Jennie'den...
Şirket Jisoo ile yaptığımız şarkıyı beğendiğini ve müzik videosu çektikten sonra single olarak yayınlayabileceğimizi söyledi. Part ayrımları bizim yaptığımız gibi kalacaktı ama Yoongi kayıdı tekrar kaydetmemize yardım edecekti ve vokallerimizin daha güzel olması için sesimize bir kaç efekt ekleyecekti mixleyecekti. Şimdi onun için şirketteydik. Şirket Kai ile ayrıldığımı biliyordu. İşime odaklanacağımı düşündüklerinden biraz sevinmiştiler. İçimdeki hisleri şarkı yazmak için kullanacaktım. Başkana da bunu söylediğimde başkan yeni albümün şarkı altyapıları hazır olduktan sonra üzerinde çalışabileceğimizi söyledi. Yeni albüm çıktıktan hemen bir ay sonra benim solo çıkışım gerçekleşecekti. Şarkının altyapısı hazırdı. Sözlerini de bu olay olduktan sonra az çok yazmıştım. Kai'yi Krystal ile basalı 1 hafta olmuştu. Bir kaç günde şarkıyı bitirmiştim. Stay'in kayıtları bittikten sonra kızlar gidip yemek yiyecektiler. Yoongi kalıp solom olacak olan SOLO şarkısını kaydetmeme yardım edecekti. Kai olayından sonra her zaman gözü üzerimdeydi ve hep yanımdaydı. Olmadığında da olduğunu hissettiriyordu. Onun sayesinde sanırım bu süreci daha hızlı atlatacaktım. Kimse konuyu açıp nasıl olduğumu sormuyordu. Bazı günler hiç konuşmadığım oluyordu , anlayışla karşılayıp normalmiş gibi davranıyordular kendimi anormal hissetmemem için. Hepsine minnettarım. Yarın en son yeni çıkardığımız şarkımız ddu du ddu du 'nun promosyonunu yapmaya devam edecektik. Kızlar Stay'deki partlarını kaydettikten sonra çıkarak yemek yemeye gittiler. Ben de önce Stay partlarımı söyledim. Yoongi okay verdiğinde SOLO'nun kayıtlarına başladık. Sıra sıra partları kaydettikten sonra artık backvocaller ve armoniler kalmıştı. Onları da hallettikten sonra saat 5'i gösteriyordu. Sabahtan beri buradaydık. Açlıktan başım dönüyordu ve tabii ki bunu Yoongi'ye söylemeyecektim. Yoongi dışarıda yemek yemeyi teklif ettiğinde magazinde haber falan çıkarsa düşüncemi bildiğinden menajerlerden izin aldığını o yüzden bir haber çıkarsa yalanlanacağını söylediğinde beni ikna edebilmişti. Daha önce bir çok kez aslında erkek olan arkadaşlarımla yemeğe çıkmıştım ve hatta haberlerde erkek ve kız idollerin de arkadaş olabileceğini Jennie'den öğrendik başlıklı haberler yayınlanmıştı. Oturduğum sandalyeden kalkarken başım çok dönmüştü ve düşmemek için Yoongi'nin koluna tutundum. Yoongi benim halimi görünce endişeyle baktı ve ne olduğunu sordu. Sabahtan beri aç olduğum için böyle olduğunu söylediğimde yemek yemek için biraz daha acele etmeye başladı. Şirketten çıktığımızda hemen yanındaki her zaman kızlarla gittiğimiz yere gittik. Kızlarla her zaman oturduğumuz yeri sorduğumda dolu olduğunu söylediler. Nedense bu bana Kai ile olan her şeyin başladığı anı hatırlattı ve içimdeki his onun yine orada oturuyor olduğunu söyledi. İlk kez yanılmam için dua ediyordum. Eğer oradaysa benim o olayı atlattığımı görmesini de istiyordum. Her ne kadar daha atlatamamış olsam da. Yoongi yer önemliyse bekleyelim sonra gelelim dedi. Ben önemli değil dediğimde beni herhangi bir yere yönlendirdi. O yer ise her zaman oturduğum yere bakıyordu. Başımı kaldırıp baktığımda Kai'nin orada oturup tavanı izlediğini gördüm. Yoongi baktığım yeri gördü ve hemen istersem başka bir yere gidebileceğimizi söyledi. Ben sorun olmadığını söyledim ve arkamı Kai'ye dönecek şekilde oturdum. Yoongi benim salata çağıracağımı bildiğinden seveceğimi düşündüğü bir çok şeyden sipariş etmişti. Yemekler geldiğinde Yoongi hemen kendi aç değilmişcesine gelen her şeyden ağzıma sokmuştu. Artık yeter bakışlarımı attığımda olmaz diyerek ağzıma bir şey daha tıkıştırdı. Ben de intikam olarak büyük olan bir tavuk parçasını zorla ağzına sokmuştum. Zaferle elimi havaya kaldırıp çok uzun süre sonra ilk kez içten bir gülümsemeyle birlikte ağzımdan bir kahkaha kaçmıştı. Yoongi gerçekten de bana iyi geliyordu. Dertlerimi unutuyordum. Yoongi hayranlıkla beni izlerken ben de boşalan ağzımı doldurarak bir tavuk attım ağzıma. Diğer yemeklerden de yedikten sonra çoğunluğunu Yoongi yemişti. Yemeğimin neredeyse