Yoongi'den...
Gelen Kai'ydi. Elinde de iki tane çiçek vardı. Jennie Kai'yi görünce çok şaşırmıştı. "Kai? Hoşgeldin." dedi gelmesini beklemediği ses ile. Hakkaten. Kai neden buradaydı Jisoo ile hiç konuştuklarını da sanmıyorum. Jisoo'nun ailesine bu kadar sevgisi olduğundan mı geldi. Hiç sanmıyorum. Kai'ye hiç güvenmiyorum. Kızları üzecek gibi görünen bir tipi var. Hani playboy derler ya ondan işte. "Gece burada kalacağını söyleyince ben de sabah gelip ziyaret etmek istedim. Yalnız kalma diye." dedi ve odaya girip saygıyla eğildi. Bay Kim , Jennie'ye yaklaşıp bir şey sordu. Jennie'de benim adımı söyledi. Soru karşısında nedenini anlamadığı belliydi. "Yalnız değildi. Yoongi buradaydı tüm gece sağolsun. Zahmet etmişsiniz." diyen Bay Kim ile şaşkınlığımı saklayamayarak Ne? bakışı atıyordum. Jennie'de bunu beklemediğinden o da şaşırmıştı. Kai biraz bozulmuşa benziyordu. Sonra Jennie Kai'nin elinden çiçekleri alıp yere diğer gönderilen çiçeklerim yanına koydu ardından izin isteyip Kai ile dışarı çıktı. Bayan Kim , Bay Kim'e neden böyle bir şey dedin bakışlarını atarken. Bay Kim "Benim gözüm bu çocuğu hiç tutmadı hem yalan mı söyledim. Yoongi tüm gece buradaydı sağolsun. Teşekkür ederiz Yoongi oğlum." dediğinde benimle aynı düşünen biri olduğu için ve beni 24 saatten kısa sürede bu kadar sevip benimsemesi sevindirmişti. Gülümseyerek "Ne demek efendim." dedim. Ardından hemşireye uyandıklarını haber vermek için odadan çıktım.
Jennie'den...
"Bay Kim beni pek sevmedi sanırım." diyen Kai'ye içimden hak versemde konuyu değiştirip. Neden buraya kadar yine zahmet ettiğini sordum. Verdiği cevapla beni etkilemişti ; "Sana değer veriyorum Jennie. O yüzden nasıl olduğuna bakmak için geldim. Bir ihtiyacın varsa diye bir kontrol edeyim dedim." dedi. "Arayıp da sorabilirdin." dedim gülümserken. "Doğru. Haklısın. Hiç aklıma gelmedi. Konu sen olunca biraz gözüm kör oluyor sanırım." Bu çocuk kızlarla nasıl konuşulacağını biliyor sanırım. Ben , erkeklere karşı şimdiye kadar hiçbir şey hissetmeyen kız Kai'ye karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştım. Bunun sonunda sanırım kendimi aşık olarak bulacaktım. Ben gülümsememek için uğraşırken boynumu yere baktığım için eğmiştim. Kaldırma sebebim ise önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştıran parmaklar oldu. Kai'nin parmakları. Şu an yüzüme değiyordu. Kendime gelmem gerek. Kafamı kaldırdığımda Kai'nin gülümseyen yüzünü gördüm. Ardından onun dün hasta olduğunu hatırladım hemen yüz ifadem değişti ve "Sen hastaydın. Nasıl oldun. Dün hareket ederken canın acıyordu. Bir de araba sürüp buraya kadar geldin. Benim yüzümden daha kötü olursan. Doktora mı bakınsan. Kahvaltı yaptın değil mi aç değilsin." diyerek heyecanlandığımda çok konuşma yeteneğimi göstermiş bulundum. Susmamı sağlayan şey ise Kai'nin iki elinin de yüzümde hissetmem ve baktığımda benim aynı hizada ve yakınımda olan Kai'nin yüzüydü. "Ben gayet iyiyim. Dün yaptığın çorba iyi geldi. Kendimi iyi hissediyorum. Kahvaltıda yaptım merak etme." dediğinde hala daha yüzümün yakınındaki yüzü ve yanaklarımdaki elleri yüzünden şok olduğumu belli eden sesimle sadece "Tamam o zaman." diyebildim. Çalan telefonum ile arayana baktığımda Jisoo olduğumu gördüm. Her ne kadar istemesemde Kai ellerini çekmek zorunda kaldı. Ben de telefonumu açtım. "Jennie? Napıyorsunuz?""İyiyiz. Annenle babanda iyiler çok şükür."
"Ha e iyi madem. Kai aradı bugün Rose'yi Chanyeol'un telefonundan annemlerin oda numarasını sordu. Gelir heralde bugün. Haber vereyim dedim." dedi sırıttığı belli olan canım arkadaşım. Ben de Jisoo'ya "Geç kaldın Jisoo. Daha önce söyleseydin keşke." dediğimde geldiğini anlayarak gülmeye başladı. "Ee nerede şimdi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yoonie's Story?
FanficKüçükken ailesi tarafından terk edilen ve psikolojik sıkıntıları olan Jennie'nin hayallerini gerçekleştirip ilk kez aşkla tanıştığı, ilk kez aşk acısı çektiği hikayesini anlatıyor.