Lütfen oy ve yorum...
*****
Jennie
Uyandım ve yanımda uyuyan figüre baktım. Jisoo yanımda çok rahat uyuyordu. Yavaşça horladığını duyabiliyordum ve bu çok tatlıydı. Onu düşünürken sessizce genç kıza baktım. Ona ne kadar uzun süre bakarsam, hislerime o kadar ikna oluyorum. Uyuyor olmasına rağmen ona her baktığımda nefesimi tutuyordum ve sadece ona bakmak kalbimin kontrolsüz bir şekilde atmasına neden oluyordu.
Ona aşık olmaya başladığımın farkındayım ve bu beni derin bir kafa karışıklığına düşürüyor. Bir tarafta nişanlıyım ama diğer bir tarafta Jisoo'ya aşık olmaya başlıyorum ve onun gitmesine izin veremiyorum. Jisoo'nun cazibesi beni her geçen gün ona daha da yakınlaştırıyor ve ona doyamıyorum.
Ona bakmaya devam ettim ve pürüzsüz yüzünü parmaklarımla hafifçe okşadığımı bile fark etmemiştim. Yüz profiline bakarken hafifçe gülümsedim. Son derece sevimliydi ama aynı zamanda çok güzeldi. Yüzüne yaklaşmadan önce gülümsedim ve alnını öptüm. Yataktan kalkıp odadan çıktım. Onu uyandırmaktan korkarak kapıyı yavaşça kapattım ve sonra Chaeyoung ile paylaştığım kendi odama gittim.
Kapıyı yavaşça açtım ve küçük aralıktan içeri baktım. Chaeyoung huzur içinde uyuyordu. Jisoo ve benden şüphelenmediğini bilmek kalbimi huzurlu kılıyordu.
Kapıyı kapattım ve bir bardak su almak için mutfağa gittim. Kendime bir bardak su doldurdum ve çok susadığım için bir dikişte içtim. Sonra kendime bir bardak daha doldurdum ve gözlerimi kapamadan önce elimde tuttum. Birden, az önceki sahne kafamda canlandı. Jisoo, Chaeyoung'u kıskandığı için ne kadar sinirli ve kızgındı.
Aklıma gelince gülümsemeden edemedim ve kıkırdadım. Onu böyle kıskandığını görmek gerçekten hoşuma gidiyor. Aynı zamanda beni hem mutlu hem de azgın yapıyordu.
Bunu düşünürken gülümsediğimin farkında değildim. Jisoo hakkında yeterince alamadığım şeyler var. Jisoo benim için bir ilaç gibi. Beni mutlu ediyor ve o mutlu hapları tüketmeden duramıyorum.
Jisoo ile paylaştığım odaya geri dönmeden önce bardağımdaki suyu yudumladım. Kapıyı yavaşça açtım ve Jisoo'nun tamamen giyinmiş, gitmeye hazır olduğunu görünce şaşırdım.
"Nereye gidiyorsun?" Ona yukarıdan aşağı bakarken sordum.
"Gidiyorum. Her şeyden sonra burada olmamalıyım." Dedi öfkeyle. 'Neden kızdı ki?' Cevabını duyduktan sonra kendime sordum.
"Neden? Saat gecenin 3'ü." Genç kıza bakarken sordum.
"Orospu olduğunu öğrenip seni becerdikten sonra başka bir odada onun seni becermesine izin vermektense gitmeyi tercih ederim." Dedi ama sanki beni defalarca bıçaklıyormuş gibi hissettirdi. Sözü çok güçlüydü ve kalbimi acıttı.
"Benim hakkımda böyle mi düşünüyorsun?" Kalbim çok acıdığı için gözyaşlarımı tutmaya çalışırken, "Bu kadar alçak biri miyim?" diye sordum.
"Evet!" Beni tersledi ve bu ani çıkışıyla afalladım. Ben olanları sindirmeye çalışırken o uzaklaşmaya başladı. Hızlıca bileğini tuttum ve gitmesini engelledim.
"Jisoo-yah.. Ben-" Ona açıklamak üzereydim ama elini elimden çekerek sözümü kesti.
"Benimle bir daha asla konuşma. Asla!" Bana ölümcül bir bakış attı ve benden uzaklaştı. Bir an afalladığım için onu durdurmadım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Korktum ama yanlış bir şey yapmadım. Ona tekrar seslenmek istediğimde çoktan gitmişti. Bu yüzden uyumaya ve onunla yarın konuşmaya karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OUR LITTLE SECRET || JENSOO(G!P)
Fanfiction"Nereye gidiyorsun?" Jennie önümde durarak sordu. "Gidiyorum. Her şeyden sonra burada olmamalıyım." "Neden? Saat gecenin 3'ü." "Sürtük olduğunu öğrenip seni becerdikten sonra başka bir odada onun seni becermesine izin vermektense gitmeyi tercih eder...