꧁10꧂

33 3 0
                                    

Kai'den...

Tuvalete gitmek için kalktığımda odamdan çıktığımda ilk gördüğüm şey Jennie'ydi. Göz göze geldiğimizde gözlerinin kırmızılığını ve yaşlarını görebiliyordum. Kapı açılınca kapıya doğru baktı ve oraya adımladı. Gelen kişi Yoongi'ydi. Neden gelmişti ki. Yoongi'nin Jennie'ye sarıldığını gördüğümde kıskançlık duygum ortaya çıkmıştı. Ben ona sarılmaya cesaret edemezken onun bu kadar kolay sarılmasını kıskanmıştım. Daha kötüsü Jennie'nin sarılmasına karşılık vermesiydi. Üzgün olmasının sebebinin ne olduğunu düşünen aklım şimdi de acaba sevgililer mi diye düşünmeye başladı. Ayrıldıklarında Jennie arkasını dönmeden küçük elini sallayarak evden çıkmıştı. Ardından Yoongi'de onu takip etmişti. Hemen gidip Baekhyun hyunga ne olduğunu sordum ve ardından Chanyeoldan Rose'yi arayıp hangi hastane olduğunu sormasını istedim. Baekhyundan da Jennie'nin telefon numarasını almıştım. Arabaya bindiğim gibi hastaneye gitmeye başladım. Yoongi'ye sarılırkenki ağzından çıkan o küçük hıçkırık beni çok endişelendirmişti. İyi olduğunu gözlerimle görmek istiyordum. Yola çıkmadan mesaj atmıştım ve arada arttığı mesajları da kontrol ediyordum. Artık geldiğimde , geldiğimin haberini verdiğimde 5 dakika sonra hastanenin kapısından çıkmıştı ve karşımdaydı. "İyi misin?" diye sorduğumda "İyiyim Kai. Neden geldin hasta hasta o kadar yolu." diye cevap verdi. Benim için mi endişeleniyordu? Saçmalama Kai.

"Seni merak ettim. Evden çıkarken iyi görünmüyordun bende kendi gözlerimle görmek istedim iyi olduğunu." diye cevap verdim bende. "Ne gerek vardı ki. Ben iyiyim Jisoo değildi. Onun için endişeleniyordum." dediğinde ne kadar iyi bir arkadaş ve insan olduğunu tekrar anladım. Kendi için değil arkadaşı iyi değil diye üzülüp endişeleniyordu. "Bir şeye ihtiyacınız var mı yalnız kalmayın. Kalabilirim ben isterseniz." dediğimde hemen "Saçmalama kalacaksan doktora görünüp bir odada serum alma sebebiyle kalman gerekiyor. Hem yalnız değiliz merak etme." dediğinde kimin olduğunu az çok tahmin ediyordum ve onunla yakın olmaları nedense hoşuma gitmiyordu. Son ödül töreninde çok yakındılar ve ben Jennie'den hoşlanmaya başladığım için pek de hoşuma gitmiyordu onu başka erkeklerle yakın görmem. Yine de cevabını bildiğim soruyu sordum; "Kiminlesiniz?" "Yoongi ve Jin burada. Neyse benim gidip Jisoo'yu eve gidip dinlenmesi için ikna çalışmalarıma başlamam lazım." demişti. Kendimden beklemediğim bir cesaret ile aniden Jennie'ye sarıldım. Jennie'nin tepkisi göremiyordum ama karşılık vermesini deli gibi istiyordum. Belimde hissettiğim hafif ve minik eller beni mutlu ve huzurlu etmeye yetmişti. Başı hemen boynumun altında olduğundan saçlarını kolayca koklayabiliyordum ve tam olarak bir çiçek gibi kokuyordu. Ayrıldığımızda gözlerime bakıp teşekkür etti ve arkasını dönüp içeriye girdi. Bu güzel anı kafamda tekrar tekrar yaşarken arabaya bindim ve yurda doğru sürmeye başladım.

Jennie'den...

İçeriye girdiğimde yüzümdeki gülümsemeyi engellemeye çalışıyordum ama başarabildiğim pek söylenemezdi. Kai aniden sarıldığında hem şok olmuştum hem de sevinmiştim. Beni düşündüğü ve iyi olduğumdan emin olmak için hasta haliyle buraya kadar gelmişti. Cidden hissettiklerim o kadar değişikti ki. Karnımda kelebeklerin uçuştuğunu hissediyordum. Heyecanlı ve mutluydum. Tabii ki Jisoo'nun annesinin daha ne zaman uyanacağını bilmediğimizden aklıma o gelince yine içim biraz burkulmuştu. Yukarıya Jisoo'nun yanına çıktığımda Jisoo'yu gülerken görmek beni mutlu etmişti. Odaya girdiğim an koşarak gelip sarılmıştı. "Jennie , annem uyanmış." dediğinde neden mutlu olduğunu anladım. Sıkı sarılmamız sonunda "O zaman ne duruyoruz burada hadi gidelim görelim." dedim. Jisoo'da hemen kaptığı gibi kolumu koşturmaya başladı yan odaya doğru. Odaya girdiğimizde Jisoo elimi bıraktı ve annesinin yanına gitti. "Annem nasılsın?"

Yoonie's Story?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin