Bir önceki bölümü okumayı unutmayın.
(☞゚ヮ゚)☞OY VE YORUM LÜTFEN☜(゚ヮ゚☜)
---------------------------
Jisoo
4 YIL SONRA
Uyandım ve birden aklıma Jennie geldi. Ayrıldığımız gün bizim son karşılaşmamızdı. O günden sonra onun hakkında hiçbir şey görmedim veya duymadım. Okuldan istifa etti ve numarasını da değiştirdi. Tekrar evine gitmeye çalıştım ama artık orada yaşamıyordu. Evi başka birine satmıştı ve ben onun izini kaybettim. Kendimi çok suçlu hissettim ve sırf sinirlendiğim için ona söylediğim şeylerden çok pişman oldum.
Beni sevmediğini söylediğinde yalan söylediğini biliyordum ama o zamanlar çok sinirliydim ve sonunda demek istemediğim şeyler söyledim. O günden sonra her gün onu düşünmekten kendimi alıkoyamasam da hayatıma devam ettim. Onunla ilgili her şeyi özledim ve bazen onun da beni düşünüp düşünmediğini merak ediyorum.
Başımı salladım ve saate baktım. Hızlıca kalktım ve ofise gitmeden önce banyo yaptım. Bugün büyük bir şirkette mülakata gireceğim ve mülakat günüme geç kalamam değil mi? Hızlıca saçımı taradım ve evden çıkmadan önce anahtarlarımı aldım.
Yaklaşık bir saat bekledikten sonra nihayet asistan adımı seslendi ve odaya girmeme izin verdi. Odaya girdim odaya ya da görüşmeciye bakmadan sandalyeye oturdum. Görüşmeyi yapan kişi adımı seslendi ve sesinin kulağımda ne kadar tanıdık olduğunu fark etmeden edemedim.
Kafamı kaldırdım ve karşımdaki kişiyi görünce ağzım kocaman açıldı.
"Jennie." Diye mırıldandım.
"Özür dilerim birbirimizi tanıyor muyuz?" Durdu ve elindeki dosyaya baktı. "Imm... Jisoo-ssi?"
"Üzgünüm seni başka biriyle karıştırıyor olmalıyım." Gülümsedim ama çok hayal kırıklığına uğradım ya da daha çok üzüldüm. 'Belki beni hatırlamıyordur' dedim kendi kendime ona bakarken.
Bana şirkete neden başvurduğumla ilgili sorular sordu ama sürekli düşündüğüm için bana sorduğu hiçbir şeye konsantre olamadım.
Beni nasıl unutabilir?
Yüzüm değişti mi yoksa benim hakkımda unuttuğu bir şey mi oldu?
Birkaç dakika sonra oturduğu yerden kalktı ve bana kabul edildiğimi ve bugün çalışmaya başlayabileceğimi söyledi. Sekreterine beni masama yönlendirmesini söyledi ben de sekreteri masama kadar takip ettim ve hazırlandım.
Sonunda gün bitti, yapacak çok bir şey yoktu bugün başladığım için. Eşyalarımı toplayıp arabamı park ettiğim otoparka yöneldim. Asansöre doğru yürüyordum ki kapının kapanmak üzere olduğunu görünce koşarak düğmeye bastım.
"Ahh! Neredeyse kaçırıyordum." Dedim asansöre binerken. Kapat düğmesine bastım, sonra soluma bakım ve Jennie yanımda duruyordu. Gülümsedi ve başını salladı.
"Jisoo. Jisoo değil mi?"
"Merhaba efendim. E-evet..." Onu selamladım ve aşağı baktım. Birbirimize başka hiçbir şey söylemedik ve katımıza geldiğinde asansörden indik. Önce o yürüdü ben arkadan onu takip ettim. Arkadan ona bakmaya devam ettim. Vücudunu saran beyaz bir elbise giymişti ve yemin ederim vücudunun şekli dört yıl önceye göre daha iyiydi.
Arabama doğru yürümeye devam ettim ve tesadüfen onun arabası yanımdaydı. Anahtara bastı ve arabasından bip sesi geldi. Aynı zamanda ben de anahtara basıp aynı sesi çıkartdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OUR LITTLE SECRET || JENSOO(G!P)
Fanfiction"Nereye gidiyorsun?" Jennie önümde durarak sordu. "Gidiyorum. Her şeyden sonra burada olmamalıyım." "Neden? Saat gecenin 3'ü." "Sürtük olduğunu öğrenip seni becerdikten sonra başka bir odada onun seni becermesine izin vermektense gitmeyi tercih eder...