Jennie'den...
1 haftalık iznimizin son günündeydik. Kızlar hepsi bu akşam geri geliyordular ve onlar gittikleri zamandan daha sağlıklı göründüğüm için kendimle gurur duyuyordum. Kai artık aklıma gelmiyordu. O gün aklıma gelmiyordu. Gelse bile üzülmüyordum artık çünkü Kai'ye karşı hiçbir duygu beslemiyordum. Bu bir hafta boyunca gelecek haftalarda çıkacak olan solom için hazırlıkların hepsini bitirmiştim. Her şey hazırdı. Aynı zamanda bu bir hafta içinde Yoongi'ye ne kadar bağlandığımı , ona güvendiğimi farkettim. Bir haftadır kabus görmeden uyuyordum , çünkü Yoongi benimle kalıyordu. Her öğünümüzü beraber yiyorduk. Nerede olursak olalım beni arıyor ve nerede yemek yeyeceğimizi kararlaştırıyor , orada buluşmak için anlaşıyorduk. Kendimi ona kaptırmakla hata yapıp yapmadığımı bilmiyorum. Eğer bir gün o da beni bırakırsa toparlanabileceğimi sanmıyorum. Ona karşı bir şeyler hissettiğim gerçekti ama bunu ona söyleyemiyordum. Arada ona bakarken beni gördüğünde sırıtıp kızarmama sebep oluyordu. Peki bu hislerimden ve düşüncelerimden ne zaman mı emin oldum?
Tam biraz önce. Yoongi'yi arıyorum ama telefonu açmıyordu. En son yurda geliyor olduğunu , yolda olduğunu söylemişti ve üzerinden 1 saat geçti. Şirketten buraya gelmek 30 dakikadan uzun sürmüyordu. Bu da korkmama sebep olmuştu. Ona bir şey olma düşüncesi , yanımda olmayacağının düşüncesi o kadar korkutmuştu ki beni. Neyseki arayıp arabanın bozulduğunu ve taksi bulamadığı için geciktiğini , bu işlerle uğraşırken de telefonu duymadığını söyledi. Evin zili çalınca kapıya yöneldim. Açtığımda Yoongi'yi gördüğümde neden bilmiyorum ama kollarımı boynuna doladım. Sanırım onsuzluk düşüncesi o kadar korkutmuştu ki. Alt tarafı 1 saat haber alamamıştım ama yine de çok endişelenmiş ve kafamda bin bir türlü senaryo kurmuştum. "Bu kadar özleyeceğini düşünmemiştim." derken sallanan vücudundan güldüğü belli olan Yoongi'den gülümseyerek ayrıldım. "Sana ulaşamayınca korktum. Ondan." dedim parmaklarımda oynarken. "Kızlar ne zaman geliyor? O saate kadar burada kalabilirim." dediğinde "1-2 saate hepsi gelecek." dedim. Ardından bir şey istersem aramamı uyuduğunu düşündüğüm bir saat olsa bile aramaktan çekinmememi söyleyerek çocukların yanına kendi evlerine çıktı.
Bu akşam Yoongisiz nasıl uyuyacağımı düşünüyordum. Acaba uyuyabilecek miyim? Onunla uyuduğum her gece huzurluydum , kabus görmüyordum. Onsuz da acaba başarabilecek miydim. Bu düşünceleri kafamdan atmaya çalışıp kızlar geldiğinde yemek hazır olsun diye çalışmalarıma başladım. Tam zil çaldığında da masa hazırdı. Kapıyı açtığımda hepsi birden üzerime atladı ve beni ne kadar özlediklerini dile getirdiler. Ardından beraber yemek yedik , haftalarımızın nasıl geçtiğini konuşup uyumak için odalarımıza gitmeye karar verdik. Ben yerimden kalktığımda 3'ü de bana uyuyabilecek misin bakışları atıyordu. İyi geceler dileyip yatağıma girdim. Yalnız başıma bu kadar rahat uyuyabileceğimi hiç düşünmüyordum. Sanırım düzeliyordum. Ve Yoongi'nin katkısı bu konuda çok büyüktü...
