" Hyunjin derince gülmüş ve gözlerinin dolmasına engel olamayarak başını dizlerine doğru eğerek göz yaşlarını engellemeye çalışmıştı.

"Seungmin, benden ayrılacak mısın? Ciddi olamazsın."

"Ne bekliyordun hyunjin beni aldatmana rağmen seninle hâlâ birlikte olmamı mı istersin? Gözümden daha fazla düşme istersen."

"Seungmin, özür dilerim ama senden ayrılmak istemiyorum yapma bunu."

Seungmin ne kadar canı yansa da ayağa kalkmış ve kendinden biraz daha uzun olan bedene arada mesafe kalacak şekilde yaklaşıp gözlerine bakmıştı.

Kalbinin üzerinden tek parmağıyla ittirerek konuşmuş ve onu duvara itmişti.

"Sen beni aldattın hyunjin. Ne kadar sevmesen bile aldattın. Ben sana o kadar değer verip severken sen başkalarının peşinde koştun ve ben seni artık istemiyorum!"
(Tek tek okuyun son cümleyi)

I can't/hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin