Merhaba nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
2100 Kelime...
Galiba belimi ve gözlerimi hissetmiyorum
Neyse oy verip yorum yaparsanız sevinirim...
----------------------
Jennie
Jisoo bana daha önce söylediklerimi sormaya devam etti ama ben sadece gülümsedim ve sorusunu görmezden gelerek evinden ayrıldım. Beni durmadan aradı, bu yüzden uyumak için telefonumu kapatmak zorunda kaldım.
Yatağıma uzandım ve yorgunluğun beni tüketmesine izin verdim. Uyudum çünkü 'kızım' ile karşılaşmamdan sonra çok yoruldum.
Jisoo hala 4 yıl öncekiyle aynı görünüyordu. Aynı zamanda hala sevimli sakar ve masum. En başından beri kalbimde kalan oydu. Onu sevmediğimi ve sadece cinsel çıkarım için kullandığımı söylediğimde bana kızmadı bile.
Gözlerimi açtım ve yataktan kalkmadan önce vücudumu gerdim. Saçımı toplayıp aynaya baktım. Uzun zamandır spor salonuna gidiyordum. Aynada kendimi izlerken tişörtümü yukarı çekip karın kaslarımı ortaya çıkardım. 29 yaşında olmama rağmen hala çok iyi görünüyordum ve kendimle gurur duyuyorum.
En sevdiğim siyah elbisemi aramaya koyuldum. Siyah elbisemi bulduğumda aldım ve ise gitmek için hazırlandım.
"İşe mi gidiyorsun?" Babam merdivenlerden inerken bana sordu. Saate bakarken başımı salladım.
"Evet ve şimdi gitmezsem geç kalacağım baba."
"Buraya gel. Önce baban sana veda öpücüğü versin." Bana sarılmak için kollarını uzatırken söyledi. Ona doğru eğildim ve o da bana sıkıca sarılırken yanağımı öptü.
"Baba..." diye mırıldandım ve suratımı buruşturdum. Ona Jisoo'dan bahsetmeli miyim diye düşündüm.
"Evet?" Dedi ve kendini yavaşça sandalyeye oturmak için indirdi. Gözlerimi kırpıştırırken başımı salladım, hala babama Jisoo'dan bahsetmeye hazır değilim.
"Bir sey yok. Şimdi gidiyorum."
"Ah Jennie dün arabana ne oldu?" Ben konusunu açmadan bana sordu.
"Evet, arabam. Ne olduğunu bilmiyorum." Dedim alt dudağımı dişlerken.
"Lisa'yı yanına al." Babam gazetesini okurken söyledi.
"Ah gerçekten mi? Meşgul değil mi?" Kaşlarımı çatıp onu sorguladım.
"Evet Lisa'yı da şirkete götür. Oradan bir şeyler öğrenebilir. Hala genç bu yüzden öğrenmesi onun için iyi olur." Babam başını sallayarak açıkladı.
Babam Lisa'yı evlatlık aldı. Ben küçükken sadık bir hizmetçimiz vardı ve Lisa adında bir çocuğu olana kadar babam için çalıştı. Ne yazık ki hizmetçimiz kanser oldu ve babamdan Lisa'nın onun için çalışmasını istedi. Babam kadının ne kadar iyi olduğunu gördü ve Lisa'yı çocuğu olarak almaya karar verdi. Lisa'nın annesi vefat ettiğinde babamın isteğiyle bizim evimize taşındı. Babam öğrenim ücretini ödedi, üniversiteye gönderdi vb. Lisa babama hayatını borçlu olduğunu hissetti. Bu yüzden babama yardım etmeye karar verdi ve hukuk fakültesi okudu. Ailenin avukat oldu çünkü babamın güvenilir bir avukat gerektiren birkaç işi var ve Lisa bunun için başvurdu.
Jisoo'nun yaşlarında iyi bir çocuk. Güzel ve sevimli ama çok gürültülü. Ben büyük olmama rağmen yaş farkımızı görmezden gelip benimle dalga geçmeyi seviyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OUR LITTLE SECRET || JENSOO(G!P)
Fanfiction"Nereye gidiyorsun?" Jennie önümde durarak sordu. "Gidiyorum. Her şeyden sonra burada olmamalıyım." "Neden? Saat gecenin 3'ü." "Sürtük olduğunu öğrenip seni becerdikten sonra başka bir odada onun seni becermesine izin vermektense gitmeyi tercih eder...