꧁18꧂

39 3 0
                                    

Jennie'den...
Telefonum çalmıştı ve arayan menajerimdi. Açtım ve dediklerini dinledim; "Basını çağırmıştık ve kapıya geldiklerinde sizin yemek yediğiniz taraflara doğru koşturduklarını gördüm. Oradalar mı?" diye sorduğunda kapıdaki magazincileri görmüştüm bile. Burda olduklarını onayladıktan sonra Kai ve SM in başkanının hâlâ orada olduğunu ve SM in başkanı da basın toplantısında olacağı için Kai'nin şirkette olacağını ve istersem bugünkü pratik zamanımı erteleyebileceğini söyledi. Buna gerek olmadığını söyledim ve yakalanmadan gelmeye çalışmamızı tembihleyip kapattı. Yemek yerinden Yoongi hesabı ödeyip elimden tuttu ve beni arka kapı olduğunu düşündüğüm yere doğru yönlendirdi. Bizim yemek yediğimiz yerde Red Velvet grubundan Seulgi ve Irene de vardı ve sanırım onların burda olduğunu attıkları instagram postundan dolayı öğrenip gelmişlerdi. Çıkıp ara sokaktan şirketin arka tarafından şirkete girdik. Yoongi hâlâ elimi tutuyordu ve ben hiç bırakmak istemiyordum, onunda bırakmak ister gibi bir yanı yoktu. Saate baktığımda çoktan 15.00 olmuştu ve pratik yapacağım kat Yoongi'nin bir kat üstündeydi. Yoongi saate baktığında asansöre yöneldi. Elimi tuttuğu için bende onunla beraber yürümek zorunda kaldım. Asansöre bindiğimizde 4. kata bastı. Sanırım beni bırakıp kendi odasına öyle geçecekti. 4. kata geldiğimizde benimle birlikte asansörden indi. Konuşmak için ona döndüğümde bakışlarımı fark edip durdu ve o da bana baktı. "Pratik yapacağım oda, 5 numara. Ben giderim sende işin varsa git yap. Pratiğim bitince şöförü arayıp eve giderim." dediğimde "O gereksiz buralarda gezerken rahat olabilecek misin?" diye sorduğunda tereddüt etmeden "Merak etme burada olduğumu bilmiyordur. Bizi çıkarken görmüştü, geleceğimi tahmin etmemiştir. Yani öyle umuyorum ama bir şey olursa ben seni ararım." dedim. "Sen öyle diyorsan öyle olsun." dedi ve rahatsız olduğum herhangi bir konu olduğunda ona ihtiyacım olduğunda hemen aramamı tembihleyip kendi katı olan 1 kat aşağıya gitti. Ben de dans stüdyosuna girip telefonumu bağladım ve SOLOnun altyapısını açarak ve mikrofonu da ayarlayarak pratiğimi yapmaya başladım. Şarkıyı tekrara koymuştum ve 3-4 kez söyleyip dans ettikten sonra vokalimin ve rapimin yeterli olduğuna karar verip şarkının vokalli versiyonunu açıp sadece dans üzerine pratik yapmaya başladım. Arka arkaya hiç durmadan 3 kez şarkıya dans ettikten sonra 4. tekrarın ortasında kendimi yere bırakmıştım. Hemen yanımda olan suyumdan içtikten sonra şarkının kalanını şirketin değiştirdiği kendi yaptığım koreografi ile devam ettirdim. Şirketinki daha iyi ve dikkat çekiciydi benimki biraz fazla dağınıktı o yüzden onlara hak vermiştim. Telefonumu elime aldığımda şarkı baştan başlamıştı durdurmadım dinlemeye devam ettim ve şu an birinin beni izlediğini aynadan görebiliyordum daha dikkatli baktığımda Kai olduğunu anladım. Telaş yapmadan sanki onu görmemişim gibi yapmaya devam ettim Yoongi'ye haber vermem gerekiyor mu diye düşündüm ve şu an da benimle iletişime geçmeye çalışmadığı için Yoongi'yi boş yere işinden alıkoymak istemedim. Bir kez daha soloya dans ettikten sonra Blackpink'in şarkılarını açıp onların koreografilerini çalıştım. Koreografileri unutmamam gerekiyordu o yüzden her hafta en az bir kez bunu yapıyordum. Saate baktığımda 18.30'a geliyordu çaktırmadan aynadan Kai'nin burada olup olmadığına bakmaya karar verdim. Hâlâ oradaydı, kendini