***
Sonunda solo çıkış günüm gelmişti. SOLO şarkım artık çıkmış bulunmakta ve promosyonlara da bugün başlayacaktım. Önümdeki bu 4 haftada promosyonlar devam edecekti. Tek umudum blinklerin beğenmesi ve emeklerimin karşılığını alabilmem. Birazdan performans sergilemek için sahneye çıkacağım yere gidecektim. Yoongi "fanların ne diyeceği umrumda değil" diyerek o da benimle geleceğini söylediğinde pek de umursamadım çünkü gelmesini ben de istiyordum. Neden bilmiyorum ama sanki o yanımdayken kötü hiçbir şey olamazmış gibi hissediyordum. Evden çıkacağım sırada telefonum çaldı arayan Yoongi'ydi ; "Günaydın , heyecanlı mısın?" diye sordu.
"Evet , çok hemde." dedim sesimdeki heyecanı örtmeme gerek olmadığını bilerek. Tepkime karşılık çok tatlı bir şekilde kıkırdadı. Sesinden yeni uyandığı çok belliydi ve şu an bu bana çok çekici geliyordu. Yeni uyanmış bir Yoongi'yi de yeni uyandığında çıkan sesinide çok seviyordum. "Ne saat evden çıkacaksın?" diye sorduğunda "Şimdi çıkıyorum." dedim. "O zaman 5 dakikaya geliyorum birlikte gidelim." dediğinde kabul ettim ve telefonu kapattık. Kızlar daha kalkmamıştılar performansıma 8 saat vardı ama yine de her şeyin tam olduğundan emin olmak adına erkenden gidip prova , makyaj , kostüm derken zaman akıp geçecekti. Ben bunları düşünürken kapı çaldı açtığımda hızlıca hazırlandığı belli olan ve bana şu anda çok çekici gelen Yoongi karşımdaydı. Bir insana eşofman bu kadar yakışmamalı. Sanırım Yoongi'ye aşık oluyorum. Allah'ım yardım et. "Hadi gidelim diyerek güneş gözlüklerini taktı." ve aşağıya indi. Aklımdan bugünü kalbim durmadan atlatmam gerek diye geçen düşüncelerle bende onu takip ettim ve biraz önce gelen şirketin arabasına bindik. 1 saatlik yolumuz vardı araba genişti ama Yoongi yinede benim yanıma oturmayı tercih etmişti. Dün gece çok iyi uyuyamamıştım heyecandan ama şu an daha da heyecanlıyım. "Gözlerinden uykusuz olduğunu anlayabiliyorum istersen varana kadar uyu biraz." dediğinde bunu benimde istediğimi söylemek istedim fakat çocuğa beni çok heyecanlandırıyorsun o yüzden uyuyamam diyemezdim. Anladım anlamında başımı salladım. Birden beni kendine çekip kafamı göğsüne koyduğunda neye uğradığımı şaşırmıştım. Yalan yok çok rahattı. Birden tüm heyecanım gitmiş ve yine o güven duygusu daha baskın hâle gelmişti. Kendimi , kollarımı beline sarmaktan alamadım. Gözlerim kendiliğinden kapanmaya başlamıştı ve son algıladığım şey Yoongi'nin "Seni seviyorum." demesi oldu.