hepsini Yoongi yedirmişti. Sanki elim yokmuş gibi. Hesabı istediğimizde hemen hesabı kaptım ve Yoongi'ye benim ödeyeceğimin mesajını vermek istedim. Yoongi kaşlarını kaldırarak izin vermeyeceğini belirten bakışlar attı. "Ben varken sana hesap ödetmem biliyorsun." dediğinde "Bir kere de ben ödeyeyim. O kadar şeye yardım ediyorsun bari bunu da ben ödeyeyim." dediğimde hiç tatmin olmamıştı ve "Borç olarak düşündüğün bu şeyleri bana nefes alarak ve gülerek yeteri kadar geri ödüyorsun. Şimdi lütfen yanına gelmeden hesabı verebilir misin gelirsem insan içinde seni gıdıklamam gerekecek." dediği an resmen hesabı fırlattım. Gıdıklanmak insan içinde olmasak bile yapılmasından nefret ettiğim bir faaliyetti. Bir de insan içinde hiç hazır değildim. Tepkim Yoongi'ye kahkaha attırdığında onun kahkahasının tatlılığı da beni güldürmüştü. Masadan kalkacağımızda çantamı almak için arkamı döndüğümde masadan buraya bakan Kai ile göz göze geldim. Oyalanmadan çantamı aldım ve Yoongi'nin önünden ilerleyerek dışarıya çıktım. Yemek boyunca Kai'nin orada olduğunu hiç hatırlamadım bile. Bu benim için büyük bir gelişmeydi. Yoongi olmasaydı bu kadar güzel geçebilir miydi bilmiyorum. Saat 7 olduğundan bizim yani Blackpink'in toplantı saati gelmişti. Fark ettiğimde Yoongi'nin kolundan tuttuğum gibi şirkete koşmaya başladım. Yoongi ne yaptığımı anlamazken bana ayak uyduruyordu. "Toplantı başladı. Geç kaldım. Saate hiç bakmadım." dediğimde Yoongi beni durdurdu ve "Jennie. Sakin ol önce bir. Toplantınızı yarın sabaha aldılar ya." dedi. Dediği şeyle aydınlandım ve "Hıı doğru. Ben yorgunluktan ne yaptığımı biliyor muyum acaba." dediğimde çok uykum geldiğini de eklemeden edemedim. Yoongi şirkete girdiğimizde arabasını hazırlamalarını söyledi ardından gelen arabasına bindik ve eve gitmek için yola koyulduk. 20 dakikamız vardı ben de o yüzden ayakkabılarımı çıkardım ve ayaklarımı kendime çekerek uyku pozisyonu aldım. Yolda uyuyamayan ben derin bir uykuya dalmıştım. Gözlerimi yarım açtığımda Yoongi'nin kucağından yatağıma yatırıldığımı gördüm. Sabaha kadar bir çok kabus görmüştüm fakat uyanamamıştım. Hep aynı gidiyordu o günden beri. Biraz daha azalmıştı kabuslarım. Biri yanımda olduğunda o kadar çok görmüyordum. Yoongi'nin bana karşı olan hisleri olduğunu yeni yeni anlamıştım o yüzden her an yanımdaydı. Belli etmekten çekinmiyordu sorduğumda dürüstçe hislerinin olduğunu kabul ediyordu. Benden bir karşılık beklemeden yanımda oluyordu. Eğer gece yalnız uyurken kabus görüyorum dersem biliyorum ya beni yukarıya çıkartır ya da kendi burada kalır. Onun da bir hayatı var benimle uğraşmak zorunda kalmasını istemiyorum. Kalkıp hazırlandık music show'un olacağı yere gittik. BTS'de geri dönüşlerini bir hafta önce DNA ile gerçekleştirmiştiler. Promosyonları bizden sonra bitecekti. Onların da bugün sahnesi vardı. Bu bugünün iyi tarafıydı. Kötü tarafı EXO'nun da iki gün önce geri dönüş yapmasıydı. Bugün onların da sahnesi vardı. İçimdeki his birbirimizi göreceğimizden yanaydı. Umarım yine haklı çıkmam. Arabadan indikten sonra yürürken İngilizce konuşarak bana çağıran hayranı gördüğümde yanına gittim. İngilizce olarak , "Jennie unnie , iyi misin? Son zamanlarda üzgün görünüyorsun." dediğinde beni internetten tanıyan birinin beni merak etmesi beni çok mutlu etmişti ve duygulandırmıştı. Ben de İngilizce olarak "Evet iyiyim merak etmeyin. Yakında size sürprizim olacak. Biraz yorgunum heralde son zamanlarda biraz yoğunuz ondan öyle görmüşsünüzdür. Kendine iyi bak. Umarım tekrar görürüm seni." dediğimde bir fotoğraf çekilebilir miyiz diye sorduğunda telefonunun yanında olmadığını arabada unuttuğunu fark etti. Hemen telefonumu çıkardım ve bizi çektim. İsminin Jessica olduğunu ve instagramını öğrendikten sonra içeriye geçtim.Arkadan içeriye girdik ve sahnemiz için hazırlanmaya başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yoonie's Story?
FanfictionKüçükken ailesi tarafından terk edilen ve psikolojik sıkıntıları olan Jennie'nin hayallerini gerçekleştirip ilk kez aşkla tanıştığı, ilk kez aşk acısı çektiği hikayesini anlatıyor.