saklamıyordu ve eminim onun şu an burada olduğunun farkında olduğumu biliyordu. Daha bizim hakkımızda bir haber çıkmamıştı. Demek ki sorular çok fazlaydı ve toplantı bitmiyordu. Eminim Bang Pd bu toplantı seçeneğini onlara sunduğu için pişman olmuştur. Benim anlamadığım Kai'nin elbet bir şöförü vardır neden patronunu bekliyor ki. Bir on beş dakika kadar instagramda gezindim ardından telefonum çaldı arayan Baekhyun dı. "Baek hayırdır?" diye sordum telefonu hoparlöre alırken. "Kardeşimiz solo çıkışını yapmış tebrik edelim dedik." dedi gülümsememe sebep olurken. Yere yatıp yan döndüm "Teşekkür ederim." dedim aegyo yaparak. Bunun karşılığında bir Baekhyun kahkahası aldım ve bu benide güldürmüştü. "Ee yok mu bir önerin bu yeni solo çıkışını yapmış sanatçıya." dediğimde biraz düşünüp "Bugünkü sahnen çok güzeldi valla bence biraz daha kötü performans sergilemelisin diğer solo sanatçılara ayıp oluyor lütfen." dediğinde yerde kahkaha atmaktan tepiniyordum. "Jennie." dedi birden Baekhyun. "Efendim." dedim hâlâ daha gülerken "Hep gül tamam mı? Kimsenin dediklerini takma, kimse için üzülmeye değmez. Eminim karşına bir gün seni hak eden biri çıkacaktır." dediğinde nedense Kai'nin şu an burada olduğunu unutup Yoongi ye olan hislerimden ona bahsetmek istiyordum. "Baek." dedim düşünceli sesimle. "Efendim güzelim." dedi. "Sanırım aşık oldum." dedim ve dediğim an "Umarım adam gibi birinden bahsediyorsundur."dedi. "Daha kızlara bile bahsetmedim bundan ve ilk kez sana söylüyorum o yüzden kızlar öğrenirse bana küserler kimseye söyleme şimdi anlatıcam." dediğimde merakla devam etmemi söyledi. "O olaydan sonra çok yanımda oldu. O olaydan sonra kendimi yetersiz, değersiz, sevilmeyi hak etmeyen, yalnız, çaresiz hissettim. O hep beni sevdiğini ve suçlu olmadığımı, sevilmeyi hak ettiğimi ve bir değerim olduğunu söyledi. Değerli olduğumu hissettirdi. Beni sevdiğini insanlara göstermekten çekinmedi. Bir dedikodu çıkar, dışarda göz önünde bari yakın davranma diyorum ama sakladığım bir şey yok sorarlarsa söylerim seni çok sevdiğimi demekten çekinmedi. Beni sevdiğini biliyorum ve başım sıkıştığında koştuğum, üzüldüğümde derdimi anlatabileceğim bir tek o varmış gibi hissediyorum. Bazen çekiniyorum ona yük olmaktan, onu bıktırmaktan ama her defasında yük olmadığımı söylüyor. Ben yolu izlerken o beni izliyor. Elimi tuttuğunda bırakmasını istemiyorum. Sanırım beni bırakmayacağına güvendiğim insanlar listesinde 1. sıraya yükseldi. İşte böyle, daha ona söylemedim yani onu sevdiğimi, hislerinin karşılıklı olduğunu. Neden bilmiyorum ama onun yanında çok mutlu hissediyorum. Dünya yansa umrumda olmaz o derece." diyerek anlattım yüzümdeki gülümsemeyle. "Oha, kızım abayı yakmışsın. Ve çok sevindim yaktığına." dediğinde bir kahkaha patlattım "Yani sevindim yaktığına derken şey demeye çalıştım." derken o da gülmesine engel olamadı. Kendini durdurabildiğinde, "Kai'yi unutabilmene sevindim. Kim bu şanslı adam, umarım cidden adam gibi adamdır." diye sorduğunda "Yoongi."demekten çekinmedim. "Sadece eski Jennie'nin aramıza gelmesine sevindim. Ve bunu yaptığı içinde Yoongi'ye çok minnettarım. Emin ol seni hak eden birine kapıldın. Cesaretini topladığında ona bunu söylemeyi unutma." dedi bir abi edasıyla. "Baek, biliyorum hepiniz Kai'ye yükleniyorsunuz bu olay yüzünden ama boşverin artık aranız benim yüzümden açık olmasın, hak ettiği cezayı yeterince çekmiştir. Zaten eğer bunlar yaşanmasaydı, Kai bunları yapmasaydı