Uyandığımda gelmiştik. Dışarıda bu kadar hayran olmasını beklemediğimden biraz şaşırmıştım. Tamam Blackpink olarak biz de artık çok ünlüydük ama bugün çekimlerinde bu kadar hayran olacak kadar çok idol yoktu o yüzden şaşırmıştım. Sosyal medyada gördüğüm nefretten dolayı da benim için geldiklerini sanmıyordum. Ta ki arabadan indiğimde "Jennie" bağırışlarını duyana kadar. Nefret mesajlarının aklıma gelip moralimi bozmasından sonra benim için buraya bu kadar insanın gelmesi moralimi yerine getirmişti. Yüzüme istemeden yerleştirdiğim gülümsemeyle Yoongi ile birlikte yürümeye başladık. Kapıya doğru giderken ikimizden de imza isteyen çok fan olmuştu o yüzden kıramadık ve uzattıkları defterleri, posterleri, cdleri imzaladık. Ardından çekimin olacağı stüdyodan içeri girdik. Sahnem için hazırlıklar şimdiden başlamıştı. Solo çıkış performansım olacağı için bayağı bir hazırlık olacaktı. Vakit geçerken hazırlıklar bitmiş sahne hazırdı pratik yaptım ve artık 1 saat sonra benim çekimlerim başlayacaktı. İçeriye fanlar da akın etmeye başlamıştı. Her ne kadar sahneye çıkmaya alışmaya başlasam da heyecanım her zamanki gibi çok fazlaydı. Hatta daha fazla bile olabilir. Sonuçta solo sanatçı olarak çıkış yapıyordum ve yanımda kızlar yoktu. Olsun Yoongi vardı ve bunu gözlerini üzerimden ayırmadan bana fazlasıyla hatırlatıyordu.
Artık performansımı gerçekleştireceğim zaman gelmişti. Sahnede dans ederken her şey çok güzeldi fanların yüzündeki gülümseme, çığlıkları, tezahüratları bana şarkıyı beğendiklerini yansıtıyordu. Bu şarkı Kai'nin bana yaptıklarını atlatmam ve unutmam için bana çok yardım etmişti. Sözlerini yazarken gerçekten hissettiğim şeyleri yazmıştım ve artık yalnız bir şekilde ona ihtiyacım olmadan da parlayabileceğimi, yaşayabileceğimi bunu izlediğinde o da anlayacaktı. Performansım bittiğinde çok iyi hissediyordum, alkış sesleri adımı haykıran yüzlerce hayran ve kalbimi tekletecek kadar güzel bakan Yoongi... Sanırım artık hislerimden emindim ve bunları bilmeye onun da hakkı olduğunu düşünüyorum. Ben en kısa zamanda onunla konuşmayı aklıma not ederken ödülün açıklanacağı kısma gelmiştik. Kazananın ben olduğumu öğrendiğimde çok sevinmiştim ama yanımda üyelerim olmadığı için ne yapacağımı şaşırmıştım. Konuşmamı, teşekkürümü zorlu bir şekilde heyecanla bitirip encore stage ime başlamıştım. Sesime güvendiğim için altyapının vokal desteksiz olması beni germemişti. Şarkıya başladığımda arkamda bir hareketlenme hissettim ve baktığımda Yoongi'yi gördüm. Sahneye çıkmıştı hem de şirketten izin almaya gerek duymadan, haber vermeden ve eşofman takımıyla sahneye çıkmıştı. Ben şoke olmuş bir şekilde şarkıya devam ederken Yoongi'nin "Kimin ne düşüneceğini kafana takma ve eğlen." dediğini dudaklarını okuyarak anlamıştım. Ona hak verip çıkış günümde ödül almanın mutluluğunu sahnede hiçbir şey düşünmeden ve o olaydan sonra ilk kez bu kadar mutlu olduğum günde rahat bir şekilde dans edip şarkımı bitirdim. Sahneden indiğimizde gözlerim Yoongi'yi aradı. Bulduğumda gidip hemen sarıldım. Hiç tereddüt etmeden kollarını belime sardı ve sıkıca o da bana sarıldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yoonie's Story?
FanficKüçükken ailesi tarafından terk edilen ve psikolojik sıkıntıları olan Jennie'nin hayallerini gerçekleştirip ilk kez aşkla tanıştığı, ilk kez aşk acısı çektiği hikayesini anlatıyor.