Yoongi'ye karşı bir şey hissedemeyecektim belkide. Benden aldığı şeyler oldu evet ama belkide hayatımdaki en güzel şeye sebep de oldu. O yüzden bu konuyu daha da uzatmaya gerek yok. Geride kaldı. Tamam mı?" diye sordum. "Bakarız denerim. Daha çok sinirliyim ona. Sana yaptıklarına." dediğinde "Ama her şey geride kaldı. Öncesinden bile iyiyim. Cidden inanki. Bana bir deneyim tecrübe oldu. O yüzden uzatmanın bir faydası yok." dediğimde "Sen öyle diyorsan, çabalarım eskisi gibi olmaya." dedi. Ardından bir gün buluşmamız gerektiğini çocuklarında özlediğini söyledi. "Şu an mükemmel ötesi performanslarıma çalışıyorum meşgulüm."dedim sırıtarak ve karşılığında da bir kahkaha duydum. "Tamam madem öyle işleriniz bitince ayarlarız hanımefendi. Randevuyu sekreterinizden alırım." dediğinde bu sefer kahkaha atan taraf bendim. Saate baktığımda 7ye geliyordu "Baek son birkaç kez pratik yapıp eve gitmem gerek. Kapatıyorum." dediğimde "Peki hanımefendi uygun zamanınızda arayınız lütfen yoksa randevu alıp aramak zorunda kalıyorum." dedi. "Delisin biliyor musun?" dedim şakasına o da karşılığında "Biliyorum iltifatınız için teşekkürler aşık bayan." dedi "Yaaa dalga geç diye anlatmadım."dediğimde "Tamam tamam sen Yoongi ile konuşmayı unutma." demeyi de unutmamıştı. Ardından birbirimizden zor ayrılıp sonunda kapatmıştık. Telefonumu hoparlöre yeniden bağlayıp şarkıyı açıp son kez pratiğimi yaptım ve çıkmam için eşyalarımı toplamaya başladım. Kabloları toplayıp mikrofonuda yerine koydum. Perdeleri de kapattığımda kendi eşyalarımı alıp kapıya yöneldim. Yoongi orada duruyordu. Konuşmamızı duymuş muydu. Ay utanırım ama ben duyduysa eğer baya aşk ilanında bulunmuştum. Şu an çok utanmıştım. Düşüncesi bu kadar utandırdıysa ben ona nasıl bunları söyleyecektim. Hiçbir şey olmamış gibi davranarak "Aa Yoongi burada mıydın? Ne zamandır buradasın?" dediğimde "Aşk ilanını duyacak kadar uzun bir süredir buradayım." dediğinde utanmaktan kıpkırmızı olmuş yüzümü nasıl saklayacağımı düşünüyordum. En sonunda Yoongi kahkaha atarak kafamı göğsüne yatırdı ve bana sarılmaya başladı. "Şu anda bu dünyada benden mutlusu olamaz. Seni o kadar çok seviyorum ki anlatamam ve bunun karşılıklı olduğunu bilmek cidden beni çok mutlu etti. İlk başta bildiğimi senden saklamayı düşündüm ama sonra bunu söyleyecek cesareti bulup bulamayacağından emin olamadığım için ve sana da yalan söyleyip rol yapmak istemediğimden duyduğumu söylemenin en iyisi olduğu sonucuna vardım." dediğinde kısmen ona hak verdim. Eğer duymamış olsaydı ben hislerimi ona nasıl açıklayacaktım hiçbir fikrim yoktu. Bir anlık cesaretle kafamı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım ve "Seni çok seviyorum. Teşekkür ederim. Her zaman yanımda olup sevildiğimi hissettirdiğin için. Sen olmasaydın bu dünyaya tekrar tutunamazdım."dedim. Yoongi'nin söylediklerimden sonra gözleri dolmuştu ve "Her zaman yanında olmaya devam edeceğim. Seni hiçbir zaman bırakmayacağım hep yanında olmaya da devam edeceğim." dediğinde benimde gözlerim dolmuştu. Ardından gözlerime izin alırmış gibi baktığında gözlerimi kapattım ve ardından dudaklarımın üstünde bir baskı hissettiğimde beni öptüğünü anladım ve karşılık verdim. Ayrıldığımızda ellerimi tutup, "Seni hayatta tutan nefesin olmama izin verir misin? Sevgilim olur musun?" dediğinde hiç düşünmeden ağlayarak kafamı evet anlamında sallayıp ona sarıldım.

Yoonie's Story?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin